Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     929 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Mucize
Kürsü Kainatın Efendisi

  Sayı: 107 -

(Mucize bahsi devam ediyor)

Muaz Bin Cebel:

Allahın Resûlü Tebük seferinde sahabilerine emir buyurdular: “İnşallah yarın Tebük çeşmesine varırız. Varışımız, kuşluk zamanından evvel olamaz. İçinizden kim evvel varırsa suya el değdirmesin, benim gelmemi beklesin!” Biz suya varınca gördük ki, bizden önce iki kişi gelmiş… Su da gayet zaif akıyor. Allahın Resûlü o iki kişiye suya el değdirip değdirmediklerini sordular ve değdirmiş oldukları cevabını alınca üzüldüler ve onlara darıldılar. Sonra sudan biraz alıp bir kaba koydular. O kapta mübarek ellerini ve yüzlerini yıkadılar ve o suyu çeşmeye döktüler. O anda çeşmenin suyu o kadar gür akmaya başladı ki, gelen içti, giden içti ve herkes kandı.

Muaz Hazretlerinin anlattığı bu hâdisenin sonunda Allahın Resûlü, kendisine hitap buyuruyorlar:

“–Yâ Muaz, eğer ömrün olur da uzun yaşarsan, buraların bağ, bahçe ve bostanlarla dolduğunu görürsün!”

Bu mucizeye bağlı ikincisi de, ayniyle dedikleri gibi olmasıdır. O kurak toprak, birdenbire suyun artması yüzünden, bağlık, bahçelik oldu.

Hudeybiye yürüyüşünde de aynı harika… İslâm askerleri oradaki suya hücum edip onu kuruttular ve Allahın Resûlüne suyun bitmesinden ötürü yakındılar. Hemen tirkeşlerinden bir ok çıkarıp kaynak noktasına konulmasını emrettiler. Emirleri yapıldı ve su kaynamaya başladı. Dönüşlerine kadar durmadan kabardı.

Arve isimli sahabiden rivayet edilmiştir ki, Allahın Resûlü, bir kovadan abdest almışlar, mübarek ağızlarını yıkamışlar ve suyunu kovaya dökmüşlerdir. Sonra da bu kovadaki suyun kuyuya dökülmesini emretmişlerdir. Tirkeşlerinden bir ok çıkarıp kuyuya atmışlar ve ellerini duaya kaldırmışlar… Kuyunun suyu öyle yükselmiş ki, sahabiler, elleriyle tas tas, ağzından almaya başlamışlar…

Buna benzer daha nice nakil mevcuttur. Enes bin Malik:

–Saadet devrinde buna benzer bir kıtlık yılı oldu. Bir Cuma günü Allahın Resulü hutbedeyken bir arabî ayağa kalktı ve haykırdı: “Malımız helâk oldu ve çoluk çocuğumuz acından kıvranmaya başladı. Bizim için Allaha dua et!”... Allahın Resûlü, mübarek ellerini dua âlemine kaldırdılar. Havada tek bir bulut parçası yoktu. Nefsimi kudret elinde tutan Allaha yemin ederim ki, göklere dağlar gibi bulutlar yığılıncaya kadar ellerini dua vaziyetinden çekmediler, aşağıya indirmediler ve minberden inmediler. Bu vaziyette mübarek sakallarından da gözyaşı inmekteydi. Yağmur başladı. Bir hafta devam etti ve öbür cumaya dek sürdü. Bu defa yine aynı arabînin fazla yağmurdan şikâyeti üzerine yine dua buyurdular: “Yârabbi, yağmuru etrafımıza dağlar ve tepeler üzerine ve derelere yağdır!”... Bulutlar Medine üstlerinden çekilip etrafını ve toprakları hedef tutmaya başladı. O muazzam yağmurun haberi her taraftan duyuldu ve bir ay müddetle dereler, çağlayanvâri aktı.

Abdullah bin Abbas nakliyle Hazret-i Ömer’den:

–Son derece sıcak bir günde Tebük gazâsına çıkmıştık. Büyük bir susuzluk başladı. Kimsenin kimseye verebileceği tek damla kalmadı. O hale geldik ki, bazılarımız devesini kesip bağırsaklarından bir kaç damla emilecek bir madde aramaya başladı. Ebu Bekr Hazretleri, Allahın Resûlüne, dedi: “Allah dua etmeyi sana şiar kılmıştır. Bizim için dua et!”... Buyurdular: “Ya Ebu Bekr, dua etsem memnun olur musun?” Cevap: “Elbette ey, Allahın Resûlü!”... Ellerini kaldırdılar ve yağmur başlayıncaya kadar indirmediler. Yağmur sade İslâm ordusunun bulunduğu saha üzerine yağdı ve bütün insanlar kanıncaya kadar ve kaplar doluncaya kadar sürdü.

Peygamber amcası Ebu Talib’den bir nakil de, “Zilmecaz” isimli bir yerde kendisinin susadığını, susuzluktan Kâinatın Efendisine şikâyet ettiğini, Allahın Resûlünün devesinden indiğini, Ebu Talib’i ardınca çektiğini ve kupkuru yerde birden bire su göstererek “iç, yâ amcam!” dediklerini bildirir. (Devam edecek)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Hususilik... - Sayı 114
Hususilik... - Sayı 113
Hususilik... - Sayı 112
Hususilik... - Sayı 111
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Sanatımızın, özellikle şiirimizin şu andaki seviyesini güneş ışığının yokluğuna mı, yoksa ondan gelen ışığın yansımasını engelleyip, bizi suni bir güneş tutulmasıyla karşı karşıya bırakanlara mı bağlamalı?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15273965
 Bugün : 4053
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 647139
 Bugün : 576
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim