Hususilik Kürsü Kainatın Efendisi Sayı:
112 -
(Hususilik bahsi devam ediyor)
Ve:
Nebîlikle şereflendikleri andan sonra ortada kâhin ve kâhinlik diye bir şey kalmadı. Hazret-i İsa’nın doğumunda üç gökten kovulan şeytanlar, O’nun doğumunda bütün göklerden sürüldüler.
Ve:
Miraçta, eğerli ve takımlı olarak Burak’a binmişler ve Mekke’den Kudüs’e varıp oradan en yüce makama yükselmişlerdir. “Allahın âyetlerinden en büyüğünü gördü” meâlindeki Kur’ân ifadesiyle, tecellilerin en büyüğüne ermişlerdir. O gece nebîler ve melekler toplanıp Allah Resûlünün imametinde namaz kılmışlardır. Ve Allah, Resûlüne cennet ve cehennem hallerini göstermiştir.
Yine kendilerine has nailiyetlerden biri şudur ki, Allah’ı gözleriyle görüp kelâm etmişlerdir. Allah, Sevgilisine, hem görme hem konuşma nasip etmiştir. Musa Peygamber kelâma nasip olmuşsa da (rüyet – görme) nasip olmamıştır. Kelâm ise Kâinatın Efendisine yüce makamda olmuş ve Hazret-i Musa’ya Sînâ dağında vukua gelmiştir.
Ve:
Nereye giderlerse melekler de beraber gelirler ve ardlarınca yürürlerdi. Gazâlarda beraberce cenkleşirlerdi.
Ve:
Allahtan getirdikleri kitap, her türlü tahrif ve değişiklikten masun ve mahfuz kalmıştır. Bu işe İslâm düşmanlarından çoğu yeltenmişlerse de muvaffak olamamışlar ve Müslümanları Kur’ân’ın tek harfi üzerinde bile yanıltamamışlardır.
Dünya durdukça, mucizelerin en büyüğü olarak durmakta devam edecek olan Kur’ân, Allahın şu kefaletiyle önceden muhafaza altına alındığını sahifelerine geçirmiştir:
“-Onu biz indirdik ve biz saklayıcı, koruyucuyuz!”
“-Eğer Kur’ân, Allahtan gayrı bir yerden olsaydı, onda çok değişiklik ve ayrılık görülürdü.”
Ve:
Allah Resûlüne bütün hazinelerin anahtarları verilmiştir. Âlemin rızkından zuhura gelen her şey, O’nun elindeki anahtarlar yolundan verilir.
Ve:
Topyekûn zaman ve mekâna, topyekûn insanlığa gönderilmiştir.
Ve:
Ganimet malı, evvelki peygamberlere helâl edilmiş değilken yalnız O’na helâl edilmiştir.
Ve:
Bütün yeryüzü O’na mescit kılınmış, toprağın her noktası ümmetine secde yeri diye gösterilmiş ve İslâm’ın ibadeti mekân kaydının dışına çıkarılmıştır. Her temiz yer, Müslümanın camiidir ve hususiyet ve şümul, yalnız İslâmındır.
(Hususilik bahsi devam edecek)
|