Alt-Üst hakkında İlkay Coşkun Sayı:
109 -
”Alt-Üst” öykü kitabı, Şair Yazar Sinan Ayhan’ın ikinci kitabı. Yüzelli sayfa hacmindeki eser Mayıs 2021’de okurla buluşturulmuş. Yirmi iki öyküyle vücut bulan eser, Albert Camus’un, “Ters ve Yüzü” kitabından alıntı, “dünyanın bu tersiyle yüzü arasında bir seçim yapmak istemiyorum, seçmesini sevmem” sözüyle başlıyor. Adeta bu söz kitabın dibacesi görevini yüklenmiş görülüyor.
“Kazanan ata oynamak, çorabın teki, bir ölünün çarşafı, ip bükme dükkânı, kronik yaşama sebepleri, ç.e.k.a.p, film hilesi, stajyer, mikrop kapmak, bir cinayet tasarısı ile kendini işlemek, money back, esrarengiz sahne performansları, bir bilicinin uydurulmuş çocuk günleri” ve başka öyküler kitapta yer alıyor. Öykülerde, gündelik kimi unsurlar sıradanlıktan uzakta ele alınmış. Yazarın şuuraltına sığınmış roman kahramanları üzerinden öykülerin şekillendiği görülmektedir. “İnsanlar Yaşadıkça”, “Şeyler” başlıklarında; yaşanılanlar, anılar üzerinden de anlatım daha bir ilginçlik kazanmış gözüküyor.
Yazarın ne anlatmak istediği, öykülerin ana fikri, biçemi “İlk Sözler” sunuş yazısında, tafsilatlı bir şekilde, amaç ve içerikle ele alınmış. Meselâ, yazının bir bölümü şu şekildedir. “...İşte bu hikâyeler, akıl ve sezgi ufkunun girift mimarisine hamle yapan anlatım tarzlarının birer örneğidir... Bu sayede tefekkürün kökenlerine kadar inip, insanın varoluşuna aslî cevabı verdirecek duyguyu insanoğluna telkin etmeyi ummaktadır...”
Bazı öykülerinde yazar, Jack London, Karl Marx, Dostoyevski gibi birçok tanınmış yazara ve kitaplarına ve ayrıca roman kahramanlarına göndermelerde bulunmuş. Onların devamı olması niyetiyle bazı referanslara yer vermiştir. Sherlock Holmes, Mösyö Ruana, Arsen Lupen gibi örneklerle bu listeyi çoğaltabiliriz. “Diyojen aklı” “Aristofanes ciğeri” şeklindeki betimlemeler de ilginç olmuş. Hayat felsefesini romanlar üzerinden edinmenin güzel bir örneği desek çokta yanlış olmaz herhalde.
Bu öykülerden anlaşıldığına göre yazar, Avrupa, batı ve hattâ Rus edebiyatını çok iyi bir şekilde okuduğu ve tahlil ettiği görülmektedir. Yüz yıl öncesi yaşamış roman kahramanlarını günümüzde de yaşıyor ve gelecekte de yaşayacak şeklinde görmüş ve öykülerine bu şekilde misafir etmiştir. Adeta bu roman kahramanlarının geleceklerini tasavvur etmiş ve gelecekle bağını kurmuştur. Ayrıca, yüzyıl veya daha önce yaşamış roman kahramanlarının yerine kendini koymuş ve kahramanlarla yaşıyormuş hissini vermektedir. Bu bağlamda geleceğe yönelik yaşam ve teknoloji tasavvurlarını da görmek mümkün.
Birçok öyküde fantastik unsurlar, ilginç yaşantılar görmek mümkün. “Henüz ispatı olmayan suçlar yasası”, “ip bükme dükkânı”, “esrarengiz sahne performansları”, “örtü altında ters görüntüler film festivali”, “tuhaf meslekler edinme sendikası” ve daha nicelerinde. “dışa.vurumcu”, “düş.yiyicisi” vurguları üzerinde de bu fantastik hali görmek mümkün. Süngerli yorum, plankton, idiokri sinit, mahreç ses, epistemolojik, postulat, uslamlama, kalem fetüsleri, bisturi, kışır gibi onlarca az kullanımda olan kelimeler hikayelerde kendilerine yer bulduğu görülmektedir.
“Girift hâl, tefekkürde derinlik ve mutmain kalp” üçlü sacayağı bakış açısıyla kitabını inşa eden yazar istikamet çizip yol gösteriyor ve okuru farklı düşünmeye, yerine göre küçük şeyleri göz ardı etmemeye teşvik ediyor adeta. Öykülerinde akılla beraber hayalin kanatlarına binmeyi de ihmal etmiyor. Bunu yaparken de hem şaşırtıyor hem de tefekkür ve tahassüs boyutuyla düşündürüyor.
|