Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     834 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Olaylara bakış
Muhsin Hamdi Alkış

  Sayı: 110 -

İRAN AZERBAYCAN GERGİNLİĞİ Mİ FARS TÜRK HESAPLAŞMASI MI?

İran Karabağ savaşından bu yana sureti haktan görünmek için gizliden yaptığı Ermenistan’la işbirliğini, silâh ve mühimmat bağışını açıktan yapmaya başlayınca, buna tepki gösteren Azerbaycan’a barışçı yaklaşım gösterecek yerde, İran genelkurmay başkanı Azerbaycan’ı 4000 füze atmakla açık açık tehdit etti. Sınır boyunca askerî sevkiyatları hızlandırdı, büyük bir tatbikat başlattı, Nahcıvan’a askerî uçuşları yasakladı. Hepsinden kalleşcesi de gizli diplomasiyle Ermenistan’ın ateşkes anlaşmasındaki Nahcıvandan Azerbaycana koridor açma taahhüdünü yerine getirmesine engel oldu; ki bu koridor Türk dünyasını uzun yııllardır ilk defa karadan birleştirecekti. 

İran’ın Azerbaycan’a düşmanlığında sözde gerekçesi Azerbaycan’ın İsrail ile ticarî askerî ilişkileri olsa da herkesin malûmu ki Farsların ta Efrasiyab dedikleri Saka Türkleri hakanı Alp Er Tunga zamanından beri en büyük meselesi Türklerle ve Türklerin birliğinde... İran, Azerbaycan Türkiye ve diğer Türk devlet ve topluluklarının işbirliğini kendisi açısından millî güvenlik ve bekâ sorunu olarak görmekte... Ayrıca İran, vatandaşı olan milyonlarca Azerbaycan Türkünün millî uyanışını kendi felâketi olarak telakki etmekte.   Meselenin tarihî boyutunu görmezden gelen bölgesel siyasî analizler elbette ki noksan ve basit taktik yaklaşımlardır. İhtilaf Azerbaycan - İran arasında değildir. İhtilaf Türk milletiyle Fars milleti arasındadır.

Gönül ister ki hak sahibine dönüp, herkesin hakkına razı olacağı bir barışla mesele çözülsün ve tarihî olarak Türk toprağı olan güney Azerbaycan ve kadim Türk şehirleri aslına dönsün; ancak yüzlerce yıllık stratejik bakış açısı, çok uzak olmayan bir zamanda İran’la Türk milletinin kozlarını yeniden paylaşacağını göstermekte ve gelecek güne millî gücün tüm unsurlarıyla hazırlık yapılmasını gerektiriyor, zira Fars entrikaları ülkemiz etnik ve mezhebî unsurlarına oynayarak millî gücü akamete uğratmaya programlıdır.

Mehteranda söylendiği gibi Hazır ol cenge ister isen sulhu salâh! Hazır olalım, müteyakkız olalım ki bu yüzyılda bir daha, hileyle entrikayla namertçe Perslerce katledilen Alper Tunga ağıtı yakmayalım!

 

Dünyada Ve Ülkemizde Ekonomik Sıkıntılar ve Her Zorluğun Ardından Bir Kolaylık Umudu

Daha önceki sayılarda yer verdiğimiz haber ve yazılarımızda, Covid 19 sonrasında dünya ekonomisinde oluşan kriz tedarik zincirinin bozulması, hammadde sıkıntısı, üretim girdilerindeki düzensizlikler, hastalığın meydana getirdiği kapatmaların ve sosyal mesafe ihtiyacının doğrudan emek yoğun sektörlerde yıkıcı etkisi gibi sebeplerle derinleşerek devam etti. Aşıların devreye girmesi sonrası dahi oluşan mutasyonlar, varyantlar da ekonomiler üzerinde yeni dalga etkileri oluşturmaya devam ediyor. Misal olarak konteyner yokluğundan dünya ticaretinin aksaması, peşin parayla bile mal alınamaması daha önce sık görülmüş şeyler değil. Yanı sıra, krizin etkilerini hafifletmek için karşılıksız piyasaya sürülen paraların enflasyona neden olmaması da zaten düşünülemeyeceğinden artçı şoklar da devam edecek gibi görünüyor.

Dünya ölçeğindeki bu sıkıntılar ülkemizde de yakıcı biçimde vatandaşın cebinde artan fiyatlarla, döviz kuruyla ve enflasyonla etkisini gösteriyor. İşsizliğe etkisi de yakın zamanda ölçülebilir hale gelebilir. Bununla birlikte, bahse konu dünyadaki ekonomik sıkıntıların ülkemiz ekonomisini en az etkilemesi için, bu krizin meydana getirdiği durumu bir fırsat olarak değerlendirip, tedarik zincirindeki kopan halkayı tamamlamak, üretim hattındaki eksilen emeği ülkemizin doldurması, konteyner imalâtından, Çin’in karşılayamadığı talebi karşılayıp pazarlarda kalıcı olmak gibi tedbirlerin uygulamaya sokulması da mümkün ve zorunlu. Kriz ve fırsat.. Her zorluğun ardından bir kolaylık var elbette.

Dünya ticaretinde payını arttırma fırsatını değerlendirme imkânı önemli ama ondan da önemlisi hattâ hayatî olan husus şu ki Allah’ın bir lütfu olan bu mümbit vatan topraklarında tarımsal üretimin ihmal edilmesinin mazereti olamaz. Makam sahiplerinin aslî görevi vatandaşın cebine yansıyan fiyatlar ve gıda güvenliğini sağlamak olmalı ki; önceki yazılarımızda defalarca tekrarladığımız ve şimdi ülkece yaşayarak gördüğümüz gibi gıda güvenliği millî güvenlik meselesidir! Tarım girdilerinde devlet doğrudan tedarikçi ve sözleşmeli alıcı olarak sübvansiyonla piyasaya girip acilen regüle etmelidir. Eğer zincir marketler rekabet kanununa aykırı gizli anlaşma yapıyorsa elbette bunun müeyyidesi kanun dairesinde verilir ancak meselenin daha ciddi bir tarım ve gıda güvenliği politikası ve kanunu olduğu da unutulmamalıdır. Ekonomi politikalarında esneklik ve çağa uygun tepki vermek esas olmalı ve ideolojik saplantılardan uzak durularak kriz anlarında kamucu politikalar ateşleyici olarak kullanılmalıdır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Fars palavrası... - Sayı 122
Ne Fa Ka, bedenini arayan... - Sayı 120
İsrail-SAMİRİ-oğulları... - Sayı 119
Deprem Felâketi: Âyetlere... - Sayı 116
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


*Eskiden Allah için verilen selam, artık “rüşvet deyü” veriliyor.
*İnsanlığın ölçüsü olan selamlaşmak, kaybolalı beri, çevrede insan görmek zorlaştı.
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Yalnız ve başıboş değiliz
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi
Tevhid yoksa huzur da yok
İranın neye ihtiyacı var?
Gülerek günah işleyen ağlayarak cehennem


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14509616
 Bugün : 550
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 629120
 Bugün : 31
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 168
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim