Şâh Damar Mustafa Birgül Sayı:
112 -
Yaşamak için haydi kanından yüce bir amaç söyle..
Bünyemdeki al damar, mor damar, Şâh damar…
Sana benden yakın olan var mı gerçekten böyle?
İmânımdaki al damar, mor damar, Şâh damar…
Sanmam et ve kemik değildir hayatta tutunduğun.
Uzun yoldan gelmişsin belli halinden yorulduğun.
“Kâlû belâ”dan beridir türlü imtihânlar yapıldığın.
Ruhumdaki al damar, mor damar, Şâh damar…
Yor! Dört bir yanımı sarmalayıp gezerek.
Zor! Nasıl hükmedebilsin ki sana bu yürek.
Sor! Duymak için yine de cevabını bilerek.
Sevdamdaki al damar, mor damar, Şâh damar…
Derin düşünceler epey oldu beynime indi.
Hayat, kaderi görüverdi de bir köşeye sindi.
Ne bu hâl? Yoksa damar damar üstüne mi bindi?
Aklımdaki al damar, mor damar, Şâh damar…
Son Seymen gencecik çağlarında sararıp soldun.
Gözüne ufuklar sığmaz, gönlünde tasayla doldun.
Sen pirince giderken evdeki bulgurdan oldun.
Umudumdaki al damar, mor damar, Şâh damar…
|