Altı Şubat Gecesi Mahmut Topbaşlı Sayı:
116 -
Zemheri soğuğunda, Altı Şubat Gecesi,
Yer sarsıldı Maraş’ta koptu büyük velvele!
Ana baba çocuklar genç ihtiyar nicesi,
Kaldı enkaz altında çaresizce el ele.
Dört bir yanı karanlık Hatay sanki kafeste,
Sağı solu hep beton sordular; “Nerdeyim ben?”
Kulak kesildi herkes ümit en küçük seste,
Sanki narkoz yemişler, hissiz solgun her beden.
Düşünceler buz keser kimse gelmez imdada,
Urfa’dan ses verenler, canlarım şimdi nerde?
Sanki dağlar devrilmiş, ara vermiş hayata,
Düşüncemi saran his, “Merhamet yok mu yerde?”
Uğultular peş peşe, Adana’da çığlıktır,
Anladım yem olmuştuk bir büyük felâkete…
Buz kesmiş bir kürede Kilis cümle darlıktır,
Bir saniye izin yok, mecâl yok harekete.
Önce başım dönmüştü, sandım ki rüyadayım,
Uzandıkça taş çarptı buz tutmuş ellerime.
Bir derin sarsıntıyla savrulan Malatya’yım,
Canhıraş çığlıklarla küstüm emellerime.
Yediveren goncalar soldu ellerimizde,
Kaybolmuş umutların solgun haritasında.
İmdat çığlıklarıyla dua dillerimizde,
Dört buçukta vurulduk Antep’in ortasında.
Yerler O’nun emrinde o yaman sarsıntıda,
İnsan aczin içinde sade “ne oluyor” der…
Adıyaman kaybolur yaptığı yıkıntıda,
Gökdelen tabutlara içten beddua eder.
Diyarbakır kan ağlar, Osmaniye yaş döker,
Bu yaranın merhemi gönül seferberliği…
On bir şehir yeniden kalkıp bayrağı diker,
Rabbin inâyetiyle yükseltir kardeşliği.
|