L?havle!.. Hüseyin Kete Sayı:
58 - Ekim / Aralık 2007
Haberi masada üretenler var ya hani?.. Bilirsiniz!.. Hayalleri güçlüdür onların ve masa başında en uygun bir resmi de bularak haberi üretirler ve belli amaçlara hizmet ederler.
Yüzleri mi? Amma yaptınız ha... Hiç kızarmaz tabiî...
Onların yüzleri kızarmaz ama ithamlarının karşısında olanlar ses çıkarmazlarsa, suçu kabul etmiş olmazlar mı? Bir tekzip yazısı dahi hazırlamaktan içtinap etmek... Tepkisizliğin adını acaba kim koyabilir?
Ve bu tepkisizlikte coşan sahte gazeteci ve yalan haberciler meydanı iyice boş bularak "gazeteciliği" birilerinin borazanlığını yapmak veya tetikçilik olarak icra etme cesaretini buluyorlar.
Atatürkçülüğü sözde Atatürkçülerin, solculuğu sözde solcuların, Müslümanlığı da sözde müslüman ham yobaz, kaba softaların bitirmeğe çalıştığı gibi; hakiki gazeteciliği de böyle sözde gazetecilerin okuyucular nezdinde itibardan düşürdüğünü görmek gerçek gazetecileri ve gerçek haberi arayan okuyucuları elbette üzer...
Her mesleğin şerefi, itibarı; o mesleği icra edenlerce ayakta tutulur ve korunur. Ülkemizde demokrasinin, özgürlüğün, insan haklarının tam olarak kurumsallaşmamasının yegâne sebebi baskıcı zorbalara destek veren bu yalaka taifesidir.
Onlar topluma ve değerlerine saldırır, toplumsa hiç ses çıkarmaz. Hakkı gasbedilir ama hiç ses çıkarmaz! Niye? Çünkü öyle sindirilmiştir ki, hakkımı ararsam başıma belâ alırım, "hem bana mı kaldı ki" diye düşünür ve böylece kimseden ses çıkmaz. Yani "Berlin’de hâkimler var!.." deyişine denk düşen "Ankara’da hâkimler var!.." deyişini doğrulayacak hukuk henüz gelişip serpilmemiştir ülkemizde...
Bu toplumda daha hâlâ kültüre, inanca saldırılar devam ediyor ve bu saldırılar prim yapıyor. Beyinleri küfürle donmuş eblehler, bizi de kendilerine benzetmek için her türlü enstrümanı kullanıyorlar. Zira her şey ellerinde ulaşılır ve kolay.
Fred Çakmaktaş’ın arabasıyla 2007 model arabayı değiştirme çabalarının yanında bir de "Taş Devri"ne bedavadan bilet kesmeler yok mu, öldürüyor insanı...
Komikliklerine mi gülerlesin, trajedilerine mi ağlarsın... İnsan ikilemde kalıyor, karar veremiyor. Her halde bizden başka örneği de yoktur dünyada; ne dersiniz? Biz ya sabır diyoruz hâlâ, bakalım ne zaman cevap vereceğiz, verebileceğiz?
Bu sistemin adı "Demokrasi" olu- yor, yani çoğunluğa hakaret edebilmenin serbest olduğu, hürriyetin sınırsız olduğu işleyiş... Hukuk mu? O üstün!..
|