Seni Sevmek Nigar Öztürk Sayı:
60 - Nisan / Haziran 2008
Gamzelerinde gülüşlerin Kim derdi ki gidecektin veda bile etmeden Boşlukta yankılanan ağır adımlarda Sonu olmayan yolculuk gibiydi seni sevmek...
Bombardıman altında kalmış bir şehrin Sandalyeye oturmuş insan silüetinde Damarında kan kırmızı dehşet adrenalin Göz Kulak Burun dağılmış halde Picasso'nun yüzleri gibiydi seni sevmek...
Hüzün saatlerinin azgın dalgalarında dibe çöküp Senden önce bilmediğim o rengarenk dünyanın Nefessiz İvmeli düze çıkışlarında Yanıbaşımdaki yokluk gibiydi seni sevmek...
Senden değil kendimden korktuğum Umut etmenin yasında En ufak parçalarına ayrılmış platonik bir aşkın Boynu bükük gerçeğe aykırılığında Çözümü olmayan düğüm gibiydi seni sevmek...
Güneş ışığının yansımasıydı saçlarında Ufukta oluşan parlak görünüm Birden bire gecelerin veziri oluyordu bakışların Ve şimdi yaldızlı dudaklarında hüküm sürdüğüm Fırtına sonrası bir kalbin sonsuzluğa uzanışında Sanki... Buzlu sularda açık yol gibiydi seni sevmek...
|