Vatan Yanyyorken Ahmet Faruk Türkyılmaz Sayı:
60 - Nisan / Haziran 2008
Mizansız bir dengede barut kokar ithamlar Hak; nöbeti devretmiş, vicdan; müzmin kekeme Cübbeleri giyince zangoçlar ve hahamlar En büyük mahkemeyi mahkûm eder mahkeme!..
Bir yanda "Muktedir"e rüya gören iktidar Diğer yanda kendine muhalif muhalefet Gökdelenler basını "Bâbı Âli"ye kindar "Sivil toplum"sa şimdi toplum dışı zarafet
İmitasyon sevdaya kurban edip gerçeği İllüzyon seansında Milleti bağışladık Sihirbaz şapkasından beklenen geleceği Garba sofra yaptık da tarihi söğüşledik
Kiralık beyinlerde cepheler haraç mezat Yönsüzlük; güzergâhın en rağbet gören yolu Geçmişiyle övünen torun, dededen âzat! İnleme nöbetinde Sakarya, Gelibolu
İstiklâlin zor yolu kıldan ince bir sırât İnce ki; cehennemi andırır çilesiyle Çamura batan ruha yetmezken Dicle, Fırat Kalkmış da ders veriyor şaşırtan hilesiyle
Dünya; gerçeklerini örten sahte yaldızın Hipnoz alanındayken hızlanır ve yavaşlar Altı üçken, tek bir yön: mavi renkli yıldızın Çizdiği haritada iğrenç bir işgal başlar
"Dinler diyalogu"nu pazarlarken misyoner Papa'sının dilinden düşmüyor hakareti Engizisyon mahkûmu şarlatan yanar döner! Halâ boynunda yafta geçmişin rezaleti...
Globallik uğruna oturulan sofrada Sunulan her lokmanın adı bal tadı ağu Mazisi kanlı yüzsüz! Halâ aynı tafrada Kendi şâşaa içinde, kan gölü Ortadoğu
Ve Vatan... Dövülürken havanında kahpenin Hamasi notalardan ses düşer dost-dost diye Yağlı ilmeğe doğru uzatılan sehpanın Kara kalem portresi en gerçekçi hediye
Bir gaflet uykusunun düşünde yaşayanlar Bu yadsınmaz gerçeği halâ rüya sanıyor Ey bu mukaddesatın yükünü taşıyanlar! Vurdumduymaz tezgâhta din ve vatan yanıyor
|