KARALAMA Leyla GÖK Sayı:
44 - Nisan / Haziran 2004
Hayal kırıklığına gebe yeni bir güne uyanıyorum. Her şey kötü bir olayın habercisi sanki. Bulutlar üzgünlüğün, yıldızlar kayıp giden günlerimin ve hattâ güneşte batışıyla yeni bir kaybedişimin. İçimin karanlığıyla dolup taşıyorum. Umutsuzlukla savaşırken yoruluyor, kabulleniyorum yenilmişliğimi.
Yüreğimde bir şeyler birikiyor ama anlatamıyorum. Aciz kalıyor kelimeler susuyorum. Kuruyan gözlerim artık ıslatmıyor anlamsız yüzümü. Artık hayal kurmuyorum. Çünkü her hayalimde ulaşılmayı düşünüyorum. Yorgun düşüyorum ezilmişliğimle çırpınırken.
Her yol hatırayla dolu. Her defter karalama ve her boş duvar isyan kelimeleriyle. Her arkadaş yeni bir yolcu oluyor. Misafir kalıyor günlerce gönlümde. Ama ben duyuyorum başımı. İğreniyorum yapay duygulardan. Ve ne yazık ki anlıyorum, görüyorum insanların gerçek yüzünü. Ve bunalıyor için, yalnızlığı seçiyor.
Dost diye diye ulaşılmayana, ama hep anacak olana koşuyor gönlüm…
|