RIZA Said Öndegelen Sayı:
68 - Nisan / Haziran 2011
 “Rabbim bana da böyle bir kız ver”
diye dua etti Rıza:
Gözlerinden ateş dökülsün,
saçları altın yelesi,
ağzı kör kuyular kadar ketum…
Dudakları öpüşen iki ay, burnu bir sûr
-İsrafil'ini bekleyen-
Boynu, ince bir tefaruk esintisi;
İbrahim'i nerede bilinmez…
-Sur içinde yarım bir kalkan kalmış,
hanesinde bir yangı deli(ğ)i-
“Rabbim tam da böyle bir kız ver”
dedi Rıza:
Olmasa da razıydı bizim Rıza.
Ama oldu:
Bizim Rıza'nın nur topu gibi bir kızı oldu.
Ya razı olmasaydı Rıza?
“Baba” dedi, Rıza'nın kızı ve…
Ve…
Ve daha ne bekliyorsun,
sonrası sessizlik Rıza'nın hayatında.
İbrahim olmaya da razıydı Rıza aslında.
Oldu da:
Ama ona gökten inmedi kurban
Zaten o da beklemedi kurban
-razıydı haline Rıza,
Belli ki Rabbi de razıydı Rıza'dan...
Ve Rıza gülümsedi!
“Kızım” dedi bastı bağrına
Ve son kez gülümsedi: Şükür!
“Rabbim” dedi taş bastı bağrına;
Ve bir taş yazıldı mezarının başına: “Rıza geldi, razı gitti Mahbubuna”
|