Yunus'a tahmisler (8) Hünkar Dağlı Sayı:
71 - Ocak / Mart 2012
Zamane insanları başı bildik salmıştır
Her ne geçmiş eline; cümlesini çalmıştır
Haram yer, fayda etmez; beti-benzi solmuştur
“Miskin âdem oğlanı nefse zebun olmuştur
Hayvan, canavar gibi otlamağa kalmıştur”
Bir renk ile boyanmaz, ruhu boştur; inanmaz!
Mide telâşındadır; ne bulsa yutar, kanmaz
Ateşe düşer yanmaz, suya düşer ıslanmaz (!)
“Hergiz ölümün sanmaz, ölesi günü anmaz
Bu dünyadan usanmaz; gaflet önün almıştur”
Bebeler meme emmez, çocuklar ata bilmez
Avratlar dik kafalı; er önüne eğilmez
Emirler zulm içinde, âlim ilme sarılmaz
“Oğlanlar öğüt almaz, yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz.. Sarp rüzigâar olmuştur”
Atlas giyen şüphede yoksulların çulundan
Ahfad ayrı dil çalar; ebeveynin dilinden
Dört el sarılır, geçmez dünya kıyl ü kalinden
“Beyler azdı yolundan, bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden; nefs gölüne dalmıştur”
Gün görmedik şıvgındım, koparıldım dalımdan
Ne ünden fayda gördüm, ne bir yardım malımdan
Dört fakir omuzlayıp, götürdüler salımdan
“Yunus sözü âlimden, zinhar olma zalimden
Korkadurun ölümden; cümle doğan ölmüştür”
Bet: Beniz, çehre, yüz. Bolluk, bereket
Zebun: Zayıf, güçsüz, zavallı, üzgün
Hergiz: Asla, katiyen, kesinlikle
Ahfad : Torunlar, çocukların çocukları. Gelecek nesil, soy
Kıyl u kaal: Dedikodu
Zinhar: Sakın ha, asla
|