Ne kadar çalışalım? İbrahim Uçar Sayı:
73 - Temmuz / Eylül 2012
Bir insan hiçbir zaman, nereye gittiğini bilmediği zamanki kadar uzun yol gidemez.
(Oliver CROMWELL)
Plânsız çalışan bir kimse, haritası olmadan ülke ülke dolaşıp hazine arayan insana benzer.
(DESCARTES)
Bazen kişiler çok çalışmalarına rağmen başarısız olduklarını, kendilerinden daha az çalışan kişilerin daha başarılı olduğunu iddia ederler. Burada eksik olan kısım bu çok çalışma süresinin nasıl kullanıldığıdır. Çok çalışmak çoğu zaman başarıya giden yol olmayabilir. Uzun süreler durup dinlenmeden çalışmak bizi başarıya götürmeyebilir. Kişinin sınavlara hazırlanırken neye nasıl çalışacağını yani verimli ders çalışma tekniklerini uygulamasıyla başarıya ulaşacağını bilmesi gerekir. Verimli ders çalışma tekniklerini bilmeyen, hızlı okuma alışkanlığını oluşturamayan, eksik yönlerini belirleyip o konulara yoğunlaşmayan, hedeflerini belirlemeyen kısacası kendini tanımayan ve önceliklerini ortaya koymayan kişi sadece boşa vakit harcamış olur.
Bazen de çevresindekilere çok çalıştığı izlenimi vermek isteyenler de masa başında uzun süreler geçirebilir ki bu durumda çokça karşılaşılan bir durumdur. Hattâ bazı öğrenci velileri benim çocuğum saatlerce çalışıyor nasıl bu kadar başarısız olabilir diye öğretmenlere yakınır. Bunun iki sebebi olabilir birincisi gerçekten çalışır ama başaramaz ikincisi yakın çevreyi kandırmak. Biz burada bu kandırmacadan değil, gerçekten çok çalıştığı halde hedeflenen başarıyı yakalamakta zorluk çeken fakat verimli çalışma konusunda yeterli bilgi sahibi olmayan kişilerden bahsetmekteyiz. Kendini kandırmak isteyenler zaten burada yazılanları okuma zahmetine bile katlanamaz.
Hayatımıza yön verecek önemli sınavlara hazırlanırken genellikle kişinin yakın çevresi de bireyi sadece ve sadece çalışmaya odaklar. Kişinin sosyal yaşantısı bitme noktasına gelir ve adeta ''sınav dünyasının'' bir bireyi haline gelir. Kişinin kendisine ve çevresine de yeterli zaman ayırması unutmayalım ki sosyal bir varlık olan insan için olmazsa olmazlardandır. Hatta başarısı için önemli unsurlardan biridir. Şunu aklımızın bir kenarına not düşmeliyiz, çok çalışmak her zaman başarı getirecek anlamına gelmez. Çok çalıştığı halde sistemi kavrayamadığı için birçok kişi başarısızlığı yaşamak zorunda kalmışlardır. Sınavlara hazırlık bilgi, beceri, çok çalışmak olduğu kadar taktik işidir. Çalışmak üzerine küçük bir hikâye vardır. Bu hikâye birçok uzun nasihatten daha faydalı olacaktır.
İki arkadaş ormanda kurumuş ağaç dallarını kesiyorlardı.1.si sabahları erkenden kalkıyor, ormana gidiyor, durmadan dinlenmeden çalışıyor öğle yemeği için bile kendine zaman ayırmıyordu. Akşamları ise arkadaşı eve döndükten sonra da çalışmasını sürdürüyor, ondan birkaç saat sonra evine dönüyordu.
İkinci adam, yorulunca işine ara veriyor bir süre dinleniyordu. Akşam hava kararmaya başladığında ise daha fazla çalışmaya gerek duymuyor, gecenin karanlığı bastırmadan evine dönüyordu.
İkisi de çalışmalarını bir hafta bu şekilde sürdürdükten sonra ne kadar kurumuş ağaç kestiklerini saymaya başladılar.
Sonuç, ikinci adam için değil ama birinci adam için çok şaşırtıcı çıktı. Çünkü arkadaşı kendisinden daha fazla kurumuş ağaç kesmişti.
Birinci adam öfkelenerek, “Nasıl olabilir bu böyle?” dedi. “Ben senden daha fazla çalıştım. Senden daha erken başladım işe, senden daha geç döndüm eve. Üstelik gün boyu sen durup durup keyfine bakarken, ben soluk almaksızın sürdürdüm çalışmamı. Nasıl oluyor da sen benden daha çok kurumuş ağaç kesmiş olabilirsin?'’
İkinci adam, öfkeli arkadaşını gülümsemeyle cevapladı: “Ortada anlaşılmayacak bir şey yok ki…'' dedi “Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinleniyordum. Bu arada bir yandan baltamı biliyordum. İnsanın baltası keskin olunca daha az çabayla kesebiliyor ağaçları.'’
|