"Üst-baş": "Neredeydin"i bol bir kıyıda yıkanmak... Mehmet Hasret Sayı:
75 - Ocak / Mart 2013
…ben bir elmayı yasaklarken sen neredeydin… “ben dünyanın temelini atarken sen neredeydin”… taşı yerinden oynattın mı, bütün kalp kelimelerini kime söyledin, soğukluğun ağaçları saçılmış çevreye, her dokunuş bir orman, tanı, hangi imandandı ahşap, hangi imandan geldi iyilik yuvası, dilin bilgisine kök sal, bir kalıtı vardır üzerimizde bir hardal tanesinin bile, sen bir kalıntısın, soğukluk ülkesinde çam kokulu ev neydi bil, yalnız otlarla kardeşsin sen, çakıllarla toprağa bekçi, bir babın yok, bir izin yok; elmasın, zehirsin, panzehirsin, ısıransın ve aynı zamanda ısırılansın…
…anlayamam, çöl bir kuyuydu, seni kaybettim, anlayamam, sonsuzluk mührü müydü bu… seni nasıl kaybettim… uzun bir yolun tadıydım, yorgun bir bakıştım, bul beni… soy görüntümü bana teslim et, bütün söz kıyafetimi… bir kusuru mu adımladım yoksa, bir kusurun mu etiydim, ben uzun bir yolun tat kıyafetiydim; çakıl seslerinde, tozlarda, nefeslerde sayar buldum kemiklerimi… bir köşede sayar buldum kemiklerimi, beni bul… ne zamandım, bir kavise, bir eğriliğe sığdım, çömlek bir cevabı buldum, toprak gönlüne sakladım, ne zamandım, bir çığlığa ten olduğumda, en çok ne zamandım kabuklarımdan soyundum, ağızda kırmızı bir elma tadı oldum, kırmızı elmanın kanı oldum, elmanın içindeki ateşten mi utandım, bir harfin “kuyu.suyken” ne oldum, bul beni…
…ben rüzgâra güneş mayası savururken sen neredeydin, her parçada elem bir atlasken, her parçada elem altüstken sen… doğrudur bir 'orka'nın sırtı gezer harf damarlarında, doğrudur ağaçtan düşen olduğun… doğrudur başladığın yerde bittiğin, o vakit her şeyden önce sen neredeydin… seni aradımsa bunca söz, bunca söz kıyısı, elmanın aklına düşmen içindir, elmanın suyuna girmen içindir, bir elma ağacı olman içindir, elmanın yolundan dönmen içindir, sen elmasın, zehirsin, panzehirsin, harfsin, aynı zamanda anlamsın, ısıransın, aynı zamanda ısırılansın, ben bir elmayı yasaklarken sen neredeydin…
|