Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3547 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Dünya şimdi bir köy oldu
Site Editörü

  Sayı: 77 - Temmuz / Eylül 2013

Reklâmı hatırlıyor musunuz? Hani bir kredi kartı markasının reklamından esinlenerek hazırlanmıştı ve senaryosu şöyleydi:

Bir adam bilgisayarının başında birşeyler yaparken dış ses anlatmaya başlıyor: “Güvenli 20 telefon: 5000 $, 5 ülkedeki davalarla savaş: 1.000.000 $, 40’ın üzerindeki ülkede bulunan web sunucular 200.000 $, banka blokajından dolayı kaybedilen bağışlar 15.000.000 $, ev hapsinden dolayı kaybedilen miktar 500.000 $...

Yaptıklarınızın sonucu olarak dünyanın değişimini izlemek: Paha biçilemez!” (ve ekranda “bahar” yaşayan bir ülkeden görüntüler...)

Belki şimdi hatırlamışsınızdır, yakın zamanda dünyayı kasıp kavuran, Wikileaks belgeleri ile ilgili hazırlanan reklâmdan bahsediyorum.

Son günlerde yaşananları tekrar bir düşününce, nedense bu reklam geldi aklıma. Belki de birileri Gezi parkında olanları “paha biçilemez” birşeyler yaptığını düşünerek izlemiştir, bu reklamda olduğu gibi...

* * *

İnternet kullanılmaya başladığından beri söylenen bir söz vardır: “dünya artık büyük bir köy”. Tamam, bir nebze doğruydu ancak bence bu söz gerçek anlamına twitter’dan sonra kavuştu.

Twitter’ı şöyle düşünebiliriz, dünya dolusu insan konuşuyor ve konuşanlar aynı zamanda dünya dolusu insanı dinliyor. Özellikle sözüne itibar edilen birisi veya çoğunlukla çok takipçisi olan ünlü bir zat sazı eline alıp bir konuda kelâm edince, o konu birden tüm “köyün” gündemi haline gelebiliyor.

Örneğin delinin biri “Taksimde polisler hayvanlara bile biber gazı sıkıyor” diyerek kuyuya bir taş atıyor ve bir fotoğraf paylaşıyor, köyün bir kısmı buna inanıp akla gelmedik tepkiler veriyor. Ardından köydeki diğer bir kesim “bu fotoğraf Taksim’de çekilmedi, yurtdışında çekildi” diye gündem oluşturup karşı tepki oluşturuyor. Ve böyle onlarca mesele gündemi dolduruyor.

Twitter veya Facebook’dan önce de internet vardı ancak Taksim’de olduğu gibi bir kesimin tepkisini çekebilecek birçok olay yaşanmasına rağmen böyle bir “etki tepki” organizasyonu meydana gelemedi.

Kişisel kanaatim, eğer twitter olmasaydı bugün Gezi Parkı olayları bu noktada olmazdı. İnsanlar bu derece kamplaşmazdı.

Örneğin kişisel olarak şunu söyleyebilirim, televizyonda veya sinemada bazen takip ettiğim, belki başarılı da bulduğum tiyatro veya sinema sanatçılarının görüşlerinin, görüşlerimden çok farklı olduğunu görünce artık onlara bakışım ister istemez değişti. Aslında sorun görüş farkı değil, bir çoğu karşısındaki görüşü aşağılayarak, hakaret ederek fikir bildirince ister istemez insan karşı tepki veriyor ve duyguları değişiyor.

Bu biraz da şuna benziyor, büyük bir ailede birbirlerinin yüzüne gülen ama birbirlerinin arkasından çok da iyi konuşmayan kişiler var ve birden bu kardeşlerin, akrabaların gerçek düşünceleri sesli olarak ortaya çıkıveriyor, herkes birbiri hakkında ne düşünüyor bilmeye başlıyor. Sonrasını tahmin edebilirsiniz. Bu durumda düşüncelerin ortaya çıkması iyi mi oldu, kötü mü oldu kestirmek zor.

Olayın bir diğer önemli noktası ise bu mecrayı kullanan kesimin tüm toplumu temsil etmemesi. Twitter mesajlarının atıldığı yerleşim yerlerini gösteren bir site var, bu sitede son 3 ayda Türkiye’den yoğun tweet atan bölgeleri görebilirsiniz. Yandaki resim bu haritanın resmi. Bu resim size de genel seçimlerdeki “sahil” oylarını hatırlatmadı mı?

Gezi parkı olaylarının ilk başladığı zamanların aksine ilerleyen günlerde farklı düşünen kesimlerin twitter kullanımında ciddi bir artış oldu. Hatta “fake” haberlerin yalanlanmasında bu kesimin çok büyük bir emeği olduğunu söyleyebiliriz.

Her ne kadar klişe de olsa, son söz olarak bu dönemde çok duymaya alıştığımız cümleleri biz de kuralım, bu gemide hep birlikteyiz ve gemi batarsa herkes batacak. Evet, geminin batmasını umursamayacak kadar kin duyanların varlığı çok açık, - Bilge Kral Aliya’ya rahmet olsun- ancak bizim meşrebimiz bu şekilde düşünmemize müsaade etmiyor.

Boşnak mücahitler Sırp esirlerle ilgili Bilge Kral Aliya’ya sormuşlar: “Bunları ne yapacağız?” “Onlar misafırlerimizdir; misafir gibi davranacaksınız.” demiş Bilge Kral. Mücahitler, “Ama onlar bizim kardeşlerimize neler yapıyorlar..” deyince Aliya şöyle cevap vermiş: “Onlar bizim öğretmenimiz değil ki!”

İyi okumalar.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Tevhid yoksa huzur da yok... - Sayı 122
Anlam peşinde... - Sayı 121
Zor zamanların cesur sesi... - Sayı 120
Sosyal medyanın gücü... - Sayı 119
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (122):
Tarih boyunca izlediği politikalar, güncel meselelerde takındığı tavır çerçevesinde, doğu medeniyetinin aslî unsurlarından İran'a bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 sağlık dileklerimizle, hürmetle...... naci eroğlu

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu


Kim demiş okumuyoruz diye?
*Sevmediklerimizin, televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında canına okuyoruz!
*Trafik kazalarında ölenler ve PKK canilerinin katlettikleri için rahmet okuyoruz!
*Törenlerde nutuk okuyoruz!
*Kim ne derse desin, bildiğimizi okuyoruz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Anlam peşinde
Bizim olmayan gemide kaptan olmak
Parlamenter sistem ve mağdurları
Kırk gün bir ölüyü bekleyeceksin
Niye döktün gözyaşımı


Ali Erdal - Anonim eserlerin kıy...
Ali Erdal - Sıradan bir filme bu...
Ali Erdal - Kırk gün bir ölüyü b...
Ali Erdal - Kırk
Necip Fazıl Kısakürek - Kıraat kitabı
Ekrem Yılmaz - Derinlik
Ekrem Yılmaz - Yapamıyorsan hayal e...
Ekrem Yılmaz - Kürtlerin PKK ile im...
Dergi Editörü - Çare
Site Editörü - Anlam peşinde
Necdet Uçak - Niye döktün gözyaşım...
Necdet Uçak - Olacak
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Malazgirtin aslanlar...
M. Nihat Malkoç - Anadolu Türk masalla...
Ayhan Aslan - Yamyam
Mehmet Balcı - Şimdi
Mehmet Balcı - Dönemem
Ahmet Çelebi - Gazzeli çocuğa
Halis Arlıoğlu - Parlamenter sistem v...
Halis Arlıoğlu - İçimde bir yara var
Murat Yaramaz - Artık yeter
Murat Yaramaz - Masal
Mevlüt Yavuz - Sanma ha!
Cemal Karsavan - Seni düşünürüm
Heybet Akdoğan - Gülsema
Emine Öztürk - Hapis
Zekeriya Yılmaz - Bıraktın
Mehmet Ali Metin - Doğu ve Batı’nın hik...
Yaşar Akyay - Bizim olmayan gemide...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14443749
 Bugün : 2610
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 627532
 Bugün : 253
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 72
 121. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim