Kıyam Ahmet Değirmenci Sayı:
78 - Ekim / Aralık 2013
Gümüş eyer, altın kama…
Meçhule giden süvari!
Tenha vaktinde gecenin,
Durma! Güneşe sefer var,
Nûrla doğacak seher var.
Esmâsıyla en Yücenin,
Düş yola, koş! Kalma geri.
Gümüş eyer, altın kama…
silâhın gönlünde, korkma!
"Bismillâh!" çek ta derinden,
Kalk ayağa, durma, yürü!
Hû! Tevekkeltü Alâ'llah!
Usul usul gelir sabah,
Âlemi kuşatır nuru;
Hele sıyrıl dertlerinden,
silâhın gönlünde, korkma!
Ay gizli, kapkara sema…
Huzur! Ara ki bulasın…
Elin kalkacak semaya
Ve başın secde yerinde…
Zikri yoksa dillerinde,
İzin yok derdi demeye,
"Allah!" de, şifâ alasın,
Ay gizli, kapkara sema…
Son bulsun şu azgın yağma…
Haykır adını Rabbinin!
Titresin kör karanlıklar,
Yansın sema, güneş, yıldız…
Yere aksın yaldız yaldız…
“Ya Vedûd” çeksin Âşıklar,
Dinsin sızısı kalbinin…
Son bulsun şu azgın yağma…
Kor değdi yalnızlığıma.
Ya Sahibe-l'İmdat! Yetiş…
Zaman durmaz, akar gider.
Ya Kerîm! İşiten, Gören,
Kuluna murâdı veren!
Yaralarıma merhem ver,
Cana yetti bu bekleyiş!
Kor değdi yalnızlığıma.
Gümüş eyer, altın kama…
silâhın gönlünde, korkma!
Ay gizli, kapkara sema…
Son bulsun şu azgın yağma…
Kor değdi yalnızlığıma.
|