Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2767 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Modernizm, toplum ve eğitim...
Mehmet Koçyiğit

  Sayı: 81 - Temmuz / Eylül 2014

Eski kıtada yaşayan insanların, Avrupa toplumlarının tarih seyri içerisinde doğu toplumlarına karşı tekrar yükselişleri coğrafî keşifler, Rönesans, Reform, Fransız İhtilali ve Sanayi Devrimi gibi geniş kitleleri etkileyen ve sancılı olduğu kadar etkili de olan bazı bilimsel, felsefî, teolojik, teknolojik ve sosyolojik değişimler sayesinde ivmelenmiştir. Bu değişimlerin sonucunda rasyonel, pozitivist, bireyselliğe önem veren, ben bulduysam benimdir (kolonileşme), seri üretip toptan satarım zihniyetine sahip ve hattâ güçlü bireyselliğine ve rasyonelliğine dayanarak tanrıyı bile dışarıda tutmaya çalışan bir insan tipi ortaya çıkmıştır. Seri üretim, hızlı tüketimi ve yeni pazarları gerektirmiş ve her biri ayrı bir dünya olan “insan”ı, insan olmaktan çıkarıp istatistikî veri haline getirmiştir.

Meselenin genel resminin bir kısmı bu şekilde iken günümüz modern batı toplumlarında birçok çelişkilerin ve problemlerin yaşandığı gözlemlenebilir. Bireysel ve rasyonel olarak yetiştirilen, ailesi çalışan bir çocuğun zaman içerisinde kültürü bile tüketim malzemesi haline getirmiş olan, popüler kültür tüketen insan toplulukları arasında bireyselliğinden kaynaklanan farkları bile kaybetmiş olarak eridiği rahatça gözlemlenebilmektedir. Modernizme karşı desenler içeren bazı hareketlerin bile (metal müzik, hippiler vs.) modernizm tarafından kazanç haline getirildiği ve bunun neredeyse bir kısır döngü hali kazandığı da gözlemlenebilecek gerçekler arasındadır. Popüler kültür anlayışı kültürleri, lingua franca dilleri, modern eğitim sistemi zihinleri, standart fabrikalar giyecekleri, fast food kültürü de yiyecekleri tek tipleştirme ihtimallerini saklı tutmaktadırlar. Kolonileşme ile dışarıya da ihraç edilmiş olan bu çelişkiler batı dışı toplumlarda, kültürel, dinî, coğrafî vb. gibi farklılıklardan dolayı daha da travmatik hallere bürünebilmektedir.

Standart üretimin gereği aynı (veya benzer) şeyleri tüketme ihtiyacı duyması gereken standart insanlardır düz mantığından hareketle rahatlıkla söylenebilir ki bu standart insanları yetiştirmek için standart testler kullanan (standardized testing) fabrikaları andırır bir şekilde okullar tasarlanmıştır. Eğitimi bile girdi [Simge]işlem [Simge]çıktı şeklinde algılayan bu mantık eğitimciyi makine, daha iyi bir ihtimalle mühendis, eğitileni ise hammadde olarak algılamaktadır. Fakat bu yaklaşım istatiskî veriden ibaret gördüğü toplulukları eğitirken aslında bir budama ve yontma işlemi yapmaktadır ve bu şekilde insanların beraberlerinde dünyaya getirdikleri farklı yetenekleri de öldürebilmektedir. Okul açısından bakıldığında ise fabrikaları andıran okulların da artık endüstri halini aldığı, bilginin üretildiğinden çok daha fazla hızda tüketildiği, eğitim camiasının eğitimin sürekli artan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sürekli büyüdüğü ve artık kendi öz dünyasına ve sorunlarına sahip büyük bir organizma haline geldiği gözlenebilmektedir. Büyüyen yapının dertleri de büyümekte ve en büyük ekonomilerin bile kaldıramayabileceği boyutlara ulaşmaktadır.

Son zamanlara kadar batı toplumlarının kısmî görünüşü bu iken, son zamanlarda dünya savaşlarının galip devletlerinin ve batı dünyasının diğer güçlü devletlerinin ekonomilerinin sarsıldığı görülmektedir. Her şeyin tek tipleştiği dünyada düz mantık belki de ileride tek dünya devleti ihtiyacı ortaya çıkacaktır derken, Tunus’ta bir kişinin kendini yakmak için kullandığı ateş Ortadoğu’yu kaynatmış, dünyanın batı tarafında da ekonomik kriz kitlesel hareketleri beraberinde getirmiştir (ABD’de ‘occupy’ hareketleri, İspanya’da çiftçi eylemleri vs.). Buz gibi bir rasyonaliteye sahip olması gereken bireylerden mürekkep istatistikî kitlelerin aslında sadece bununla sınırlı kalmadıkları, gelişen teknolojilerin bir yandan kitleleri kontrolü kolaylaştırırken bir yandan da kitlelerin iletişimini hızlandırarak bir anlamda kitleler için öz-kontrolü de kolaylaştırdığı ve II. dünya savaşı sonrası kurulan sistemin çatırdamasında sosyal medyanın büyük rol oynadığı fark edilmiştir. Belki de yaşanan son olaylar devletlerin ve ekonomilerin artık bilinen anlamda aynı kalmayacağının ipuçlarını vermektedir. Bütün bunlar yaşanırken hantal eğitim sistemlerinin ise devletlerden bile daha yavaş tepkiler üretiyor olması da düşündürücüdür.

Kaynaklar:

Bulaç, A. (2006). Din ve Modernizm. İstanbul: Yeni Akademi Yay.

http://en.wikipedia.org/wiki/Hippies

http://www.ted.com/talks/lang/en/ken_rob...ivity.html

http://www.swarthmore.edu/SocSci/langhot...rends.html

http://tr.euronews.net/2011/01/17/tunus-...yayiliyor/

Illich, I. (2010). Okulsuz Toplum. Çev: Celal

Öner. Oda yay.: İstanbul.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Mehmet    05.02.2017
Yorum : Kardelen'de yayınlanmış şiirlerim ve dahası Ortadoğuda Sabah ismi ile kitaplaştı ve Kuzgun kitaptan çıktı. Şiir severlerin bilgisine...





 
İroni... - Sayı 83
Hafıza, analitik düşünme ... - Sayı 83
Hüzün... - Sayı 81
Modernizm, toplum ve eğit... - Sayı 81
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Sanatımızın, özellikle şiirimizin şu andaki seviyesini güneş ışığının yokluğuna mı, yoksa ondan gelen ışığın yansımasını engelleyip, bizi suni bir güneş tutulmasıyla karşı karşıya bırakanlara mı bağlamalı?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16383001
 Bugün : 1033
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 703468
 Bugün : 86
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 258
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim