Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3914 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Kimse Acymyyor Bari Siz acyyyn
Mustafa Kınıkoğlu

  Sayı: 52 - Nisan / Haziran 2006

Ne olacak ülkemizin müslümanlarının hali bilmiyorum. Diyeceksiniz sadece ülkemizdekilerin mi? Şimdi bahsedeceğim mesele daha çok bizleri ilgilendiriyor.


Bir tarafta Danıştay’ın giyiminden dolayı müdürlük yapamaz dediği öğretmen, bir tarafta eşi başörtülü diye yurt dışına tayini gerçekleştirilmeyen bir diğer öğretmen...


Bir tarafta hastaneye mescit yaptıranlara kafayı takanlar, bir tarafta –ki bu taraf başköşe sayılır- üniversitelere başörtülü kız öğrencileri almayanlar...


O taraf, bu taraf yetmezmiş gibi...


Bir başka tarafta inançlarını kendi anlayışlarına göre yaşayan müslümanlar, diğer tarafta ise onlara karşı olan ve onlara demediklerini bırakmayan diğer müslümanlar. Bir tarafta bilimi kullanarak İslâm’ı anlatmaya çalışanlar, bir tarafta bilimle bu iş olmaz diyenler... Bir tarafta evinde her türlü hayvana merhamet edene “bizi eleştireceğine evindeki böcekleri temizle” diyenler, bir tarafta kulaktan duyma bilgilerle “bak sizin yüzünüzden şöyle böyle olmuş” diyenler...
Şimdi isterseniz bu tarafta duralım.


2 sayı önceki yazımda bu konuyu gündeme getirmiştim. Neden müslümanlar birbirlerine karşı hoşgörüsüz, neden birlik olamıyorlar diye sormuştum.


Ben bundan rahatsızlığımı yazadurayım, şu günlerde tartışmanın boyutları iyice büyüdü ve çok üzücü bir hal aldı. Orta da ise yine saf müslümanlar kaldı. Ne o tarafa yaranabiliyorlar ne bu tarafa.. Ne o tarafa tam inanıyorlar, ne de bu tarafa...


Bir taraf diyor ki ben akım; diğeri diyor onlar kara, ben akım. İki tarafı da okuyorsun, ikisine de hak veriyorsun. Ortası yok. Ama o kadar zıt kutuplardalar ki, Allah korusun, “iki kişiden biri diğerine kâfir dese içlerinden biri mutlak kâfirdir” sözü aklıma geldikçe dehşete düşüyorum.


Benim kanaatim şudur ki, bu tür konularda üçüncü kişilerin sözlerine çok da itibar etmeyin. Yani biri size dese ki, “onların hocası şöyle demiş, vay hain”... Gidin kitabından bulun söylediklerini, kendiniz okuyun. Sonra yanlış duyduğunuz sözlerden dolayı oluşan zannınız size zarar verebilir. Okumasanız bile, en azından fikir beyan etmeyin, böylece “ne yaparlarsa kendilerine” der sorumluluktan kurtulmuş olursunuz.


Kulaktan kulağa aktarılan sözlerde, Bektaşi’nin “namaza yaklaşmayın” durumu çok yaşanır. Bu da, yanlış zanna ve sonucunda büyük dertleri getirecek kul hakkına sebep olur.


Elbette kayıtsız kalamıyor insan yazılanlara, çizilenlere.. İki tarafın da haklı olduğu yerler var ama dikkat ediyorum nerede hassas bir cümle var o cımbızla aranıp bulunuyor. Örneğin bir dergi, bir hocanın sözünü manşet yapmış kendine, “zina hafif günah” diye… Okuyan ne der buna?.. “Tövbe tövbe, bu ne şimdi” demez mi?


Ama içeride okuyorsunuz ki durum öyle değil. Adam demiş ki, “...Resulullah’ın hadisi var Gıybetten sakının; çünkü gıybet zinadan daha şiddetlidir.” O yüzden zina gıybete göre hafif günahtır. Ama akıllı gazeteciler bunu bambaşka şekilde kapak yapmışlar. Şimdi derginin sadece kapağını gören o kişi hakkında ne düşünür, içini okuyan ne düşünür…
Herhangi biri hakkındaki zannınız çok önemlidir. Hele hele bu zannınızı başkaları ile paylaşıyorsanız çok dikkat etmelisiniz. Yoksa bu kul hakları ile elbet bir yerde karşılaşırsınız.. Ya dünyada ya ahirette…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : g?khan    
Yorum : Evet doğru .bakınız süleyman demirel başortülü kızlar arabistana gitsin deyince (keşke 40 yıl önce söyleseydi) insanlar anladılar olayın iç yüzünü. İçlerinden bu insanlara inanmışlardı hatta sevmişlerdi oyda vermişlerdi. Ama şimdi bu vb. insanlar kızlarını okula sokmayanların belki demireller değilde kendileri olduğunu anlamışlardır.Ama belkide dün dündür bugun bugündür terennümlerini o kadar benimsemişlerdiki. Kızları okula girerken müslüman görünümünde içeride başka bir görünümde.ve daha nice örnekler örnekler.





 
"O"... - Sayı 99
Necip Fazıl hakkında iki ... - Sayı 92
Bir Derviş Sultan Ulu Hak... - Sayı 91
Dua, kulun acizliğini gös... - Sayı 89
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


ACIYORUM

Millet, Meclis’i seçiyor...

Meclis, millet namına kanun yapıyor...

Anayasa Mahkemesi de bu kanunları bozabiliyor...

 

Şimdi söyleyin:

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla mı milletin?

Hâkimiyet kayıtsız şartsız Anayasa Mahkemesi’nin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla Anayasa Mahkemesi’nin mi?..

(Kardelen; 13; Mart 1997)

 

ACIYORUM

Bir takım kimselerin, yetkilerini aşarak, kanun dışı teşkilâtlar kurduğu ve kanun dışı faaliyetlerde bulunduğu artık kimsenin yok diyemeyeceği bir gerçek halinde ortaya çıktı.

Bunlar, başlangıçta en azından, kanunların kötülerle ve kötülükle mücadelede yetersiz kaldığını düşünüyor.

Böyle örgütlere karşı çıkanlar da, gizli ve kanun dışı teşkilât kurulacağına falan falan kanunlara ve filân filân mekanizmalara dayanarak şöyle şöyle mücadele mümkündür, demiyorlar...

 

Öyleyse...

Ya bu ülkede kanunlar ve işleyen mekanizma yetersizdir... Ya devleti idare edenler...

Bu işin (ya)sı, (ma)sı yok... Hem kanunlar ve işleyen mekanizma, hem idareciler yetersiz...

(Kardelen; 13; Mart 1997)
66
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15190940
 Bugün : 1982
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 642428
 Bugün : 156
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 122
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim