İsimsiz şiirler Enver Cebeci Sayı:
82 - Ekim / Aralık 2014
Kır putları,
Karala ikonaları.
Sana bu sahte hayatı sunanlar;
Dünya sahnesinin kuklaları, soytarıları…
Gaflet uykusunda arama sakın;
Huzur verici rüyaları.
Her zaman Hızır yetişmez;
Bazen de insan olur insanın,
Düştüğü yerden kaldıranı…
Gecenin bu saatinde
Bu karanlıkta boş sokaklarda
Söylesene işin ne delikanlım
Elinde bavulun gözünde yaşın
Yoksa yolculuk mu var delikanlım
Hani nerde eşin dostun akraban
Yok mu kardeşin anan baban
Uğurlamayacak mı seni kimse delikanlım
Yoldaşın mı bavulun sana
Baksana sımsıkı elinden tutmuş
Ana kucağımı ceketin
Seni sıcacık bağrına basmış
Yârin mi güneş
Gitmene kırılmış sana sırtını dönmüş
Dostun mu rüzgar
Kal diye yüzüne yüzüne esmiş
Bulutlar neyin oluyor ki
Bir daha gel diye
Ardından su dökmüş
Ve Haydarpaşa garında bir anonsla
Adına selâlar okunuyordu
Tabutun birazdan kalkıyormuş
İstanbul’a sormuşlar
Seni iyi bilirmiş...
Ve Oğuz atam;
Boylarını bulur
Oklarını paylaştırır
Yollar düşman düşman üstüne
Ve o serkeş at
Beylerini bulur
Şaha kalkar
Koşar fetih fetih üstüne
Ve Türk;
Anayurdunu bulur
İmparatorluklar kurar
İmparatorluklar üstüne
Ve hilal;
Yıldızını bulur
Bayrak olur
Kandan kırmızı bir kumaş üstüne
|