Anadolu gençliği Necip Fazıl Kısakürek Sayı:
85 - Temmuz / Eylül 2015
Biz yanmış ve haşlanmış ellerimiz, nokta nokta iğnelenmiş parmaklarımız, içine kan oturmuş tırnaklarımızla, bir şekillendirme işine çalışıyoruz. Şekillendirmeğe çalıştığımız bütün bir gençliktir. İSMİ, ANADOLU GENÇLİĞİ…
Eğer bu gençliğin bir iki baş örneğine maya tutturabilirsek mesele yok... O, kendisini basamak basamak nesilleştirir ve bir "safkan" hâlinde kol kol şecerelendirir...
Anadolu genci nedir ve ne gibi farikalara sahiptir?
Şu veya bu vilâyet lisesini bitirdikten sonra, üzerinde acemi terzi elinden çıkmış, soluk ve buruşuk bir ceket ve pantolon, çekingen ve kaygılı, yılgın ve kuşkulu, dilsiz ve iddiasız, büyük şehirde kendisini ilerletmeğe gelen genç adam...
Yahut memleketinde, filân ve falan tahsil derecesinden sonra, filân ve falan işe girmiş, kılığı tıpatıp aynı ve edası sadece bezgin, yüzünde neş'e ve hamle adına hiçbir şey okunmayan delikanlı...
Bu genç adam, köylüsünden üniversitelisine kadar bütün sınıflarıyle şu müşterek vasıfların tablosu:
Apışmış ve donmuş... Eşya ve hâdiselere hâkim ve menbaından mansabına kadar tezatsız, bir oluş çizgisi üzerindeki insanların emniyet hissinden uzak... Hakkın söylenemez ve konuşulamaz birşey olduğunu görmekten gelen meyus bir tevekkül içinde... Bunları bilmese bile yaşatan adam...
Kimdir bu genç; Firavunun ehramına taş taşıyan esir midir; yoksa ebâ an ced bu vatanın sahibi mi? Onu hangi ruhî ve içtimaî hâdiseler yıldırmış ve lütfen nefes almasına müsaade edilen bir sığıntı hâline getirmiştir?
Düne kadar bu genç adam, inanılmış bir dâva etrafında ve ancak ev sahibine düşen bir çile borcu altında Viyana'dan Yemene kadar bütün taarruz ve müdafaa yollarını al kanıyle asfaltlamış, böyleyken hor görülmüş ve değerlendirilmemiş; bugün ise neye inanmak borcunda olduğunu bilmediği, fakat eski inançlarının elinden gittiğine şahit olduğu bir hava içinde, öz keyfiyeti bakımından, kıymetsiz bırakılmak şöyle dursun, kıymetten düşürülmüştür.
Bu kıymet, ruhunu İslâmiyet’ten alan Türk'ün keyfiyeti...
Şimdi, işte bu Türk’ün genç adam tipini, annesi başka, mektebi başka, sokağı başka, caddesi başka, köyü başka, büyük şehri başka, kitabı başka, gazetesi başka istikametlere çekiyor.
İmdi; bu, ruhu parça parça genci bütünleştirmek, onu aslî keyfiyet vahidinin muzaffer edasına kavuşturmak, kendi yurduna sahip kılmak ve mukaddes dâvâyı ona ısmarlamak yolunda Büyük Doğu ideâlinin biricik müşahhas hedefini bulmakta...
Biz bu genç için yaşıyor, bir ân evvel onu şekillendirmek için her şeye katlanıyoruz. Tesirimizin, bir vida gibi, nüfuz ettiği maddeye perçinlendiğini ve kendi kendisine işlemeğe başladığını gördüğümüz gün, 88 yıl hapse girsek de, ölsek de gam yemeyiz!
Tam 16 yıldır, kesemizden, haysiyetimizden, sıhhatimizden, huzurumuzdan ve nihayet hayatımızdan kaybede kaybede maya tutturmaya başladığımız bu genç, Hakka şükürler olsun ki, artık belirtilerini ve serpintilerini bize yer yer, bucak bucak, göstermeğe başlamıştır.
Onun sesini aziz Anadolu'nun her tarafından, Erzurum'dan, Malatya'dan, Van'dan, Bursa'dan, Konya'dan ve daha nice nice yerden alıyoruz.
Mes'uduz; çilelerin, tehlikelerin, ümitsizliklerin, inkisarlann üzerimize kangal kangal çöreklendiği bu en büyük vehamet ve nezâket ânına rağmen mes'uduz!
Anadolu genci!
Büyük Doğu ideâlinin ruhlar üzerindeki müşahhas nakşı olarak aşağıdaki 9 maddelik idrâk seviyesine yükseldiğin ân her şey tamamdır:
1-Tarihini, Garba karşı taarruz, müdafaa ve manevî teslimiyet diye üç devreye ayır ve her devrede mevkiini tesbit et! Birinci devrede bahtiyar, ikinci devrede öksüz, üçüncü devrede kölesin!
2-Dininin safiyetini ve bütün zaman ve mekân hâkimiyetini, derin bir vecd içinde şuurlaştır; ve onu, ham yobaz ve kara softayla, aynı kolun ters mümessili ahmak kâfire karşı korumanın usûlünü öğren!
3- Son yüz küsur yılın satıh üstü budala taklit gayretini en gerçek kıymet hükmüne bağla; ve Rumeli yoluyla gelen Yahudi, kozmopolit, emperyalist tesirleri, elle tutarcasına teşhis et! Artık sende, yüz küsur yıldır köpürtülen gerilik, ilerilik masallarını yutacak göz kalmasın!..
4-Siyasette, idarede, edebiyatta, fikirde, sahte kahramanlarla gerçeklerini ayırmayı bil; ve bunların gerçeklerini sana unutturmak, sahtelerini de yutturmak için yalancı ilim imaline kadar gidildiğini keşfet!
5-Milliyetçiliği sadece belli başlı bir ruhun zarfı diya anla, mazruf dururken zarfı mefkûreleşfirme; ve bu zarfın mekânını Anadolu kabul et!.. Anadolulu olmakla kalma, bu ölçü çerçevesinde Anadolucu ol!
6-Kendini en merhametsiz nefs muhasebelerine tâbi kıl, zaaflarınla kuvvetlerini gayet iyi hesap et; ve Türk genci diye karşına çıkacak tipleri, maddelerinden ruhlarına kadar ezici bir heybet sahibi olmaya bak! Onlar, bütün fâni dünyalarıyla sadece nefsin, sense ruhun muhatabısın! Onların yolu pek kolay, seninkiyse çok çetin...
7-Aşk, vecd, heyecan seciyesi...
8-Hamle, teşebbüs, taarruz psikolojisi...
9-Ev sahipliği tavrı ve hâkimiyet edası...
Anadolu genci!
Sen ol artık, ol ki biz de rahat ölelim!.. (1959)
|