Annelerimiz -6- Yavuz Sert Sayı:
85 - Temmuz / Eylül 2015
HZ. HAFSA BİNTİ ÖMER
Efendimiz Hazretleri’nin nikâh sırasına göre dördüncü hanımı Hz. Hafsa validemizdir. Hz. Hafsa validemiz, Hz. Ömer Efendimiz’in kerime-i muhteremeleridir. Validesi Zeyneb binti Maz’un’dur. Validemiz kabul gören rivayete göre 605 tarihinde doğmuşlardır.
Hz. Hafsa validemizin ilk zevci Ashab-ı Bedir’den olan Huneys bin Huzafe Bedir’de yaralanması veya hastalanması sonucunda Medine’ye dönüşte şehit olmuştur. Hz. Ömer kerimesinin dul kalmasından sonra ilk olarak Resûlullah Efendimiz’in kerimesi Rukiyye validemizin göçmesi ile hanımını kaybetmiş olan Hz. Osman’a kızı ile evlenmesini teklif eder ancak Hz. Osman bu teklife olumlu yaklaşmaz. Aynı teklifi Hz. Ebubekir’e de yapar ancak o da sükût ederek olumlu bir cevap vermez. Hz. Ömer, önce Hz. Osman, sonra da Hz. Ebûbekir tarafından reddedildiği için çok üzülür, bu üzüntüsünü ve gücenikliğini de Efendimiz’e arzeder. Efendimiz gülümseyerek “Allah, Osman’a Hafsa’dan daha hayırlı, Hafsa’ya da Osman’dan daha hayırlı bir zevc ve zevce ihsan eder, o zaman üzüntün kalmaz” buyurur.
Hz. Ömer Efendimiz’in bu cevabını duyunca Hz. Osman ve Hz. Ebûbekir’den daha hayırlısının Efendimiz olacağını, aynı şekilde Hz. Osman’ın Hafsa’dan daha hayırlı bir zevcesi olacağını söylemesinden de Efendimiz’in diğer kızını da Hz. Osman’a vereceğini düşünür. Nitekim düşündüğü gibi olur ve Efendimiz’in diğer kerimeleri Ümmü Gülsüm validemiz Hz. Osman ile nikahlanır. Hz. Hafsa için de Efendimiz “Benimle evlense olur mu?” deyince Hz. Ömer çok büyük sevinç yaşamıştır.
Böylece, Ocak 625, Hicrî 3 yılının Şâban ayında Efendimiz dördüncü eş olarak Hz. Hafsa validemiz ile evlenmiştir. Validemizin hücresi Ravza’yı ziyaretimiz sırasında ayakta dikildiğimiz yerdir.
Hz. Hafsa ve Hz. Ayşe validelerimizin yaşları çok yakın olduğu için çok iyi anlaşıyorlardı, aralarında bir kıskançlık olmadı. Hz. Hafsa’nın Hz. Ayşe hakkında, Hz. Ayşe’nin de hem Hz. Hafsa hem de diğer validelerimiz hakkında faziletlerini anlatan sözleri ve hadîs nakilleri vardır.
Hz. Hafsa validemizin vesile olduğu ayet inzalleri vardır. Efendimiz, birgün bir yerden hanesine döndüğünde validelerimizin gönüllerini almak için hücrelerini tek tek dolaşır. Bu dolaşma sırasında rivayete göre Ümmü Seleme validemizin, bir rivayete göre Zeyneb binti Cahş validemizin hücresinde uzunca bir müddet kalır. Bu uzun kalış nedeni ile hem Hz. Hafsa hem Hz. Ayşe, niye orada çok kaldı diye düşünürler. Daha sonra Efendimiz’in, Ümmü Seleme validemizin ikram ettiği bal şerbetini içtiği için uzun kaldığını öğrenirler. Fakat yine de uzun kalmasını uygun bulmayınca Hz. Peygamber yanlarına gelince Efendimiz’e “bir koku var sizde” diyerek içtiği bal şerbetinin bu kokuya sebebiyet verdiğini ima ederler. Efendimiz, bunun bir fitne sebebi olduğunu duyunca kendi kendine bundan sonra bal şerbeti içmeyeceğim demiştir. Bu hadise üzerine Allah’ın helal kıldığı şeyleri, zevcelerini memnun etmek için kendisine haram etmemesi icap ettiğine dair Tahrim Sûresindeki âyet inzal olmuştur.
Tahrim suresindeki diğer bir ayetin inzali daha Hafsa validemiz ile ilgilidir: Efendimiz Hz. Hafsa’ya bir sır verir. Validemiz, bu sırrı saklamayıp arasının çok iyi olduğu, çok iyi anlaştığı Hz. Ayşe’ye açınca, Allah-ü Zü’l-Celâl bu hali Tahrim sûresinde Habib-i Edib-i Zişân’ına haber vermiştir.
Hz. Hafsa validemiz Mekke’de okuma yazma bilen birkaç kişiden biriydi ve siyasî, ictimaî olaylara yani sosyal ve politik hadiselere çok aklı eren bir validemizdi. Hudeybiye barışının maddelerinin müsveddesini fikir olarak hazırlayan Hz. Hafsa’dır. Ayrıca Hz. Hafsa ilk hanım hafızlardandır.
Hz. Hafsa validemiz, Efendimiz ile evlendiğinin kırkıncı yılında, yani 665 yılında, yine bir Şâban ayında ahirete göçmüştür. Cenazesi Medîne valisi Mervan bin Hakem tarafından kıldırılmış ve Efendimiz’in yavrularının, torunlarının, zevcelerinin, akrabalarının ve pek çok yakınının bulunduğu Bakî kabristanına defnedilmiştir. Daha önce göçtüğüne dair de rivayetler de vardır ancak 665 yılı Şâban ayı daha hâkim bir rivayettir. Hz. Hafsa validemiz, Efendimiz hazretlerinden altmış civarında hadîs rivayet etmiştir. (Ömer Tuğrul İnançer ile Seyir Defteri Program Kayıtlarından derlenmiştir.)
|