Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2986 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Annelerimiz -6-
Yavuz Sert

  Sayı: 85 - Temmuz / Eylül 2015

HZ. HAFSA BİNTİ ÖMER

Efendimiz Hazretleri’nin nikâh sırasına göre dördüncü hanımı Hz. Hafsa validemizdir. Hz. Hafsa validemiz, Hz. Ömer Efendimiz’in kerime-i muhteremeleridir. Validesi Zeyneb binti Maz’un’dur. Validemiz kabul gören rivayete göre 605 tarihinde doğmuşlardır.

Hz. Hafsa validemizin ilk zevci Ashab-ı Bedir’den olan Huneys bin Huzafe Bedir’de yaralanması veya hastalanması sonucunda Medine’ye dönüşte şehit olmuştur. Hz. Ömer kerimesinin dul kalmasından sonra ilk olarak Resûlullah Efendimiz’in kerimesi Rukiyye validemizin göçmesi ile hanımını kaybetmiş olan Hz. Osman’a kızı ile evlenmesini teklif eder ancak Hz. Osman bu teklife olumlu yaklaşmaz. Aynı teklifi Hz. Ebubekir’e de yapar ancak o da sükût ederek olumlu bir cevap vermez. Hz. Ömer, önce Hz. Osman, sonra da Hz. Ebûbekir tarafından reddedildiği için çok üzülür, bu üzüntüsünü ve gücenikliğini de Efendimiz’e arzeder. Efendimiz gülümseyerek “Allah, Osman’a Hafsa’dan daha hayırlı, Hafsa’ya da Osman’dan daha hayırlı bir zevc ve zevce ihsan eder, o zaman üzüntün kalmaz” buyurur.

Hz. Ömer Efendimiz’in bu cevabını duyunca Hz. Osman ve Hz. Ebûbekir’den daha hayırlısının Efendimiz olacağını, aynı şekilde Hz. Osman’ın Hafsa’dan daha hayırlı bir zevcesi olacağını söylemesinden de Efendimiz’in diğer kızını da Hz. Osman’a vereceğini düşünür. Nitekim düşündüğü gibi olur ve Efendimiz’in diğer kerimeleri Ümmü Gülsüm validemiz Hz. Osman ile nikahlanır. Hz. Hafsa için de Efendimiz “Benimle evlense olur mu?” deyince Hz. Ömer çok büyük sevinç yaşamıştır.

Böylece, Ocak 625, Hicrî 3 yılının Şâban ayında Efendimiz dördüncü eş olarak Hz. Hafsa validemiz ile evlenmiştir. Validemizin hücresi Ravza’yı ziyaretimiz sırasında ayakta dikildiğimiz yerdir.

Hz. Hafsa ve Hz. Ayşe validelerimizin yaşları çok yakın olduğu için çok iyi anlaşıyorlardı, aralarında bir kıskançlık olmadı. Hz. Hafsa’nın Hz. Ayşe hakkında, Hz. Ayşe’nin de hem Hz. Hafsa hem de diğer validelerimiz hakkında faziletlerini anlatan sözleri ve hadîs nakilleri vardır.

Hz. Hafsa validemizin vesile olduğu ayet inzalleri vardır.  Efendimiz, birgün bir yerden hanesine döndüğünde validelerimizin gönüllerini almak için hücrelerini tek tek dolaşır. Bu dolaşma sırasında rivayete göre Ümmü Seleme validemizin, bir rivayete göre Zeyneb binti Cahş validemizin hücresinde uzunca bir müddet kalır. Bu uzun kalış nedeni ile hem Hz. Hafsa hem Hz. Ayşe, niye orada çok kaldı diye düşünürler. Daha sonra Efendimiz’in, Ümmü Seleme validemizin ikram ettiği bal şerbetini içtiği için uzun kaldığını öğrenirler. Fakat yine de uzun kalmasını uygun bulmayınca Hz. Peygamber yanlarına gelince Efendimiz’e “bir koku var sizde” diyerek içtiği bal şerbetinin bu kokuya sebebiyet verdiğini ima ederler. Efendimiz, bunun bir fitne sebebi olduğunu duyunca kendi kendine bundan sonra bal şerbeti içmeyeceğim demiştir. Bu hadise üzerine Allah’ın helal kıldığı şeyleri, zevcelerini memnun etmek için kendisine haram etmemesi icap ettiğine dair Tahrim Sûresindeki âyet inzal olmuştur.

Tahrim suresindeki diğer bir ayetin inzali daha Hafsa validemiz ile ilgilidir: Efendimiz Hz. Hafsa’ya bir sır verir. Validemiz, bu sırrı saklamayıp arasının çok iyi olduğu, çok iyi anlaştığı Hz. Ayşe’ye açınca, Allah-ü Zü’l-Celâl bu hali Tahrim sûresinde Habib-i Edib-i Zişân’ına haber vermiştir. 

Hz. Hafsa validemiz Mekke’de okuma yazma bilen birkaç kişiden biriydi ve siyasî, ictimaî olaylara yani sosyal ve politik hadiselere çok aklı eren bir validemizdi. Hudeybiye barışının maddelerinin müsveddesini fikir olarak hazırlayan Hz. Hafsa’dır. Ayrıca Hz. Hafsa ilk hanım hafızlardandır.

Hz. Hafsa validemiz, Efendimiz ile evlendiğinin kırkıncı yılında, yani 665 yılında, yine bir Şâban ayında ahirete göçmüştür. Cenazesi Medîne valisi Mervan bin Hakem tarafından kıldırılmış ve Efendimiz’in yavrularının, torunlarının, zevcelerinin, akrabalarının ve pek çok yakınının bulunduğu Bakî kabristanına defnedilmiştir. Daha önce göçtüğüne dair de rivayetler de vardır ancak 665 yılı Şâban ayı daha hâkim bir rivayettir. Hz. Hafsa validemiz, Efendimiz hazretlerinden altmış civarında hadîs rivayet etmiştir. (Ömer Tuğrul İnançer ile Seyir Defteri Program Kayıtlarından derlenmiştir.)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gazze biz ne öğretti?... - Sayı 119
Bir tufanın ardından: Fil... - Sayı 119
Adalet Mülkün Temelidir... - Sayı 112
Bir bürokrat şârih: Abidi... - Sayı 106
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Eline, canına, yüreğine sağlık olsun hocam. Allah razı olsun Bu güzel için teşekkürler.... osman eroğlu

 Şiirin bestesini firdevs altındaş yaptı ve kendisi okuyor. Sevgiler...... Dilara

 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira


ACIYORUM

Millet, Meclis’i seçiyor...

Meclis, millet namına kanun yapıyor...

Anayasa Mahkemesi de bu kanunları bozabiliyor...

 

Şimdi söyleyin:

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla mı milletin?

Hâkimiyet kayıtsız şartsız Anayasa Mahkemesi’nin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla Anayasa Mahkemesi’nin mi?..

(Kardelen; 13; Mart 1997)

 

ACIYORUM

Bir takım kimselerin, yetkilerini aşarak, kanun dışı teşkilâtlar kurduğu ve kanun dışı faaliyetlerde bulunduğu artık kimsenin yok diyemeyeceği bir gerçek halinde ortaya çıktı.

Bunlar, başlangıçta en azından, kanunların kötülerle ve kötülükle mücadelede yetersiz kaldığını düşünüyor.

Böyle örgütlere karşı çıkanlar da, gizli ve kanun dışı teşkilât kurulacağına falan falan kanunlara ve filân filân mekanizmalara dayanarak şöyle şöyle mücadele mümkündür, demiyorlar...

 

Öyleyse...

Ya bu ülkede kanunlar ve işleyen mekanizma yetersizdir... Ya devleti idare edenler...

Bu işin (ya)sı, (ma)sı yok... Hem kanunlar ve işleyen mekanizma, hem idareciler yetersiz...

(Kardelen; 13; Mart 1997)
66
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi
Ah
Eşek ve deve


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14638818
 Bugün : 1394
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 632667
 Bugün : 109
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 87
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 2
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim