Gece ve gül Mehmet Pektaş Sayı:
85 - Temmuz / Eylül 2015
Gecenin ortasına bir gül düşer,
Sesi kesilir ağlayan bebeklerin,
Yıldızlar titrek bir hal alır.
Bense düşleri beklerim üstümü örtsün diye,
Düşleri beklerim sarılıp uyumak için.
Eski bir şarkı yankılanır içimde,
Keman sesleriyle tamamlanır gecenin ahengi,
Bir perde daha çekilir perdelerin üstüne.
Gel ey yalnızlığım vaktidir,
Duvarlar konuşsun seninle,
Bana susmak düşer.
Gecenin soluğu ensemde,
Karanlık beni yutmak için pusuda bekliyor.
Yıldız yağıyor üstüme sağanak sağanak,
Yıldızlarla dolduruyorum düşlerimi,
Gecenin nefesi geliyor.
Gecenin bahtına gül düştü,
Gülün bahtına gece.
Gül geceye emanet,
Gece benim içimde.
Nihayete erince aynileşiyor rütbeler.
Şehitlere cülusunu dağıtıyor,
Ya! Şefaatçi peygamber.
Allah, Allah! Şükranlillah;
İngiliz menşeli gemiler batıyor,
Çekiliyor, nihayetsiz met-cezirler.
Müjdeyi?
Yaralı ulaklar verdi, zaferi.
|