Basıma verilmek üzereyken Kardelen Sayı:
89 - Temmuz / Eylül 2016
Derginiz, basıma verilmek üzereyken, Pensilvanya'daki, ihanet şefinin emri, tesiri, telkini ve iğvaları ile bir cuntanın ihtilâl teşebbüsü ve hainlere karşı milletimizin şanlı direnişi vaki oldu.
Ulu Hakan Sultan II. Abdülhamid'e kadar devletin tepesinde olanlardan milletin haberi olmadı, olamadı. Ulu Hakan'ın hal edilmesi milletin vicdanında, bugünlere uzanan derin bir yeis meydana getirdi. Sultan Vahdettin'in yurt dışına gitmeye mecbur bırakılması ve Menderes'in idamı millî vicdandaki üzüntüyü arttırdı.
27 Mayıs'tan sonraki ihtilâlciler de devletin aczinden, baştakilerin "şapkalarını alıp gitmelerinden" cesaretle istedikleri zaman düdüğü çalıp millî iradeye gem vurabilecekleri emniyeti ile hareket etti. Bu derin millî üzüntü, milletimize engin bir tecrübe kazandırdı ve milletimiz, sandıkta ortaya koyduğu iradesine sahip çıkma şuurunu kazandı.
Bu son devleti ele geçirme "kalkışmasına" karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, baştan beri ortaya koyduğu dik duruşuna ve basiretli çağrısına canla başla uydu ve meydanı ihtilâlcilere bırakmadı. İlk defa devlet ve millet; cumhurbaşkanı, başbakanı ve hükümeti ile "gece baskıncılarına" pabuç bırakmadı. Türk milleti devletine ve iradesine sahip çıktı. Hainlere haddini bildirdi.
Demek ki, yurt dışındaki ihanet şebekesine resmen "SİLÂHLI TERÖR ÖRGÜTÜ" (FETÖ) demek isabetli imiş. Şimdi yurt dışındaki ihanet şefinin, dine, millete ve memlekete ihaneti ve hariçten gazel okuma garabet ve komedisi daha iyi anlaşıldı.Ve Türk tarihine yeni bir destan daha yazıldı.
|