Dua Bahadır Kaya Sayı:
89 - Temmuz / Eylül 2016
Dua; Arapça bir kelime olup seslenmek, çağırmak, yardıma çağırmak, yardım talep etmek, Allah’a yalvarmak O’ndan dilekte bulunmak, O’na yakarmak demektir.
‘Dua’ küçükten büyüğe aciz olandan güçlü olana doğru bir istek ve niyazda bulunmadır. Allah ile kul arasında küçükten büyüğe doğru bir istek ve yalvarmadır.
‘Dua’ kulun Allah’a sığınma ve yakarışını Allah’ın yüceliği karşısında kulun güçsüzlüğünü itiraf etmesi yardım ve affını dilemesini ifade eder.
İnsan; ihtiyacı olan bir şeyi elde etmede aciz, yersiz olduğunu, Rabbi’nin ise duasını işiteceğini ve ihtiyacını gidereceğini bilir. İnsan sınırlı, zayıf ve her daim ihtiyacı olacak şeklide yaratılmıştır. Allah ise yaratıcıdır, gücü ve kuvveti sonsuzdur rahmeti geniştir.
Dua, kulun kendi halini kendi durumunu Allah’a sunması Allah’tan yardım istemesi olduğuna göre bu durum Allah ile kul arasındadır. Bu durumda kul kendini yaratan kendini yoktan var eden Rabbi’ne acizliğini ve zayıflığını dile getirir hatalarını ve günahlarını iletir bunun karşılığında Rabbinden af ve mağfiret ister.
Dua; ibadetlerin en büyüğüdür. Peygamberimiz (sav) bir hadislerinde şöyle buyururlar. “Dua ibadetin ta kendisidir veya dua ibadetin özüdür.’’ Bu durumda dua ederken sanki Rabbimize ibadet ediyormuş gibi kendimizi vererek samimi ve halis bir şekilde istekte bulunmalıyız.
Duada bilinmesi gereken, kulun Allah’a muhtaç olduğu Allah’tan başka gidecek kimsesi olmadığıdır. Dua ederken sanki denizin ortasında kalmışız her şeyin bittiği bir anda Allah’a yalvarıyormuş gibi yalvarmak edeceğimiz duaların en makbulüdür.
“Bana dua edin, size icabet (duanıza cevap vereyim) edeyim.” (Mü’min 40/60 ) buyuran yüce Rabbimiz kendisinden istekte bulunmayı emreder kapısına gelen el açıp yalvaran kullarını boş çevirmez.
Sadece sıkışık olduğumuzda zor durumda kaldığımızda el açıp RABBİM diyoruz. Sanki diğer zamanlarda her şey yolunda giderken Rabbimize ihtiyacımız yok gibi düşünüyoruz. Aslında insanoğlunun Rabbine muhtaç olmadığı bir an bile yoktur. Sadece darda kaldığımızda değil işlerimizin yolunda gittiğinde de vermiş olduklarından dolayı Rabbimize şükür etmemiz bizlere hayatımız boyunca hakkımızda hayırlısını vermesini dilememiz sadece kendimiz için değil Müslüman âlemi için de istekte bulunmamız gerekir. Kim zor durumda dualarının kabul edilmesini istiyorsa rahat zamanlarında çok dua etsin.
“Vermeyi istemeseydi, istemek vermezdi’’ (Nursi, Mektubat, s.302)
Allah, seni yalnız ve çaresiz bırakmaz.
Allah, kulunu asla “boş” çevirmez!
Bizim için ne daha hayırlıdır ancak O bilir! Allah istediğini vermediyse kaderinde seni bekleyen daha iyi bir nimet vardır.
Bu hayatta ne varsa her şeyi Allah’tan istemeliyiz. O’nun her şeye gücü ve kudreti yeter, Allah için zor yoktur her şeyi yaratan Allah’tır bizim isteklerimiz O’na zor gelmez. Allah “Ol” der ve olur.
“Allah’a günahsız dillerle dua edin.”
Efendimizin bu sözünü işiten yanındakiler: Ey Allah’ın Resulü bu nasıl mümkün olabilir? Diye sordular bunu üzerine Efendimiz şöyle buyurdu. “Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun ne de o senin dilinle günah işlemiştir.”
|