Annelerimiz-15 - Hz.Meymûne Binti Hâris Yavuz Sert Sayı:
94 - Ekim / Aralık 2017
Efendimiz'in Benî Mustalik gazvesinde nikâhladığı hanımının asıl ismi Berre idi. Berre saliha hanım, temiz, dürüst, cömert, itaatkâr gibi anlamlara gelir. Efendimiz, Berre'nin kendini çok öven bir isim olduğunu söyleyip validemize sevimli, miniminnacık gibi bir mânâsı olan Cevriye veya Cüveyriye ismini vermiştir. Asıl adı Berre olan diğer bir validemiz daha vardır. O da Meymûne binti Hâris hazretleridir. Efendimiz O'nun da adını değiştirip Meymûne yapmıştır.
Meymûne validemiz Resûlullah Efendimiz'den ondokuz yaş kadar gençtir. Benî Hilal kabilesine mensub olan validemizin annesi Hind binti Afv, babası Hâris bin Hazen'dir. Meymûne validemizin ilginç bir akrabalık ilişkisi vardır. Hz. Abbas'ın zevcesi olan, Resûlullah Efendimiz Hazretleri’ni son rahatsızlığı zamanında koluna girip mescide götürecek kadar arslan gibi olan yengesi Ümmü'l Fazl hazretleri Meymûne validemizin kız kardeşidir. Yani Efendimiz ile Hz. Abbas arasında amcalıktan madâ bacanaklık bağlantısı da vardır. Hz. Hamza'nın refikası Selma binti Ümeys de Meymûne validemizin anne bir kardeşidir. Efendimiz, Hz. Hamza ile hem amca-yeğen, hem bacanak, hem de süt kardeşidirler. Hâlid bin Velid'in annesi olan Lübabe binti Hâris es-Suğra ve Cafer bin Ebû Tâlib'in zevcesi Esma binti Ümeys de Meymûne validemizin kız kardeşleridir. Meymûne validemizin bir diğer kız kardeşi de, validelerimizden olan ve Efendimiz ile evliliklerinden kısa süre sonra ahirete göçen Zeyneb binti Huzeyme Hazretleri’dir. Buradan fıkhî bir kâide çıkmaktadır. İki kız kardeş ile bir anda evlenilemez ancak birisi ile olan evlilik vefat veya boşanma ile biterse diğer kardeş ile evlenilebilir.
Meymûne validemiz İslâm'ın zuhurundan önce Mes'ud bin Amr es-Sekafî ile evlenmiştir ancak bu evlilik yürümemiştir. Daha sonra Ebû Ruhm bin Abdiluzza ile evlenmiştir ancak zevci vefat etmiş ve validemiz dul kalmıştır.
Ümmü'l Fazl hazretleri Efendimiz'in âdetâ anne olarak gördüğü bir yengesidir. Meymûne validemiz dul kalınca kız kardeşi Ümmü'l Fazl hazretlerine Efendimiz ile evlenmek istediğini iletir. Meymûne validelerimizin enişteleri olan Hz. Abbas ve Hz. Cafer de Efendimiz’e Meymûne validemizin iyi bir hanım olduğunu, onunla evlenmesini tavsiye ederler. Efendimiz bu tavsiyeye olmaz demez. Umret-ül Kaza, yani daha önce yapılamayan Umre yapılırken Hz. Abbas Mekke'dedir. Efendimiz, Meymûne validemizin velisi durumunda olan amcası Hz. Abbas'a bu konuda aracılık yapmasını söyler.
Efendimiz hazretleri Meymûne validemiz ile 500 dirhem mihir ile evlenmiştir. Efendimiz'in Meymûne validemizle olan evliliği son evliliğidir. Bunun da bir hikmeti vardır. Mekke'nin fethi gibi önemli hadiselerden dolayı evlenmedi denebilir ancak Hayber de çok önemli bir fetihtir ve Efendimiz orada evlenmiştir. Dolayısı ile sebep bu değildir, buradaki incelik adak ve hibe meselesi ile ilgilidir.
Efendimiz ile evlendikten kısa süre sonra ahirete göçen Zeyneb binti Huzeyme validemiz Amr ibni Sa'sa kabilesindendir. Amr ibni Sa'sa kabilesi büyük, güçlü ve önemli bir kabiledir. Efendimiz'in bu kabileye gönderdiği tebliğci grup haince pusuya düşürülmüş ve kılıçtan geçirilmiştir. Bu olaydan dolayı bu kabile ve müslümanların arası fena halde açılmıştır. Efendimiz, bu güçlü ve büyük kabile ile olan düşmanlığın düzelmesine bir fırsat aramış ve Zeyneb binti Huzeyme validemiz ile bu nedenle evlenmiştir. Maalesef, bu evlilik düşmanlığın bitmesine yeterli gelmemiştir. Meymûne validemiz de Amr ibni Sa'sa kabilesine mensuptur. Efendimiz'in Meymûne validemiz ile evlenmesinin bir hikmeti de Zeyneb validemizin vefatı ile arada akrabalık bağı kalmayan Amr ibni Sa'sa kabilesi ile tekrar akrabalık teessüs ettirmek istenmesidir.
Efendimiz, Meymûne validemiz ile Mekke'de Umre yaparken nikâhlanmak istemiştir ancak müşrikler terbiyesizlik yapıp Mekke'de geçirdikleri sürenin yeterli olduğunu, artık gitmeleri gerektiğini söyleyince bugün Serif adındaki bir mevkide nikâh yapılmıştır. Bu yer önemlidir çünkü validemiz daha sonra orada vefat etmiş ve orada defnedilmiştir. Umre ihramlı bir yolculuktur ve bu nikâh müslümanlar ihramlı iken kıyılmıştır. İhramlı iken zifaf olmaz ancak bu nikâhtan anlıyoruz ki ihramlı iken nikâh kıyılabilir.
Bu evlilikten sonra daha önce Zeyneb validemiz ile olan evlilikte eyvallah demeyen, sulhe yanaşmayan kabile mensupları, kabile idarecilerinin böyle bir hükmü olmamasına rağmen gruplar halinde Medîne'ye gelip Efendimiz'e biat etmişlerdir. Sonunda kabile de bu tavrı benimsemiştir. Bütün İslâm düşmanları, İslâm'ı tanımadıkları için düşmandırlar. Bir bilseler öyle bir koşarlar ki İslâm'a...
Meymûne validemiz, Efendimiz'in ahirete göçmesinden yaklaşık kırk sene sonra 671 yılında vefat etmiştir. Cenazesi Serif denilen mevkide defnedilmiştir. Cenaze namazını yeğeni Abdullah ibni Abbas Efendimiz kıldırmıştır. Abdullah ibni Abbas'ın Efendimiz tarafından yetiştirilmesinde Meymûne validemizin çok büyük dahli vardır çünkü validemiz İbni Abbas'ın öz teyzesidir ve tesettür icab etmez. İbni Abbas Hazretleri, Efendimiz'in gece ibadetini bizzat gözü ile müşahede etmek için teyzesi Meymûne validemizin hücresinde yatmıştır. Efendimiz'in ayakları şişinceye kadar namaz kıldığı rivayeti İbni Abbas'tandır.
|