Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1912 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Doksan dokuzun bereketi ile
Site Editörü

  Sayı: 99 -

Dostoyevski, yeraltından “gerçek, hastalıktır” diye seslendiğinde “gerçek” ile mutlak bir şuuru mu kastediyordu acaba? Belki de “gerçek” kelimesini hakikat olarak çevirmek lazımdı. Ama ya hastalık… Hakikatin sınırlarına yaklaştığı yerden hakikat ona hastalık gibi mi gözüktü dersiniz?

Hastalık, ilgili varlığın normalde içinde olmaması gereken bir durumda olduğunu gösterir. Ateşimiz normal koşullarda otuz yedi derece olmalıdır, bunun altında veya üstünde olduğunda ise normalin dışına çıkmış oluruz, hastayızdır. Normal durumda belirli bir uzaklık ve yakınlıktaki varlıkları görebilmemiz, belirli bir frekans aralığını duymamız beklenir, bu sınırların dışındaysak yani normalin aksi bir durum varsa hastayızdır. Hatta normalden çok daha iyi görüp, duyuyorsak da bir gariplik vardır.

Dostoyevski, “mutlak şuur” veya “tam bir bilinç” için de aynı şeyi mi demek istedi acaba? Zaten cümlesinin devamında az bir bilinç normal bir insana yeter diyor. “Ye aşı, yat aşağı” sözünün Dostoyevskicesi...

Sayı konumuz olan Esmaü’l Hüsna üzerine biraz tefekkür edince (elbette bir Varlığın isimlerini düşünüyorsak o isimlerin işaret ettiği kendisini de düşünmemiz çok olağandır) O’nun “her şeyin mutlak olanı” olduğunu idrak etmenin kıyısında dolaştım durdum. Aklıma sürekli, her şeyin Mutlak olanı O ise Varlık’ın da mutlak olanı O değil midir, sorusu geldi.

Efendimiz’in izini takip edenler için bu mesele “hastalık” olmamış. “Görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eyler”, demişler. “Muhammed’den göründü kendi bizzat” demişler, Efendimiz’i takip etmişler. Kendi varlıklarından geçmişler, hakikatin tek olduğunu söylemişler, “İster isen bulasın cananı sen/Gayre bakma sende iste sende bul” diye bu tekliğe işaret etmişler.

Bizim gibi nâkıslar için de tek yol Efendimiz’in izinden gidenlerin izinden gitmek olsa gerek. Allah istikamet üzere kılsın bizleri.

Kardelen istişare toplantımızda doksan dokuzuncu sayımız için “doksan dokuzuncu sayıdan hareketle konumuz Esmaü’l Hüsnâ olsun” teklifini ilk duyduğumda ben de dergi editörümüzün söylediği gibi “bu konuda ne söyleyebiliriz ki” diye geçirdim içimden. Editör ne söyler, röportaj yapmak istesen kiminle neyi konuşabilirsin, esmaların anlamını bilmek isteyen heryerden bulabilir, gibi düşünceler aklımda sıraya dizilmişti.

Ancak böyle olmadı. Bu konu verimli bir tefekkür alanı açtı bizlere… Güzel yazılar çıktı ortaya. Röportajımızı, alanında söz sahibi bir âlim olan Ebubekir Sifil Hocamızla yapmak nasip oldu. Hepsi, O’nun isimlerinin bereketi ile olsa gerek.

Allah güzeldir, güzeli sever. O güzelliğe lâyık olmak haddimiz değil ancak inşallah bir nebze olsun yaklaştığımız bir sayı olmuştur.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Sosyal medyanın gücü... - Sayı 119
Adâlet mülkün temeldir... - Sayı 118
Müzik, kültür kimliği olu... - Sayı 117
Asıl Kahramanlık Âfet Önc... - Sayı 116
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Nüfuz plânlaması diye bir şey tutturmuş gidiyorlar.
Ülkedeki kazalar, ihmaller ve terör sebebiyle ölenler hiç hesaba katılmıyor.
İnsanımızda bu ibret almamak, hükümetlerimizde bu beceriksizlik olduğu sürece bırakın planlamayı, nüfusu teşvik etmeleri gerekmez mi?
Yoksa bunca ölüme karşı bu tedbirsizlik, nüfuz planlamacılarının işi mi?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Kasem olsun!
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Bir tufanın ardından: Filistin
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13172537
 Bugün : 1701
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605487
 Bugün : 110
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 418
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim