Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1275 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Kaygılanacak ne var
Ekrem Esad Atan

  Sayı: 101 -

Hayatın kurmacasına, olayların yönetilmesine etkilenmemek elde değil. Öyle büyük bir sistemin içinde herkes gibi ben de küçük bir çarkım ve insan etkileniyor işte…

Öyle ki, o büyük sistem beni, seni, bizi ve en neticesinde herkesi hesaba katmış, ne yapmamız gerektiğini söylemiş, sonuçlardan bahsetmiş, hattâ sonuçlardan çıkan sonuçları bile söylemiş. Tıpkı kelebek etkisi gibi anlaşılması zor olan bu sistemde, dilediği kadar düşünebilmemize izin vermiş. Her şeyi birbiri ile bağlı, nakış gibi işlemiş. Gözle görülse de görülmese de türlü türlü adalet vermiş. Bunu kabul etsen de etmesen de içindesin işte. Tekrar ve tekrar, ne kadar güzel ayarlamış… (Bu bahsettiğim sistem gerçek sistem, insan yapımı sistemler değil. İnsan yapımı sistemlerle hiç alâkası yok, en önemlisi açık yok. Milyonlarca yıldır süregelen müthiş bir sistem… İnsan yapımı sistemlere ayrıca değinmek gerek!)

Dile kolay, evet demek, kabul etmek, hayret etmek ne kolay. Peki ama bunlara gerçekten inanmak?

Dilden gönüle geçti mi gör bak hayat nasıl da film gibi oluveriyor. İnsanlar oyun oynuyor, oyalanıyor, seviniyor ya da dertlenip kederleniyor. Sana sadece seyretmesi kalıyor. Ne güzel anlatılmış Tefvîznâme’de:

Hak şerleri hayr eyler,

Zan etme ki ğayr eyler,

Ârif ânı seyr eyler,

Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler…

İşin ilginç kısmı insanlar işin içine girince, hayatlarını yönetmeye çalışınca başlıyor. Hayatın içindeki oyunlara kapılanlara sorsan hayatın gerçek yüzünden bahsediyorlar. Hepsi de tecrübeli, hayattan dersini almış (hayat okulunu okumuş, okuduğu yetmemiş derece ile mezun bile olmuş!), kendi kendilerini dolandırıcı yapmış insanlar. Önce kendilerini dolandırmaya başlarlar sonra doğru bildikleri yolda önüne çıkan herkesi dolandırmaya kalkarlar. Bir de o iğrenç, mutsuz fakat başarı dolu sandıkları hayatlarıyla sana akıl vererek, sana yardım etmeye çalışırlar. Kendilerini hiç göremezler, gerçekten komik. Bunu şöyle açıklayabiliriz: Bir adam düşünün sevmediği bir iş yerinde çalışıyor. Her sabah öfleye püfleye gidiyor işe. Bunun sebebi de iş yerindeki çalışma arkadaşını veya her hangi birini ya da birilerini sevmemesi olsun. Düşmanlık derecesinde sevmediği o kişiye şartlar elverdiği zaman ağzına geleni söylemiş ve zaten çekilmez olan iş ortamı daha da çekilmez hale gelmiş olsun. Senin de bir insandan yana sıkıntın varsa ve bu konu hakkında ondan yardım istiyorsan vay haline… Kendi yediği halt yüzünden ne halde olduğunu düşünemez ama sana ağzına geleni söylemeni tavsiye eder. Çok tuhaf. Akıllı bir insanın aklının alacağı türden bir şey değil bu.

İnsanlar kendi yedikleri haltlar neticesinde ne halde olduklarının farkında değiller...  Bu noktaya gelmeleri kendilerinin bir ürünüdür. Bunu anlatmaya çalışır, işte senden çıkan sonuç bu dersen sana karşı cephe açarlar. Her zaman gerekçeleri vardır. Kendilerince ya öfke kontrol problemi vardır, ya her şey üst üste geliyordur, ya da hiçbir şey iyi gitmiyordur. Bunların kendileri ile hiç ama hiç alâkası yoktur!

Sonuç: Vermeyince Mabud neylesin Sultan Mahmut…

Dönelim biz muhteşem sistemimize, direksiyondan çekilip yolcu koltuğunda seyredelim hayatın güzelliklerini…

Son olarak konuyu güzel bir şekilde özetleyen bir Henry Ford sözü ile bitirelim: “Tanrı’nın olayları yönettiğine ve benim önerime ihtiyaç duymadığına inanıyorum. Tanrı iş başında olunca her şeyin en iyi şekilde biteceğine inanıyorum. Öyleyse kaygılanacak ne var?”


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Rosetonun gizemi... - Sayı 103
Kaygılanacak ne var... - Sayı 101
Sahte diplomalı zanlılar... - Sayı 100
Bir oyun oynanır, oyalanı... - Sayı 96
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Öğretmen ve öğrenciye “okul sigortası” hakkı verilmiş. Pek yerinde, artık disiplinsizlik yüzünden okutmak da, okumak da “risk unsuru” taşır oldu. 
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15719596
 Bugün : 2727
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656520
 Bugün : 433
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim