Zihnin Parmaklary Marianne MOORE Sayı:
51 - Ocak / Mart 2006
Zihnimizin parmak aralarındaki simya, güneşin dilinden akan çuha kanatlı bir çekirgenin yalaz kınlı kanatlarına benzer resim çizer havaya bir piyanistin-ikon.org- parmakları gibi...
veya eşeler bir kalbi bir "tığ-gagalı"nın orman humusunu eşelediği gibi veyahut ondan bir miras diye kendi tüylü yağmurluğunu tarar. Yalnız kalır onun gibi bazen ve sık çalılıklar arasında gözünü toprağa düşürmüş gibi yürür. Bir zihin en alttaki gözün seyrinden öğrenir sürüngenlik tılsımı nedir...
bir kulak verelim anılara kıkırdaklı bir kulak burunsuz bir usturlap ve "mono-kollu" pusula... yere düşmüş gibi bilfiil, elma dersem çekim, havva dersem çıkma...
güçlü bir tılsımdır, zihnimizin parmaklarının kustuğu şey; bir duvardaki parmak lekeleri veya ışık-gölge oyunu gibi sarılır güneşin yansıttığı perdede peri boyunlarına... kırmak için...
bütün sinirleri ve bütün cazibesi sökülüp alınmış gibi ve kalbi kaplayan ufunet gibi; eğer bir yüzü olsaydı kalbin, kederin par çal ad ığı peri boyunlarında gezerdi katliam...
piyanistlerin tabureleri ve parmakları gibi yanardöner kimi, kimi pişkin teslimiyetler, kimi kanıksanmamış kanıtlar içinde bir havari yemini değil bu, kılık değiştirmeyecek olsun hiç
zihnin parmakları hep farklı eldi- vennnler giyecek... uzun...
Türkçe Söyleyen: Sinan AYHAN
|