Maya Sinan Ayhan Sayı:
103 -
Zamanın keyfiyetini anlamak, mesele... Zaman, sadece geçen bir şey midir; madde, kütle, hareket, vs bağlarla kıyaslanarak ortaya çıkarılan alelade bir süre midir... Zaman, misal bir çember midir veya sonsuza giden bir doğru mudur, artısı, eksisi var mıdır ve raks eder mi...
Zaman, (Şekspir)'in yengeç gibi geri geri yürütmek istediği bir şey, (Aynştayn)'a göre göreceli... "Zaman, insanın üzerine atılmış ağ, tuzak"... (Aristo)'nun "hiç bir varlığa bağlı olmadan olan şey" diye izah ettiği...
Zaman için vakit, bir işaret... Meselâ ezan vakti gibi...
Zamanı tarifte bir de süreçler revaçta; üretim süreci, gelişim süreci ve süreç olan o şeyin her açıdan tahlili ve dahi tahlilin süreci...
Hepsinde bir hikmet gizli, ama ben zamanın bir mayası olduğuna dair fikri hepsinden öte ve önce önemsiyorum...
Zamanın bir mayası var; mayası olmadan o işlemez... Zaman mayalanma kurgusuyla hakikatte kendine yer açar... Nasreddin Hoca'nın gölü belki de zamandı... Kim bilir...
İşin cevherinde hakikat mayası varsa orada bir düzen kurulur... Beş vakit namaz gibi... Orada sadece mayalanma yoktur, bir de mıknatıslanma göze çarpar, hakikatin çekim gücü...
Mimar Sinan'ın Süleymaniye'sini düşünün; sabah onun kubbesine değen güneşle harmanlanmış sisi; o sis asırlardır bu toprağın mayası değil mi...
Beş vakit namaz, beş vakit su... Zamanın mayalanmış şekli burada vakit... O vakitte maddî, manevî temizlenme mayası... Hz. Peygamber(sav) buyuruyor, beş vakit o suya giren kişide kir kalmayacağını... Bu emniyet, aslında her şeye yeterdi...
Nasreddin Hoca göle mayayı çaldı tutmadı zannedilir; vakit beş vakitse maya tutmuştur... Sıhhate dair sorunu, beş vakitte veya mayada mı arayacağız; yoksa maya tutmaz kendimizde mi... Sıhhatin bozukluğu keyfiyeti mayanın değil, bizim sorunumuzdur... Üstad'ın tabiriyle Süleymaniye'ye bakıp “bu eseri dedem yaptı, ama ben beğenmiyorum” diyen köksüzlük abidesi bir gecekondu manzarası arz ederken biz; burada sıhhate dair ne bulunabilir ki...
|