Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2069 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Yolun sonu
Site Editörü

  Sayı: 104 -

Bir gâyesi olmak sadece insanlara mahsus bir özellik değildir. Kurumların, devletlerin, devrimlerin, yazıların, dergilerin hep bir gâyesi vardır. Bir kurumun gâyesi sorumlu olduğu konularda hizmetini en güzel ve doğru şekilde vermek, bir yazının, kitabın veya bir sinema filminin gâyesi derdini okuruna, izleyicisine anlatmak, mümkünse derdine onları ortak etmektir.

Örneğin benim bu yazı ile gâyem şu konunun altını çizmek olacak; kişi, kurum veya devlet, her kimin bir hedefi, gâyesi var ise o hedefe erişmek için gidilen yol, hedef kadar önemlidir. Sadece hedefin doğru, ahlâkî, faydalı olması yetmez, yolun da aynı özellikleri taşıması gerekir. Eğer yol bu özelliklerde değil ise hedefin hayırlı olması anlamsız ve faydasız, hattâ bazen zararlıdır.

Bu durumun en acı örneğini yakın tarihimizde yaşadık, acısını halen çekiyoruz. Amacı hak gibi gözüken bir güruh, o amaçlarına ulaşmak için öyle gayri ahlâkî yollara tevessül ettiler ki en sonunda gözlerini kırpmadan insanları öldürmeyi, milletin meclisini bombalamayı göze aldılar. Yumurtasını pişirmek için dünyayı ateşe vermek gibi bir şey...

Devletlerin de gâyesi vardır. Bir devletin gâyesi vatandaşlarına huzurlu bir yaşam ortamı sağlamaktır. Bu ortamı sağlamak için vatandaşından vergi alır, karşılığında sağlık, eğitim, adalet kurumları ile onlara ayrım gözetmeden, adaletle hizmet eder. Gece rahat uyumaları için savunmalarını sağlar, gelecek tehditlere karşı onları savunur.

Devletler bu gâyelerini gerçekleştirmek için ahlâkî, doğru, tüm canlıların haklarına riayet edecek yollara başvurmak zorundadır.

Çin… Hiçbir zaman dünyanın gündeminden düşmeyen bu büyük ülke şu günlerde koronovirüs nedeni ile daha da gündemde. Tüm dünya ülkeleri ellerine ne geçerse yiyen bu ülkeye karşı büyük öfke içindeler. Ülke kalabalık, çok fazla gıdaya ihtiyaç var. Ancak kitap sahibi dinlerde yenecek ve yenmeyecek hayvanlar belli. Çin’in kitaplı veya kitapsız dinlerle pek ilgisi yok diyelim ama canlı canlı kaynatılarak pişirilen köpeğe, canlı canlı tüyleriyle yiyilen tavuklara, bırakın yenmesini, düşüncesi bile insanı ürperten yarasa gibi hayvanların yenmesine ne demeli!.. Malûm virüsün yarasadan insana geçtiği söyleniyor. Çin’in Wuhan kentindeki hayvan pazarından başlamış deniyor. Çin’deki bu arsızlığı şu söz güzel anlatıyor: Çinliler masa hariç yerdeki tüm dört ayaklıları, gemi hariç denizde yüzen her şeyi, uçak hariç uçan yer şeyi yerler.

Karnımız aç, yiyeceğe ihtiyacımız var ama ona giden yol dahi doğru, ahlâkî ve diğer canlıların haklarına riayet edecek şekilde olmalı. Olmadığı zaman sonuçları ne kadar ağır oluyor, görüyoruz.

Çin’in hedefe giden yolda başvurduğu arsızlıklar sadece yiyecek alanında değil. Sayı konumuz olan Doğu Türkistan’da yaşananlar da bu arsızlığın diğer bir örneği. Doğu Türkistan toprakları 20. yüzyılın ortalarından önce Çin’in eline geçmiş ve yeni sınır anlamında bu bölgeye Şingcan bizim dilimizdeki adı ile Sincan demişler.

Çin’de etnik olarak Han Çinlisi olmayanların çok olduğu bölgeler özerk bir idare ile yönetiliyor. Moğol, Tibetli, Han hanedanı dışındaki Çinlilerden oluşan beş özerk bölge var. Sincan Uygur Özerk bölgesi de bunlardan biri.

Çin devleti her vatandaşına olduğu gibi kanunlarına göre bu bölgelerdeki vatandaşlarına da hizmet götürmek, haklarını savunmak zorunda. Her devlet gibi Çin de kendi güvenliğini, geleceğini düşünmek ve buna göre tedbirler almak zorundadır ancak bu amaca giden yolda başvurduğu yöntemler masa hariç dört ayaklı her şeyin yenmesi kadar itici olur ve zulüm ihtiva ederse o zaman işin sonunun hayra ulaşmayacağı çok bellidir.

Çin tam da bunu yapıyor. Güvenliğini öne sürerek öyle önlemler alıyor ki acıktıklarında yarasadan çorba yapmaları, köpek pişirip yemeleri hafif kalıyor. Nüfusun büyük bölümü Uygur olan bu bölgede Çin’in göç ve evlilik politikaları sonrasında Uygur nüfus %48’lere inmiş durumda. Uygur kızları Çinli erkeklerle evlendiriliyor. Uygur erkeklerine iş imkânı verilmiyor, öncelik Han Çinlilerine veriliyor. Bu gidişata direnenler de eğitim kampları adı altında hapsediliyorlar. Türkiye’de bu zulümden kaçan Uygurlar var, onların röportajlarını okuduğumda gördüğüm şu oldu, Şincan’daki akrabaları ile iletişimleri yok, ulaşamıyorlar. Türkiye’de profesör olan bir Uygur anlatıyordu, annesini ve ağabeyini aradığında Çin polisi çıkmış telefona ve kendisinin de geri dönmesini telkin etmişler. Belli ki eğitim (!) kamplarında Çin kültürünü benimsemeleri için eğitim vermek arzusundalar. Din hürriyeti yerler altında, insanların dinlerini yaşamalarına engel olunuyor, yaşamak isteyenler cezalandırılıyor.

Doğu Türkistan, adı ile batısında büyük bir Türk dünyası olduğunu hatırlatıyor bize. Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan ile sınır komşusu ama Türk dünyası bu bölge ile sınırlı değil elbette. Ülkemize kadar uzanan bölgeyi Batı Türkistan olarak görmemiz sizce de doğru olmaz mı? Ama bu büyüklük bırakın zulme engel olmaya, zulme karşı ses etmeye bile yeterli olmuyor. Biz de duaya vesile olması için bu sayımızda konuyu gündemimize, gündeminize almak istedik.

Yunus Emre sultanımızın buyurduğu gibi, zulüm ile âbat olanın, âkıbeti berbat olur. Dua edelim de Doğu Türkistan’daki zulüm, Wuhan’daki gibi tüm dünyayı saracak bir felâkete dönüşmesin.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Hayatın merkezi anneler... - Sayı 124
Zor sınavımız mülteci mes... - Sayı 123
Tevhid yoksa huzur da yok... - Sayı 122
Anlam peşinde... - Sayı 121
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Nüfuz plânlaması diye bir şey tutturmuş gidiyorlar.
Ülkedeki kazalar, ihmaller ve terör sebebiyle ölenler hiç hesaba katılmıyor.
İnsanımızda bu ibret almamak, hükümetlerimizde bu beceriksizlik olduğu sürece bırakın planlamayı, nüfusu teşvik etmeleri gerekmez mi?
Yoksa bunca ölüme karşı bu tedbirsizlik, nüfuz planlamacılarının işi mi?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Hayatın merkezi anneler
Annelerin zaferi
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15716438
 Bugün : 6786
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656083
 Bugün : 1075
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 464
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim