Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1048 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

İnsandan hazreti insana yücelmenin adı eğitim
Turgut Yıldızan

  Sayı: 105 -

“İnsan bu….” diyordu ya Necip Fazıl. İnsan dünyanın varlık gayesiydi aslında. İnsan yaşasın diye yaratılmadı mı dünyamız? İnsan yaşayabilsin diye ayaklarının altına serilmedi mi tüm yeryüzü ve yeryüzünün altındaki ve üstündeki tüm canlı ve cansız varlıklar? Bu insanı bu kadar değerli kılan neydi diye sormaya gerek var mı dostlarım? Bir kan pıhtısından yaratan Rabbimiz insanı yeryüzünde bir halife yaptı da ondan diyeceksiniz. Doğrudur.

Allah bizi uyarıyor aman ha esfeli safilin olmayın diye.

“Biz insanı ahsen-i takvim (meleklerden üstün) olarak yarattık. Sonra onu esfeli safiline (hayvanlardan aşağı dereceye) indirdik..” (Tin suresi 4. ve 5.ayetler)

Eğitim burada devreye giriyor ve girmeli işte. Eğitim hem insanı ahseni takvime yükseltmeli hem de insanı esfeli safilinden uzaklaştırmalıdır. Eğitim bir gönül işi olmalıdır. İnsanların gönlüne hitap etmelidir. Eğitimin de bir kızıl elması olmalıdır. Kızıl elması olmayan bir eğitim yâre değil ağyara fayda sağlar. Yani kendi toplumumuzu gerileten başka toplumların bize baskı yapmasını sağlayan bir silaha dönüşür. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un dediği gibi; "eğitimin bir derdi olmalı."

En veciz ifadesiyle derdimizi şöyle anlatıyor Azmi Özcan Hocamız: “Bizim hayat anlayışımız; ilim ile gönlü birlikte götürmeyi söyler. Yoksa bu coğrafyada ya çok aciz olursunuz ya da çok zalim olursunuz.” Ve soruyor Hocamız; “Asıl mesele böyle bir ızdırabımız var mı?” İliklerime kadar titriyorum. Bu ızdırap asırlar boyu yüce milletimizi sarsmıyor mu?

Erol Güngör Hocamız Kültür Değişimi ve Milliyetçilik eserinin 63. sayfasında “Türkiye’nin eskiden İngiltere, Fransa, Rusya gibi düşmanları vardı; Cumhuriyet devrinde nesillere düşman olarak tanıtılan millet Yunanlılar olmuştur.” diyor. Ben bu hakikatten bir öğretmen olarak çok bizarım. Özellikle 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı şenliklerinde eğlence gösterileri öğretmenlerimizin tercihi icabı hep yabancı müzik eşliğinde dans dedikleri yabancı kültür eğlenceleri olarak icra ediliyor. Bence bu askeri açıdan milletin egemenliğini kazanmış olmamıza rağmen kültürel açıdan bayramımız, milli esaret bayramına dönüşüyor. Bu itirazımı öğretmenler odasında dillendirmem öğretmen arkadaşlarımı rahatsız ediyor. Hâlbuki Mustafa Kemal Atatürk; “Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.” İşte bu eğitimin millî olabilmesi için en başta öğretmenlerimizin değerlerimizi benimsemesini sağlayacak moral ve bilimsel çalışmalara yer verilmelidir.

Hasan–ı Basri Hazretleri “Âlimler olmazsa insanların diğer canlılardan farkı kalmazdı. Çünkü onların okutmasıyla insanlar, insanlık seviyesine ulaşırlar.”  buyuruyor. O zaman âlimlerimiz görev başına. Öğretmenlerimizi eğitelim ki, onların yetiştirecekleri öğrencilerimiz, vatanına, devletine, bayrağına ve istiklaline sahip çıksın. Ama âlim dediğimiz aydınlarımız da yabancı hayranlığı içinde olmamalı değil mi? Burada sözü Cemil Meriç’e bırakalım. Ümrandan Uygarlığa isimli eserinin 9. Sayfasında şöyle bir tespitte bulunuyor üstat; “Zavallı Türk aydını… Batılı dostları alınmasınlar diye hazinelerini gizlemeye çalışır.”

Gelin şimdi de eğitim konusunda hazinelerimize bir göz atalım. Farabî, Birunî ve İbn–i Sinâ tarihte ilk defa Eğitim Bilimi’ni felsefeden ayırarak eğitim hakkında müstakil eserler yazmışlardır. (Mustafa Önder)

FARABİ: Batı, Farabi’yi Aristo’dan sonra ikinci öğretmen anlamında Muallimi Sani diye kabul etmiştir. Farabî’ye göre öğretmende üç özellik bulunmalıdır: (Mustafa Önder)

1–İyi karakterli, gerçeği arayan, önyargısız biri olmalıdır.

2–Öğretmeyi seven, gönüllü ve idealist olmalı.

3–Mesleğinde uzmanlaşmış olmalıdır.

İBN–İ SİNÂ: İbn–i Sinâ eğitimde deneycilikle aklı birleştirmiştir. Ve eğitimin sadece bu dünyaya değil öbür dünyamızın saadeti için de gerekli olduğunu ifade ediyor. Ayrıca insanın mükemmelleşmesi için eğitimin şart olduğunu söylüyor. İbn–i Sinâ eğitimi yaş gruplarına göre aşamalandırmıştır. Ve uyarıyor. “Çocuk kötü huylar edinmeden eğitime başlanmalıdır.” (Dağ–Öymen 1974: 34–35)

Son olarak İbn–i Sinâ eğitimin amacını şöyle ifade ediyor: Kişinin yeteneklerini en üst düzeye kadar geliştirip, kötülüklerden arınması ve mutluluğa ulaşması Yaratan’ını bilmesi ve unutmamasıdır.

BİRUNÎ: Gözlem ve deneylerden elde edilen sonuçları tefekkür ve akıl yürütme ile birleştirerek vahyin süzgecinden geçirerek gerçeğe ulaşılabileceğini söylemiştir.(T.Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi 6. Cilt 209)

İBN–İ HALDUN: İbn–i Haldun devlet eliyle eğitimi savunmuştur. Eğitimle insan, hayvanlardan ayrılır. İnsanın eğitimle insan olabildiğini, insanlaştığını, bu nedenle insanın eğitilme ihtiyacı olan bir varlık olduğunu ifade eder.

Biri İbn-i Haldun’a sordu: “Çocuklarımızı nasıl terbiye edelim?” İbn-i Haldun dedi ki: “Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın. Zira zaten size benzeyeceklerdir. Kendinizi terbiye edin yeter.”  İlmin kapısı Hazreti Ali (kv) de aynısını söylemiyor muydu? “Çocuklarınızı kendi şartlarınıza göre değil onların yaşayacakları zamanın şartlarına göre yetiştirin.”

Dr. Ömer Selvi “okuyanlar meydan okurlar.” diyor. Gerçekten öyle. Peygamberimizin eğittiği sahabe–i kiram, halifeleri, Hak yolundan saptıklarında düzeltmeye çalışacaklarını belirttikleri gibi şimdiki kuşağımız da muhteşem Türkiye’nin Rahmanî medeniyetini oluşturmak için asrımızın emperyallerinin kurdukları sömürge çarklarına meydan okuyabilecek ilmî, teknik ve imanî bir güce kavuşmalıdırlar diyorum. Bilge lider Aliya İzzetbegoviç’in tavsiyesi ile eğitimimizin amacını ve yöntemini tespit ediyorum:

“Gökyüzünün öğrencisi olmadan yeryüzünün öğretmeni olamazsınız.”


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kültür Savaşçılarımızdır ... - Sayı 114
Usta Olmak Zor Be Dostum... - Sayı 112
Bayram gelsin istemeyiz... - Sayı 109
Öğretmen olabilir miyim?... - Sayı 105
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Marksizm’in, her şeyin cevabını veremediği, “ilk insanı ve tabiatı kim yarattı” sorusuna “bunu ortaya atmakla tabiatı ve insanı yok farz etmiş oluyorsun. Bundan vazgeçersen, bu soruyu sormaktan da vazgeçersin” demesinden(diye karşılık vermesinden) anlaşılmaktadır. Ancak her şeyin cevabını verebilecek bir kriteryuma sahip olan “benim düzenimi kabul et, kurtulursun!” deme hakkına sahiptir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15722264
 Bugün : 5394
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656565
 Bugün : 478
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim