Fikir sancısı çekenlere duyurulur Dergi Editörü Sayı:
108 -
“Yüreğimizin sesini titreten, âdeta bam telimize dokunan konuları sayfalarına taşıyor Kardelen. Hassas zamanlarda olması gerekeni söylemeli dergilerimiz. Kardelen, bu duyarlılığı sürekli canlı tutuyor.” (Mustafa Uçurum, dunyabizim.com, 23.02.2021)
107. sayımız için kaleme alınan bir değerlendirme yazısında sarf edildi bu cümleler. İtiraf etmek gerekirse, bu sesi duymak için uzun bir zaman bekledik, gayret sarf ettik. Mustafa Bey’e kıymetli değerlendirmeleri için teşekkür, bu imkânı bahşeden Allah’a hamd ediyoruz…
Evet, 107. sayımız tahminimizin üzerinde ilgi gördü. Bunda, sosyal medya hesaplarımızda uzun uzun istişare edildikten sonra, onca farklı fikri tek potada eritip, farklı fikir serdeden herkesin beğeni ve onayını alan kapaklar icat eden Emre kardeşimizin payı büyük. Allah, Emre’den razı olsun ve yolunu açsın.
Geçen sayımızı, kargo ücretlerinde yapılan fahiş artış sebebiyle posta ile göndermek zorunda kaldık. Eğer PTT Kargo ile anlaşma yapılmamış olsaydı bu ve önümüzdeki sayıları da aynı şekilde göndermeye devam edecektik. Neyse ki üyesi olduğumuz Dergiler Birliği, PTT ile bir anlaşmaya vardı, biz de bu kapsamda dergileri kargo ile gönderme imkânına yeniden kavuştuk. Derdimizin, parayla, pulla, yalan dünyanın maddesiyle alâkalı olduğu zannedilmesin. Bu yazıyı, internetten okuyanlar için belirteyim, Kardelen’in bir sayısının bedeli; 7,50-TL… 60 sayfalık, kapakları kuşe bir dergi için bu rakam, işin baskı, matbaa kısmını bilenlerce çok daha iyi takdir edileceği üzere kâğıdının, mizanpajının, baskısının maliyetini bile karşılamaz. Devleti idare edenlerin, gençliğimizin, aile yapımızın, değerlerimizin, kültürümüzün hızla erozyona uğradığını yüksek sesle belirttiği bir dönemde, bütün o sayılan değerlere sahip çıkmayı varlık sebebi bilen 7,50-TL’lik bir dergiyi, 10,00-TL’nin altında kargoyla göndermek mümkün değil. Ne diyelim, fikir sancısı çekenlere duyurulur…
Dergi Kapında sitesi, Anadolu’da çıkan dergi ve kitaplara vitrin olmak, eser sahiplerinin sesini duyurmak ve istenilen esere kolayca ulaşmayı sağlamak yönünden büyük bir imkân sunuyor. Son 3 sayıdır Kardelen, Dergi Kapında isimli internet sitesinden satın alınabiliyor. Ali Erdal Hocamızın “Mübareze” kitabını da aynı yerden satın almak mümkün.
Kökleri, başarısız Viyana kuşatmasına kadar dayanan fikirdeki ricatımızın sona erip, taarruza geçtiğimizin müşahhas bir ifadesi olarak gördüğüm “Mübareze” eserinin, İngilizce ve Balkan dillerine tercümesi vazifesini üzerine alan Altan ağabeyime kalkıştığı zor ama hayırlı işte muvaffakiyetler diliyorum.
Afrika: Kurutulmuş İnsan Gölgeleri… Kardelen, daha okul duvar gazetesiyken yazarı, düşünen adamı Sinan ağabeyin ilk kitabı yayınlandı. Ağabeyimiz, her hali ile orijinal eserini “Cevher-Söz” başlıklı giriş bölümünde şöyle anlatıyor: “Bu ilk eserde katışmamışlık hâli, som hâl; Afrika’yı, Afrika üzerinden Afrika gibi olan her yeri, her duyguyu ve her zamanı, bir bakıma mazlum kalmış ve o mazlumluk içinde masumiyete gövde olmuş tüm dünya coğrafyalarını söz konusu edindi.” İlkay Bey’in eser hakkındaki değerlendirme yazısını keyifle okuyacağınızı tahmin ediyorum. Eser, hayırlı, uğurlu olsun. Okuyucusu, istifade edeni bol olsun. Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık bünyesinde basılan esere, kitapyurdu.com isimli siteden ulaşılabiliyor.
Sohbet köşesini paylaştığım, site editörümüz, dostum, kardeşim Yavuz’un babası, Hüseyin ağabeyimiz ani bir kalp krizi neticesinde vefat etti. Kardelen’in ilk günden beri, belki Yavuz’dan da önce abonesiydi. Pek çok toplantımıza ev sahipliği yaptı. Arkasından Müslümanlığına, iyi insanlığına gönül dolusu şehadet edilebilecek güzel insandı. Allah, gani gani rahmet eylesin. Başta Yavuz, bütün aileye sabırlar ihsan etsin…
Geçen yıl Ramazan ayını, malûm hastalık sebebiyle evde geçirmiştik. Camilerin kapalı olduğu, cemaat halinde teravihlerin kılınamadığı, eş, dost, akrabayla birlikte iftar edilemeyen buruk bir Ramazan’dı… Hicri 1441 yılının Ramazan’ının, bu satırların yazarı için en güzel ve en akılda kalan yanı Bekir Develi ile Muhammed Emin Yıldırım Hoca’nın hazırladığı “Herkes için Siyer” programı olmuştu. O günden beri de kendilerini takip etmeye devam ettik. 108. sayımızın konusu “sünnet” olarak tespit edilince Muhammed Emin Bey’le irtibat kurmayı, onunla bir röportaj yapmayı arzu ettik. Birbirinden habersiz olarak pek çok arkadaşımız bu arzuyu farklı ortamlarda dile getirdi. Allah nasip etti, Hocamızla irtibat kuruldu, hastalık şartlarının elverdiği ölçüde röportajımızı da yapabildik. Hoşnuduz, mutluyuz. Allah Resulünün isminin duyulmasına, gönüllerde sevgisinin çoğalmasına vesile olan herkesten Allah razı olsun…
Evet, 108.sayımızda O’nu (sav) anlamaya gayret ettik. Eğer bir güzellik ortaya çıktıysa muhakkak ki bu, O’nu anma niyetimize Allah’ın verdiği bir lütuftur. Hata, kusur ettiysek yine O’nun ruhaniyetine sığınıp, yüzü suyu hürmetine af dileriz…
Dolu dolu bir sayıyı fikir sancısı çekenlerin dikkatine sunuyoruz. Hayırlı Ramazanlar… Hayırlı bayramlar… Sağlık, sıhhat, afiyet içinde nicelerine erişmek nasip olsun… Selâmlar…
|