Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     423 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

İstenmeyen Fiil: Yaralama
Bedran Yoldaş

  Sayı: 116 -

İnsanoğlu hayatı boyunca tabiatla iç içe yaşamakta. Yaşamak zorunda. Bundan vazgeçme şansı yok, olamaz. Allah insanı yaratırken tabiatı da onun kullanımına âmâde kılmış. İlk dönemlerde tabiatla, çevre ile ilişkileri sınırlı olan insanoğlunun yerleşik hayata geçişi ile bu ilişkide kopmalar arızalar yaşanmaya başlanmış. Temel düstur tabiattan ihtiyacı oranında faydalanması gerekirken, açgözlü olan insanoğlu tabiata elinden geldiğince zarar vermiş. Daha fazla fayda uğruna her alanı tahrip etmiş. Ne ormanlar sağ bırakılmış ne de dağlar. Maden ocakları dağların kalbinde birer ur şeklinde açılmış. Onarılmaz bir yara olarak.

Bir ağacın gövdesindeki yarayı görmek insanoğlu için ne ifade eder. Ağaç yarasını onarmak için çok uğraşır, ama maalesef insanların verdiği zararı/yarayı o kadar uğraşmasına rağmen kapatamaz. Gövdesinin ortasında yüz kızartıcı suç olarak ben buradayım der. Yaralar kolay kolay kapanmıyor ne yazık ki! Bir de insanın insanda açtığı yaralar var. Bunlar da iki türlü yaralayıcı/delici âlet yarası bu birincisi. İkincisi söz/kelâm yarası.

Yaralama suçu, bir kimsenin vücuduna acı verilmesi, sağlığının veya algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan etkili bir eylem işlemek suretiyle zarar verilmesidir. (TCK m.86 ve m.87)

Yaralama suçunda korunan hukukî yarar, kişinin vücut dokunulmazlığı ve beden bütünlüğü olup, suçun konusunu mağdurun acı verilen veya bozulan bedenî ya da ruhsal varlığı oluşturmaktadır.

Gönül acısı, aşk yarası ya da yürek yarası gibi anlamlara sahip olarak dil yarası deyimi öne çıkıyor. Genelde mânevî açıdan yaşanabilen üzücü ve derin etki yaratan durumları anlatır.

Dil yarası deyiminin anlamı nedir? Dil yarası deyimi Türk Dil Kurumu tarafından tanımlanmıştır. Bu tanım şu şekildedir: Acı, ağır ve kötü sözün gönülde bıraktığı kırgınlık.

Duyulan kötü bir sözün arkasında yaşanan yürek yarası, dil yarasıdır. Aynı zamanda ilişki bağlamında aşk yarası ve gönül acısı da denebilir.

”Bendeki bu dil yarası asla kapanmaz.”

“Bıçak yarası geçer ancak dil yarası geçmez.”

Sonuçlarına göre de ikiye ayrılır: Maddî ve mânevî.

İçimizde sönmeyen volkanlar bizi bir yerlere götürür mü bilemem ama şu bir gerçek ki; insanî ilişkilerde insaf, merhamet, yardım, hoşgörü ve empati olmazsa olmazlarımızdan olmalı. Bir de bu-na adaleti eklememiz lâzım. Adaletin olmadığı yerde diğer etmenleri beklemek zaten yanlış olur.

İnsanın insanlarla, insanın hayvanlarla ve insanların tabiatla olan (yaradan ile olan ilişkiyi bunun dışında tutarak…) ilişkilerinde adalet ve merhamet en üst sırada yer almak zorunda. “Merhamet etmeyene merhamet edilmez” şiarını unutmamak lâzım.

İlişkilerimizde hayatımızı öyle ayarlamalıyız ki sonradan yaşanan pişmanlıklar fayda vermez. “Zaman tek kullanımlıktır.” Telâfisi yoktur. 

Bir kıza deli gibi işık olan bir genç vardı. O kızın öldüğünü duyunca evinde beslediği bütün kuşları kafesini açıp serbest bırakmış. Sonra da oturup şu şiiri yazmış.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Nice sahipsiz yüzler görd... - Sayı 120
Elinde taş küçük çocuğun... - Sayı 119
Sallandı yer ve gök... - Sayı 118
Hu Demeye Geldik... - Sayı 117
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592585
 Bugün : 3126
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631023
 Bugün : 670
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim