Yeni Bir KİLOMETRE TAŞI Dergi Editörü Sayı:
58 - Ekim / Aralık 2007
1950’li yıllarda başlayıp şimdilerde televizyon dizilerine konu olan, her on yılda bir başrol oyuncularının değişip rejisörünün değişmediği kanaatinin hakim olduğu demokrasi maceramız, içinde barındırdığı kendine has karakterleri ve hikâyeleriyle dizi senaryosu olmanın ötesinde, kitaplık çapta ele alınmayı bekleyen ciddî araştırmaları hak ediyor... Bir gün, kitaplık çapta çalışmalardan meydana gelecek böyle bir dergiyle de karşınıza çıkmak gayretindeyiz.
Genel seçimlerin ardından gündeme gelen meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimleri, kurulan hükümet, anayasa tartışmaları, referandum... Son zamanlarda sıkça duymaya alıştığımız ve günlük hayatımızın birer parçası haline geliveren demokrasilerin bu temel kavramları, 54. sayımızda mücerret anlamda "demokrasi"yi ele almayı mecbur etti bizi. Nedir, ne değildir sorularına cevap ararken, biz ondan ne anladık ve onu nasıl yorumladık konuları üzerine de birlikte tefekkür ettik. Neticede okunmaya değer bir çalışma çıktı ortaya.
*
Derginin baskıya girmeden önceki son halini görüp bu yazıyı kaleme aldığım için gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, Kardelen iyi yolda. Yavaş ama emin adımlarla ilerlediğimiz uzun soluklu yürüyüşümüzde elinizdeki sayı yeni bir kilometre taşı... Site Editörümüz Yavuz’un tabiriyle "yeni bir (im)"...
Geçmiş sayılardan elinizdekini ayıran en önemli fark ve elinizdeki sayının en çok dikkat çekecek özelliği dergiyi beyaz kâğıda basmamız. Bugüne kadar bu şekilde çıkmamamızın iki haklı sebebi vardı. Birincisi ve hemen akla gelivereni tabiî ki baskı maliyet... İkincisi de yine birincisiyle alâkalı; posta maliyeti. Dergiyi en ucuz şekilde okuyucuya ulaştırmanın yolu, posta... Posta ücreti derginin gramajına göre tespit ediliyor. Eski yani saman kâğıda basılmış haliyle bir derginin, postayla kapağımızda yazan fiyatının dörde birine gönderildiğini, yeni haliyle gramajı artacağından bunun bize ek bir maliyet getireceğini belirtmek zorundayım.
Gerçi okul yıllarımdan beri saman kâğıda basılmış kitap ve dergileri göz sağlığı ve okuma kolaylığı yönünden tercih ederim ama piyasada bunlar kabul gören gerekçeler değil, maalesef...
Derginin beyaz kâğıda basılması da önemli ama daha önemlisi artık yayınlanmak üzere gönderilen yazıların, kapasitemizin çok üstüne çıkması... İnternet yoluyla iletişimin artış hızıyla doğru orantılı olarak, sitemizi görüp bize ulaşanların sayısı da her geçen gün artıyor.
İlân ettiğimiz konu üzerine kaleme alınan ilk yazıların ardından, Osmanlı tarihi üzerine yaptıkları araştırmalarıyla ilgi çeken Cavid Kasımlı ve Kadir Arslanboğa’ya, Doç. Dr. Mesut Başak’ın tıp alanındaki araştırmaları da eklenince dergimizin inceleme - araştırma alanında nur topu gibi yeni bir köşesi oldu. Ahmet Fidan’ın gezi-gözlem yazısı bize internet yoluyla ulaşan, bizim okuyunca sizin de okuduktan sonra keşke devamı gelse diyeceğiniz türden bir eser...
Ayışığı için gönderilen şiirler, hikâyeler... Derginin ilk sayısından beri süregelen derginin vazgeçilmezleri haline gelen Tefekkür, Kürsü gibi köşeleri...
Hasılı kelâm şimdi bir karar arefesindeyiz... Birkaç alternatif var:
Sayfa sayımızı arttırıp, üç aylık periyotlarla devam...
Sayfa sayısında değişiklik yapmayıp, yayın aralıklarını kısaltmak... İki aylık, aylık gibi...
Gönül arzu eder ve şartlar elverirse her ikisi birden... Bunun için elinizdeki sayıya ben yeni bir kilometre taşı dedim.
Görelim Mevlâm neyler, Neylerse güzel eyler...
Dergileri postayla gönderilen abonelerimize: Dergiler basılınca il dışındaki bütün abonelerimize aynı gün veya en geç bir gün arayla dergilerini gönderiyoruz. Elimizde mail adresleri olanları da dergi elinize geçince bize haber verin diye bilgilendiriyoruz. Ancak bazı abonelerimizden derginin ellerine ulaşmadığı şikâyetleri aldık. Bu tip şikâyeti olanların adreslerini inceledik ve şunu tespit ettik: Şikâyet edenlerin ortak noktası çok katlı apartmanlarda oturuyor olmaları. Kanaatimizce postacı apartman girişinde bulunan posta kutularına dergileri bırakıyor, abonemiz görene kadar da dergi bir şekilde kayboluyor. Dergiyi eve teslim edilecek şekilde kargoya vermemiz inanın fiyatının iki katı maliyet çıkarıyor, bize. Bu sebeple bu yönde şikâyeti olan abonelerimize, kendi bölgelerine bakan postacılardan dergiyi eve bırakmasını talep etmelerini öneriyoruz.
|