Acylar Sona Ersin Bedran Yoldaş Sayı:
60 - Nisan / Haziran 2008
Zaman zaman kendimize soruyoruz: Bölgemizde meydana gelen olaylar başka bir coğrafyada yaşansaydı insanların tepkileri nasıl olurdu diye Hafızamızı zorladığımızda bir çok bilinmeyenli denklemin cirit attığını görmekte gecikmeyeceğiz. Neden bizim coğrafya hedef seçildi?
Bizim insanlarımız bütün bunlara müstahak olmak için neler yaptı/yapmış?
Tarihimizi tarıyoruz. Kendi kültürümüzü tartıp biçiyoruz. İnsanlarımızı diğer insanlardan ayırtan etmenleri gözden geçiriyoruz. Diğer ulus ve topluluklardan fazlaca bir fark bulamıyoruz.
O zaman yaşadığımız olaylar maruz kaldığımız erozyon ve kültürel deformasyon neyin nesi?
Bilen varsa lütfen beri gelsin ve hafızamızı zonklayan sorunun cevabını lütfen kulağımıza fısıldasın.
*
Kültürel şoklardan sonra toplumsal şoklarla sarsılan yarınlarımız özgür düşünce ve yarınların geleceği açısından karanlık bir atmosferde yol alırken aydınlanmayan yolumuzu daha bulandıran güçler attığımız her adımın farkında .
Yarınların daha özgür, demokratik ve barış dolu olmasını sindiremeyen güçler kendi kişisel/ulusal çıkarlarını ön planda tutarak bizleri birbirimize kırdırmaktan zevk almaktadırlar. Her ne kadar biz bunun farkında olmasak da bu böyle.
Geçmişte yaşadıklarımızdan ders alıp yarınlarımıza yön vermedikçe de bunlar devam edecektir.
Kültürel bütünlülük içerisinde başbakanın da dile getirdiği gibi üst kültür ve alt kültürler içerisinde olayları değerlendirerek birbirimize gereken saygı ve sevgiyi gösterebilirsek o zaman oyun oynayanların oyunları da bozulacak, bizlerin; toplum olarak çektiğimiz acılar da sona erecektir.
Kaçımız bunu düşünerek oynanmakta olan oyunun birer parçası olmayı reddetmişiz?
Akan suyun yönünde bizde bir akıntıya kapılıp gidivermişiz.
Önemli olan akan suyun tersine kulaç sallayarak akıntıya kafa tutmaktır.
Bunların sayısı arttıkça bizler de hem birey olarak hem de toplum olarak daha aydınlık ve özgür bir geleceğe adım atmış olacağız.
Barışın ve kardeşliğin her türlü oyunların üstesinden geleceği günlerin özlemi ile yanıp tutuşmadıkça da bunun kendiliğinden gerçekleşmeyeceği de bir gerçek.
Hadi hepimiz bu yolda bir adım atalım ve acılara son verelim.
|