Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4253 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Bu Ruh: Kyrba?lar, Tufanlar, Syratlar ve Gemiler
Mehmet Hasret

  Sayı: 61 - Temmuz / Eylül 2008

Gün olur, en dar zamanda bir fısıltı, bir dokunuş, bir duruş, bir haslet, bir yazı, bir söz, bir eda icat olur ve onu icat eden aklın üzerinde bir millet yükseliverir, öte zamanlara kalmayı çatan, tarihin sırata benzer çok sahnesi olur çünkü, hiç yoksa dünya bir katliam ve katliama karşı bir hüzün yeridir… Bırakın, bir “Babil Kulesi” palavrası daha, petrol kulelerini kan gölleri üzerinde yükselten lego-kollu, lego-bacaklı canavarlara kalsın ve havada zulmü simgeleyen birkaç Roma kırbacı daha şaklayıversin; biz, asıl yaşatılacak olanın gövdemizdeki, hareketlerimizdeki lisanını keşfedelim; hele bu lisanın yüklendiği şifayı; bize bahşedilmiş pençenin idrak merkezini bulalım, sonra bu pençeyi getirip, tüm dünya adına bir sağlık belirtisi olarak kuduz canavarın gırtlağına yapıştıralım…

Türk Milleti bugüne, tarihi sıratlardan aşıp gelmiştir; ondaki rol ve bu rolü kabullenme iştiyakı insanlığa örnektir ve bu örneklik durumu, “dört-başı mamur”, içinde olgun, makul bir yaşama biçimi, üstün bir yaşam ahlakı, cisimlendirilebilen ve sınanmış bir ortak yaşam keyfiyeti de ihtiva eder… Dolayısıyla iradi olarak seçtiği bu hasleti diri tutmakta boğuşarak gelmiştir o ve bu esnada sıratlardan onu aşıransa cismi yakalanamayan, her an şekil ve içerik değiştiren bir ruhtur, yani dünyaya aksi isimsiz bir cisim olan bir ruh…

Bu ruh Ergenekon'da vardır, Dedekorkut'da vardır; bütün Oğuz illerinde ve adımlarında vardır; Alparslan'ın hitabında, Kılıçarslan'ın kılıcında, Keykubat'ın fikrinde ve basiretinde vardır; Şeyh Edebali'nin nasihatinde, Ertuğrul Gazi'nin vasiyetinde vardır; Osman Bey'in rüyasında, Orhan Bey'in muradında vardır, Selçuklu'nun Anadolu'sunda, Osmanlı'nın Rumeli'sinde vardır; bütün Türk coğrafyasının buğdayında-arpasında, ekmeğinde-lokmasında ve dahi kerevetinde, harmanında, “zümrüd-ü anka” gibi; alın terinde, tabiatında, terbiyesinde, soluğunda Lokman ve Hızır gibi vardır; bu ruh, üzere konmuş bir talih kuşuna benzer her Türk'ün alnında ve kalbinde Allah'ın bir lûtfu olarak vardır…

Kavgasında, edasında, lisanında hep bu ruh:

“Ey gaziler, yol göründü yine garip serime”…

Derviş'inin yazısında, yazgısında hep bu ruh:

“Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın

Göçtü kervan kaldık dağlar başında”…

Plevne'sinde, “Kut'ül Amara”sında, Sarıkamış'ında, Sakarya'sında hep bu ruh; tebessümünde, çatık kaşında yine bu ruh; taşarken bu ruh, durulurken bu ruh; bozgununda onu ayakta tutan, hükümranlığında ona eşyaya hem yapı, hem işlev olarak tesir ettiren yine bu ruh, ne varsa bu ruh, hep bu ruh… Bu ruh, gelir Çanakkale'de bir gül gibi Bedir Şehitleri'nin isimlerden bir künye olur ve Mehmetçik'in koynuna girer; adı ya Bekir oğlu Ömer olur, ya Osman oğlu Ali olur; bu ruh bugün de bir eda, bir iklim olmayı ve dahi ete, kemiğe bürünmeyi bekler…

Zaman ilerledikçe, bu ruhun gövdesini bulmak zorlaşır, bu ruhun lisanına dair sesler seyrelir… Ne göz görür olur onu, ne kulak işitir; ama kalp bulmakta direnir… Abdülhamit, kalp hükmünde meydan yerine dökülmüş o nadir rastlanan ses gövdelerindedir işte; zaten bir daha bu millet, Ulu Hakan'dan sonra o ruhun edasını dolduracak başka bir icat cüssesi de görmemiştir… Abdülhamit'in doldurduğu cüsse bizce, tahttan vazgeçerken söylediği sözde saklıdır : “Ben nefsim için tek damla müslüman kanının akmasına razı değilim…” Bu söz, bu bozgun anı gibi görünen bir anda söylenmiş, ancak mütevazi bir yazgıyı taşıyan bu söz ve ondaki altın hikmet dalgaları ve o dalgalardaki ölçü, harf harf bir milleti tarihi bir sırattan atlatmıştır… Fakat işin iç-sırrı odur ki, yer yer Selçuklu'da ve çoğunlukla Osmanlı'da billurlaşmış o basiretli devlet adamı silsilesi Abdülhamit'e yapılan zulümle birlikte kırılmıştır… Bu devirden itibaren de millet sahipsizdir; yalnız kalbiyle baş başadır ve tarihi rolüne karşı, ıssız bir dağ başında, o ses gövdesine benzer bir lider gövdesi çıksın diye beklemektedir…

Hâlâ beklemektedir, sabırla ve bünyesinden beklenmeyecek bir basiretle onu beklemektedir…

İnancımız, irfanımız, imanımız odur ki; Allah tarihteki sıratlarla örülü rolü yüklenen ve onun gereklerini yapmakta inandığına sadık kalan bir milleti, ortada mahzun bırakmamış ve bırakmayacaktır; o halde bu Millet, kalbine işleyen o lideri, kadrosu ve lisanıyla doğurana, yetiştirene ve bulana kadar beklemeye yazgılıdır… Bütün o hasis, hain, melun istihbarat ağızlarına, o küfrün leş kokusuyla beslenen ayak oyunlarına, bütün o dans figürü gibi şehveti havaya işlenen Bizans entrikalarına rağmen; Allah'ın rızası ve takdiriyle; bir milleti öte zamanlara taşıyacak “yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek”, bütün olmaz denilenler olacak, gemiler dağlardan aşırılacak, bu keyfiyet çatılacak, bu keyfiyetin sözleri bulunacak, bu sözlerin metinleri yazılacak, fikir, sanat ve estetik mayası tutturulacak, bu metinlerin sistemleri örülecek, sistemlerin tarzları çatılacak, sonuçta hepsi birden altından bir nefes gibi fiiliyata dökülecek ve bu hiç çözülemezmiş gibi görünen denklem bir kez daha çözülecektir…

Bütün dağlar yürür ve durur, bütün tufanlar durulur, bütün oyunlar biter, bütün sıratlar gerisin geri döner de; kalpleri halden hale koyan, âlemlerin Rabbi olan “Allah, vaadinden dönmez”…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Yaşayan Yemek... - Sayı 114
Yazmakla Görülen…... - Sayı 113
Hayatı Dram Yapan Cevher... - Sayı 112
Bozkırın Ensar ve Muhacir... - Sayı 111
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Öğretmen ve öğrenciye “okul sigortası” hakkı verilmiş. Pek yerinde, artık disiplinsizlik yüzünden okutmak da, okumak da “risk unsuru” taşır oldu. 
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Analar baş tacımızdır
Hayatın merkezi anneler
Şaşırmadık
En sıcak sözcüktür anne!


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15430970
 Bugün : 4570
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 652365
 Bugün : 403
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 329
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim