Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2377 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Ylk Ynsanyn Hikayesi
Ayşe Er

  Sayı: 61 - Temmuz / Eylül 2008

Şimdi beşeriyetin büyük kıssasına gelmiş bulunuyoruz. İlk insan fıtratının kıssasına; hidayetle delalet ve bunların sebepleriyle ilgili kıssaya... Âdem (as) peygamberin kıssasına… Neden ve nasıl yaratılmıştı. O yaratılmadan önce ne olmuştu, yaratıldıktan sonra neler cereyan etmişti...

Bakara suresinde Hz. Âdem'in yeryüzünde halife tayin edilmesine işaret ediliyor. Hani Rabb'in meleklere demişti ki muhakkak ben yeryüzünde bir halife yaratacağım sonra meleklerin tuhafına giden halifelik meselesini anlatmıştı. Ve Âdem'e her şeyin adını öğretti. Sonra onları meleklere gösterdi: Eğer sözünüzde samimi iseniz bunların ismini bana söyleyin, dedi. Cevap verdiler... Sen münezzehsin, öğrettiğinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen hem bilensin, hem hakimsin. Kıssada da görüldüğü gibi melekler tam bir teslimiyet içerisinde idiler. Oysaki şeytan tam tezat içerisinde kendi kuyusunu kazıyor, fakat idrak edemiyordu. Gönül gözü tamamı ile dumura uğramıştı. Şuuru kapanmış, en üstün ben olmalıyım felsefesi ile egosunu doyuruyordu. Neticede sonu helâk oldu.

Sonra meleklerin o ıslah edici peygambere secde edip şeytanın ise büyüklenmesi secdeden kaçınması konusu anlatılır. Âdem peygamber ile eşi cennete yerleşirler. Cennette sınırsız olarak yenilip içilmesine izin verilir. Yalnız yasak meyveye yaklaşmamaları emredilir. İnsan denen muammada yasaklara karşı bir meyil vardır. Sonuç olarak bu zaafının bedelini ağır öder. Âdem peygambere sözüm yok, onun yaptığı sadece inanmak. Yasak meyveyi yedikten sonra elbiseleri açılır. Âdem Aleyhisselâm kaçmaya çalışır. Rabbi ona: “Ey Adem seni yaratan, ruh veren cennetine koyan ilâhından mı kaçıyorsun?” diye sorar. O da, “Hayır ya Rabbim senden kaçmıyorum ama çok utanıyorum.” cevabını verir.

Büyüklerin dediği gibi “edep yahu” belki çoğumuz Âdem Aleyhisselâm'ın bu yönünü bilmiyorduk. Haya etme, utanma özelliğini. İşte gerek haya etmesi ve birçok erdemi kendinde barındırması hasebiyle birçok imtihandan sonra bağışlanmıştı. Yaratan onun derûnunu detayına varıncaya kadar biliyordu.

Allah u Tealâ onları şeytanın hile ile plânladığı vesveseye kapıldıkları için, yeryüzüne inmelerini uygun görür. Orada hayat mücadelesi ile baş başa bırakılmaları mufassal olarak anlatılır. “Birbirinize düşman olarak inin, siz yeryüzünde bir müddet için yerleşip geçineceksiniz. Orada yaşar, orada ölür, orada dirilirsiniz.” Bilahare ayet-i kerimenin akışı cennetten göçü bütün ayrıntıları ile izliyor, tekrar Allah'ın huzuruna getirilecekleri anı belirtiyordu.

Bu kıssada olduğu gibi tüm âyetlerde, mutlaka biz insanlara ibret hususlar var. Onlar, aç oldukları için yasak meyveyi yemediler sadece gereksiz merak ve aldanışta oldular. Yüce Allah, bizi taşıyamayacağımız bir yükle sınamıyor; sadece insanoğlunun üzerine düşen sorumlulukla yaşaması gerektiği öğretiliyor.

Allah'ın yasaklarında mutlaka bir hayır vardır, çünkü o bize asla kötülüğü ve çirkini yakıştıramaz. Ve yarattıklarını çok iyi tanır. Samimi yaşayanların, utananların ve sakınanların yeri Allah katındadır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Ylk Ynsanyn Hikayesi... - Sayı 61
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Bayramlar da insan ilişkilerinin koparılması için bir vesile haline getirildi. Yakında bayramlar da “bayram tatili”ne çıkarsa hiç şaşmayın!...
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14597533
 Bugün : 1756
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631787
 Bugün : 589
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 845
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim