Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4161 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Yazylmaya Devam edilen Al?aklyk Tarihinin K?kenleri ?zerine
Mehmet Hasret

  Sayı: 59 - Ocak / Mart 2008

Basit gerçeklikte sağlanamayan doğruluk, derin gerçeklikte hiç sağlanamaz. Önce hırsız; sonra işadamı; önce zalim, sonra rüyalar ülkesi Amerika, demokrasi beşiği İngiltere  ihtilaller yatağı Fransa veya demir şansölye Almanya olunamaz. Bu baştan ayağı bir yalanın içi doldurulamaz içeriği, yeni bir çağın kirletilmiş levhasıdır…
 
Arzkürenin tarihi dönemeç noktalarında fikir adamları tarafından doğru cümleler kurulamadı ve o dönemeçler gereği kilit noktalarda bulunanların ağzından doğru sözler söylenemedi; insanlık, bilinçaltına yerleştirilen bu soysuzluk yazıtları yüzünden has insanlık yolundan edildi ve geri dönüşün mümkün olmadığı noktasında da, "bundan başka bir sistem yürütülemez" teranesiyle hep kandırıldı. Böylece insanlık onuruna küfredenlerin ve alçaklığın tarihini yazanların çığırı açılmış oldu. En nihayet, dünya tarihinde iki kavram üzerine gelişen mesele, insanı hırsız ve zalim yaptı; bizce birinin müsebbibi leviathan dilli Hobbes, öbürününki görünmez elli Smith'tir. Birinci kavram, güvensizlik ve onun peydahladığı açgözlülük kanalı oldu ve insanlık, karakterindeki yıkımı da büyük oldu. Hobbes, insan insanın kurdudur, diyerek insanda insanlık namına ne varsa aldı, aldığının yerine bir şey de koymadı ve insanları güvensizlik labirentleri içinde birbirini yiyen bir güruh yapıp bıraktı; dolayısıyla insanlık zamanı, bu sınırı aştıktan sonra, ağzında şehvet köpükleriyle birbirinin üstüne basıp ilerleyenlerin önü alınamaz, vahşi defilesine dönüşüverdi. Bencillik veya egoizma ise, meselenin bir bakıma ikinci perdesi gibi oldu… Smith, Hobbes soyundan bir cümle kurdu ve insanların çıkarları(bu pis kelime) doğrultusunda hareket ettiğini iddia etti. Bunun etkisi de insanları kendisinden başkasını düşünmemeye sevk etti. Daha sonra devletleri de sadece kendi yararını düşünmeye, o yarar doğrultusunda başka devletlerin zararına olabilecek olsa bile her türlü çözümü kabul etmeye ve o çözümün gereklerini uygulatmak üzere diğer devletlere baskı yaparak yıldırma zalimliğine kadar vardı… Bunların ikisi de filozof ve bilim adamı bilindi; ikisinin de bir şeyler kurduğu sanıldı; oysa ikisinin kurduğu da dünyanın, has insanlık değerlerinin yıkımı oldu; bugün o ağız soyundan bir sürü cüruf çağın her levhasında, emaresinde görülüyor. Global Kriz diye ballandırdıkları hadise, işte ta bu adıgeçen talihsiz kökenlere kadar dayanıyor.  

Kriz, lafıyla bile dünyayı kendi kuduz isteklerine göre şekillendirmek isteyenlere söyleyecek sözümüz var: Biz, insan insanın kardeşidir; sözünü biliyoruz; diğer bütün sözler bunun yanında güneşe düşen karanlık cüruflar, balçıklar… Biz çıkar(pis kelime), yarar, ona göre hareket etme, vesaire gibi galatların ne anlama geldiğini ve onlara karşı kendimizi savunmamız gerekirse o savunma usullerini biliyor; ama onları hayatlarımıza almıyoruz; hepsini bir tamam ve ebediyen nefes alanlarımızdan kovuyoruz. Her şey nasıl bir anda yıkıldıysa, her şey bir anda düzelebilir. İktisat ilmindeki, kıt kaynakların sonsuz ihtiyaçlara rağmen, eşit dağıtılabileceği çıkarımına bağlı iyi niyetli bütün çözümleri kabul ediyor; sadece Amerika'ya, İngiltere'ye, Fransa, Almanya ve Rusya'ya kadar olan çözümleri kabul etmiyoruz. Bir pislikten arınmanın yolu, sorumlu bir şekilde bedel ödemektir; toplu şekilde ödenen bedellerin ileriye doğru bir tekâmül adına anlamı da ancak buradan çıkar.  Dünya üzerinde yönetici ve yönlendirici güçseniz; açgözlü ve bencil olamazsınız, hele zalim hiç olamazsınız; sorumluluğun gereği, denklemin içine Zimbabwe'yi; Tanzanya'yı; Ruanda ve Liberya'yı; Afganistan'ı, Irak'ı ve Filistin'i, üzerine merhametle titrenmesi gereken bütün coğrafyaları bir kefaret hükmünde dahil etmektir.

Bizim lügatimizde hiza ülkelere göre değil, hakikate göre alınır; hakikat İslam'dır ve bütün cisimlenişler, şekillenişler ve dahi hizalar yalnız o hakikatten, o hakikatin kati terbiyesinden çıkacaktır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Yaşayan Yemek... - Sayı 114
Yazmakla Görülen…... - Sayı 113
Hayatı Dram Yapan Cevher... - Sayı 112
Bozkırın Ensar ve Muhacir... - Sayı 111
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Bayramlar da insan ilişkilerinin koparılması için bir vesile haline getirildi. Yakında bayramlar da “bayram tatili”ne çıkarsa hiç şaşmayın!...
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Ana baş tacı olmalıdır
Analar baş tacımızdır
Hayatın merkezi anneler
Şaşırmadık
En sıcak sözcüktür anne!


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15430882
 Bugün : 4483
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 652364
 Bugün : 402
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 329
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim