Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4546 kez okundu.     5 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

KUTSAL DAMACANA filminde Tevfik Fikret ve “ASIM” motifi
Onur Akba?

  Sayı: 64 - Nisan / Haziran 2009

I. Giriş

Bilindiği gibi dünyada ve Türkiye'de korku filmi sektörü, kemiyet itibariyle azımsanmayacak izleyici kitlesine sahiptir. Türk sineması yapımcıları, yönetmenleri ve senaristleri de son yıllarda bu sektöre rağbetten olsa gerek yöneldiler. Bu yöneliş komedi türündeki “korku filmi eleştirisini” de beraberinde getirdi. Bu tarz filmlerin en iyi bilineni “Korkunç Bir Film”di. Her iki alanda da sinema eleştirmenlerimizin ortaya koyduğu eleştiriler ise maalesef kendilerinden beklenilenin ötesinde değildi. Bu alanlarda senaristlerin şahsiyetinden ve onların iç dünyasından bağımsız bir şekilde sinema metinlerine yönelmek ise edebiyat eleştirmenlerimizin işiydi... Yani siz Gülse Birsel'in senaryosunu yazdığı bir dizide “Burhan Altıntop” karakterinde Ömer Seyfettin'in “Efruz Bey”ine ait bir özelliği yakalamışsanız bunu Gülse Birsel'in düşünmesi iktiza etmez... Önemli olan sizin metne yaklaşımınız ve metinde bulduklarınızıdır...

Çalışmamın esasını teşkil eden bölüme geçmeden önce şunu da belirtmek isterim: Bir sinema eleştirmeni yalnızca gündemdeki filmleri eleştirebilir ama meseleye bir edebiyatçı gözüyle yaklaşan ve akademik değerlendirmek isteyen ortaya konulan çalışmanın yıllanmışlığına bakmaz... Durum öyle olsaydı hâlâ Namık Kemal ve tiyatro eserleri hakkında çalışmalar, ilim ve fikir dünyasına sunulmazdı...

Ben de önce affınıza sonra da yukarıdaki açıklamalarıma istinaden bu çalışmamın yayımlanacağı süreyi de dikkate alacak olursak, çok önceden vizyona girmiş bir filmde dikkatimden kaçmayan iki motif üzerinde duracağım. Birinci bölümde roman, hikâye, tiyatro gibi edebî türlerden yola çıkarak sanat eserlerindeki isim zihniyet ilişkisi üzerinde duracağım. Daha sonra bahsi geçen filmdeki iki motiften bahsedeceğim.

II. Edebi Eserlerde Karakter/ Tip İsimleri ve Zihniyet İlişkisi

Tanzimat Edebiyatı birinci dönemi halkı yeni bir medeniyetin eşiğinde aydınlatmak maksadıyla ortaya konulan eserleri şamil olduğu için, bu dönemde sanatçıların zihniyeti toplumsal düşünce etrafındaki fikirleri- eserlerine hâkimdi. Roman ve tiyatro türü eserlerdeki karakterler/tipler isim bakımından eserin zihniyetini sembolize etmekteydi.

Namık Kemal “Vatan Yahut Silistre” isimli tiyatro eserinde Vatan, millet ve din uğruna mücadelenin kutsallığı mesajını verirken baş kahramanını adını da buna uygun bir şekilde İslâm Bey koyar. Onun ve yenilikçi pek çok aydının özlemi olan, bilgili, kültürlü bir insan olarak cemiyette yerini alacak olan kadın tipini temsil eden kahramana ise “zeki” kelimesinin müennesi olan Zekiye ismini verir.

Bahsi geçen örneğe benzer Ahmet Mithat Efendi'nin “Felâtun Bey ve Rakım Efendi”sinde görülür. Felatun Batı felsefesini temsil eden Eflatun'un ismi iken Rakım ise kelime anlamı olarak tahrir eden yazan manasına gelmekle beraber romanın verdiği mesajdan yola çıkacak olursak “mürekkep yalamış, gerçek mânâda aydınlanmış, ölçülü insan” anlamlarını çağrıştırmaktadır. Romandaki Rakım Efendi de zaten Doğu ve Batı kültürünü şahsiyetinde dengelemiş bir tip.

Örnekleri çoğaltmak mümkün... Ancak bu iki örnek yeterli olur kanaatindeyim...

III. Filmde Asım ve Fikret İsimleri Etrafında Tevfik Fikret ve “Asım” motifi:

Kutsal Damacana Ahmet Yılmaz'ın senaryosunu kaleme aldığı bir filmidir. 21-12-2007 yılında vizyona giren ve baş rolünü başarılı oyuncu Şafak Sezer'in oynadığı filmin konusu özetle şöyledir:

Uzun bir süre aileden gelen meslek olan tayfalık yapan eden Fikret, bir süreliğine İstanbul'a yerleşir. Aklında yıllardır hayalini kurduğu bir muz tarlası sahibi olmak vardır. En yakın arkadaşı Asım ise biraz saf bir karaktere ve temiz bir kalbe sahiptir. Yaşadıkları yerdeki kilisenin rahibi Artin'in İtalya'ya gitmesini fırsat bilen Fikret, orada kendi tezgâhını kurarak hayata tutunmaya çalışır. Bu arada hayatından memnundur. Tek endişesi kilisenin çancısına zamansız yakalanmaktır. Bu durum kardeşinin içine şeytan giren Deniz ve hizmetçisi Aydagül ile Fikret'in yolları kesinceye kadar devam eder. Ardından esrarengiz olaylar birbirini kovalamaya başlar. Kızın içindeki şeytanı açık çek karşılığında çıkarma işi Fikret'e düşer...

Bahsettiğimiz gibi Fikret'in dünyası yalanlardan oluşmaktadır. Ancak kastımız onun yalancı ve “üç kâğıtçı” kişiliği değil kurduğu hayaller karşısındaki aldanmışlığı. Kahramanımız canından çok sevdiği Mari'yi bir başkasıyla aynı yatakta yakalayınca yıkılır.

Şimdi bu karakterin Servet-i Fünun aydınının genel özelliği olan Tevfik Fikret ile ilişkisine değinelim. Bilindiği gibi Servet-i Fünun aydını da hayattan memnun olmaması cihetiyle Bovarist bir kişiliğe sahipti. Hep hayallini kurdukları şeylerin zıddıyla karşılaşmanın şokunu yaşamışlardı. Hattâ devrin romancısı Halit Ziya, Ahmet Celâl'le onların hayalin maviliğinden hakikatin siyah zeminine düşüşünü anlatmıştı; “Mai ve Siyah” isimli romanında. Filmdeki Fikret'in Mari karşısındaki düşüşü de bize aynı durumu çağrıştırmıyor mu? Tevfik Fikret “Hürriyet”te aradığını bulamayınca hayal kırıklığını “Han-ı Yağma”sında anlatacaktır. Aynı şekilde hayal ettiği insan tipini oğlu Haluk'ta idealize eden şairimiz oğlunun Avrupa'da rahip olduğu haberiyle hakikatin siyah zeminine bir kere daha düşecektir.

Mehmet Akif de özlediği ideal ve iradî insan tipini “Asım”ında idealize eder. Filmdeki Asım ise temiz karakterli, saf ama sessiz ve sabırlı olmakla beraber “uysal koyun” da değildir. Yeri gelecek peşine düştüğü Fikret'in yüzüne acı hakikatleri “Şu halimize bak...” diyerek tek tek haykıracaktır. Filmdeki Fikret de hakikatin siyah zeminine böyle düşecektir.

IV. Sonuç:

Ahmet Haşim'in anlayışını şiire değil de bütün sanat eserlerine genellersek, bazen eseri yazanın hangi mesajı verdiği değil onu anlayanın ne anladığı önemlidir. Fikret, Asım, Rahip karakterlerini bir araya getirince kim ne anlar onu bilemiyorum ama biz ne anladığımızı sanat aleminin takdirine sunuyoruz.

*Afyon Kocatepe Ün, Fen Ed. Fk., Türk Dili ve Ed. Bö., Yük. Lisans Öğrencisi


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Tuba    26.12.2010
Yorum : bazen eseri yazanın hangi mesajı verdiği değil onu anlayanın ne anladığı önemlidir. başka söze gerek var mı gerçekten sizi yakından tanımak isterdim




Ekleyen : MUSTAFA NAMAL    20.06.2009
Yorum : HOCAM GERÇEKTEN ŞİİRDE OLDUĞU GİBİ BURDADA SÜPER ŞEYLER DÖKMÜŞSÜNÜZ TEBRİK EDERİM. ANTALYADAN MUSTAFA NAMAL




Ekleyen : Asym ?a?ry ?enol    15.06.2009
Yorum : eğlenerek okuduğum makalenizden sonra kapıldığım intiba şudur ki, insanları farklı kılan bir ölçüce onların beğenileridir. kaldı ki seyredip beğenmediğim bir filmi bir makale bana tekrar merak ettiriyorsa bize yazarina teşekkür etmek düşer..




Ekleyen : Zeynep Alkan    14.06.2009
Yorum : Bakmak ile görmek arasındaki fark bu olsa gerek üç defa izledim bu filmi ama yüz defa da izlesem aklıma gelmezdi görmek ariflere has bir işmiş meğer kaleminize yüreğinize sağlık




Ekleyen : Esra Kaynak    14.06.2009
Yorum : Üstadım ben sizi Kerbela ile ilgili bir yazınızdan tanıdım sizi burada da görmek ne büyük mutluluk yüreğinizden öpüyorum sizi PİR SULTAN DİYARI SİVASTAN SELAMLAR





 
KUTSAL DAMACANA filminde ... - Sayı 64
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Bir özel TV kanalı “yılın politikacısı”nı seçtirdi.
Seçilemeyenler üzülmesinler. Çünkü hepsi ayrı ayrı yılın politik acısı olduklarını ispatladılar.
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir
Annelerin zaferi


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15726981
 Bugün : 1313
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656714
 Bugün : 55
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 72
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim