Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1779 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

AH BABALAR!
O?uz Atahan Ba?aran

  Sayı: 64 - Nisan / Haziran 2009

Ben küçükken bir sapanım vardı. Ben gibi birçok arkadaşım sapanla büyüdü. Benim çocuklarımın çocukluğu bizimkinden çok farklı. Lastik sapanlara değil, su silâhlarına ilgi gösteriyorlar. Her çeşidi var bu silâhların. Su tabancaları, uzun namlulu su depolu su tüfekleri, hatta yüzük gibi parmağa takılanları var.

Aslında seviniyordum sapanın kırıcılığından uzak büyüyecekleri için. Bu silâhlarla ne bir kuşu konduğu daldan düşürebilir, ne su savaşından daha tehlikeli bir savaşa girebilirlerdi. Anneleri gibi, hasta olmalarından korkmadığımdan çocukların neşe içinde oynamasını hayranlıkla seyrederdim.

Ama yanılmışım. Daha sonra ortalığa boncuklar saçan tabancalardan yaptılar. Tıpkı aynı döneme rast gelen poke-tasolar gibi hızla yayıldı bu oyuncak. Sokakta gördüğüm her çocuğun elinde bunlardan vardı artık. Haliyle benim çocuklarımda istedi. Ben en başından bu silahlara bir tavır almıştım. Almamakta direttim ve almadım.

Saatlerce evlerinin balkonunda oturup dışarıyı seyreden yaşlı teyzeler arkadaşlık ilişkilerinin dahi ne denli değiştiğini görmüşlerdir bu oyuncak devriminden sonra. Çocuklar bu oyuncağa sahip olanın çevresinde toplanmaya, oyunlarında onu lider yapmaya başlamışlardı. Su tabancalarının modası iki günde geçivermişti. Doğru ya, bu iki silâh nasıl yarıştırılabilirdi birbiriyle. Birinin savurduğu, iki metre ötedeki ağacı zor ıslatırken, öteki otuz metredeki teneke kutuyu indiriyordu. Üstelik bu silâhın sahibi kızdı mı diğer çocuklara, cehenneme çevirirdi ortalığı. Çünkü bu silâhlar sert oynamayı seviyordu. Suyun hiç şansı kalmamıştı, renkli bocuklar karşısında.

Çok fazla popüler oldu oyuncak. Bir ara şehre gelip, -oyuncak silâhını getir, yerine istediğin oyuncağı al- diyen hayırsever bir işadamının kampanyasına ve mahalle mahalle gezen kamyonuna kimse rağbet etmedi. Hattâ bir kişi bile... Kimse niyetli değildi babalarına bin bir zorlukla aldırdıkları tabancalarını vermeye.

Günler geçiyor, yollar, sokaklar bu silâhtan çıkan mermilerle doluyordu. Bazıları bu mermileri topluyor, yeniden tabancalarına doldurup saçıyordu.

Değişen arkadaşlıklardan birine de bizzat şahit oldum. Oğlum, bu oyuncaklardan birine sahip hiç de iyi görmediğim bir çocukla samimiyet kurmuştu. Pek iyi sayılmazlardı. Oğlumun samimiyeti, diğer çocuğun silâhınaydı. Öteki bu ilgiden memnun sesini çıkarmıyordu. Yoksa asla kibar ve terbiyeli yetiştirdiğim oğlumun, bu çocukla kafa dengi olduklarına inanmamışımdır. Oğlum bir gün eve getirdi bu çocuğu. Diğer çocuk, bir mafya edasıyla silâhı beline takmıştı. İzin veremezdim evin içinde bu oyuncakla oynamalarına. Dışarıda onlarca namlunun altında, savaştaymış gibi tehlike altındayken, bunu evime sokmak istemedim. Silâhın boncuklarını çıkartıp kül tablasına koyduk. Giderken alabileceğini söyledim ona. Onlar içerde, boş silâhın şarjörünü çekip çekip, etrafa hava pompalarken, küçük kızımda onların peşinden koşuyordu. Birkaç defa daha geldi gitti bu çocuk. Her defasında kapıda kontrol edip, boşalttım silâhı.

Bir gün ben işteyken telefon çaldı. Küçük kızım hastanedeymiş. Aslında sabah o çocuk yine evimize geldiğinden, aynı korkuyu oğlum için taşıyordum. Acaba kızımın nesi vardı. Hastaneye vardığımda kötü bir şeyle karşılaşmamak için Allah'a dua ediyordum. Bir de gittim ki ne göreyim. Kızımın sağ gözünü bandajlamışlar. Sol gözü de ağlamaktan kıpkırmızı olmuş. Çok ciddi değil dedi doktor. Ama gözünün kenarına sıkışmış bir boncuk çıkardık. Ucuz atlatmış.

Meğer o çocuk, cebine sakladığı mermilerden birini evin içindeyken silâha doldurmuş. İşin kötüsü de kızımı vuran silâhın boş olduğunu zanneden oğlummuş.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
AH BABALAR!... - Sayı 64
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Hislerin hissizleştiği noktada, onlarda kalan aklın varlığını sürdürebilmek için o noktaya varışın yaratıcısını bile inkâr edebilecek kadar “bencil”leşmesine kılıflar uydurarak (bunu) üstünlükmüş gibi gösterenleri iyi tanımak gerekir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15276804
 Bugün : 6891
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 647443
 Bugün : 880
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim