Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4063 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Kuram Dilinden Yorumlama Diline Ge?i?
Ian CRAIB

  Sayı: 61 - Ekim / Aralık 2009

Türkçe Söyleyen: Sinan AYHAN

Giriş: “Evin içinden Meseleler”

Kuram denilen şey, başımıza açılan bir dert midir; yoksa bizi dertten kurtarmak için önümüze tutulacak ışığın kaynağı mıdır..? Kuram sözcüğü, insanları korkutur bir nesne olmuştur çoğunlukla; üstelik bu korkunun gerekçeleri de ortada yoktur… Bu bağlamda birçok sosyoloji kuramı da, herhangi bir zekâ pırıltısından uzak, tavsamış veya bir anlam olmak için bütün temellerden yoksunmuş gibi gelir bize… Herkes hem sosyoloji konusundan, hem bu tür kuramlardan yaka silker; çünkü ortada bir heyecan yoktur… Oysa tam tersi, sosyoloji kuramı da, hayatın merkezinde olan ve bu merkezden unsurlar taşıyan bir dildir; bu dile hayatı işletmek adına en az hayattaki diğer meseleler kadar eğilmek gerekir… Çünkü sosyoloji denilen şey, evimizin içinden çizgiler taşır. Hayat yapan bir Şey: “Sosyoloji dilinde Kuram” Kuram çerçeveler; ama aynı zamanda içe doğru tafsilatlı bir şekilde düzenler de… Öyle şeyler yapar ki, en başta karmaşık sosyal oyunlardan kişileri çekip çıkarır; gelişmiş toplumların çehresini ortaya koyar ve bütün kesitlerini çıkarır; ama bu durum bile bir formülden öte bir tahlil inceliği gerektirir, aksi takdirde bize olayların sırrını vermez… Bu yüzden varlık yine kapalı bir kapta kalabilir…

Suç sadece yavan araştırma dillerine atılamaz; gün boyu karşılaşılan problemler nasıl eşelenir; bunu bilmek kupkuru bir araştırma dilinden çok, belli çekişmelere karşı bir ahlak, bir üstün strateji gerektirir… Yol göstericilik niteliği ancak bu merkezden çıkıp çevreyi örerse anlamlı olur. Neden sonuç ilişkisi, ne kadar yol gösterici bir bağ kurmuş olsa da bu yolculukta, bu yolculukta asıl iş sosyolojiyi içseleştirebileceğimiz bağlara düşer.

Bir oluşum karşısında, o oluşumu çözümleyen bir dil kurmak ve bunun dünya üzerinde sonuçlarıyla uyumlu bir kurguya varmak, sosyoloji kuramının asli meselesidir. Bu kuram bir elbise giymez, giyilmiş elbiseyi ve giyilmiş çıplakları ortaya koyar… Kuramın baskın olmaya veya pratik olmaya ihtiyacı da yoktur; ama kuram dediğin her halükârda, hayatı yapan işleyişi kolay anlaşılır hale sokarsa ancak, kuram vasfı taşımaya layık olur…

Düşünceyi tartan Kuram Dili Kuram, şeylerin içeriğini onun üzerinden öğrenebildiğimiz elit formlardır; bu formlar üzerinden ancak olaylar görünür ve anlaşılır olur; bu yüzden kuram bir dil öğrenmekle eşdeğer bir mesele sayılır… Düşünce denilen şey, genellikle kuramdan yola çıkar; aslında pratik işleyiş için bile ilk çıkış noktasının kuram olduğu söylenebilir… Kuram, sistematik işleyiş ve tavrın esasıdır; bu esasın taradığı şekilde olayları ahlak açısından ele alırız. Beklenmedik çekişmelerin, sıkışmaların veya kumpasların arasında olayların gidişatına vakıf olmayı hedefleriz. Büyükler ve çocuklar, çocuklar ve arkadaşlar arasındaki ilişkilerin gelişmesinde, ayrıntılarda önemli bir süreç işler ve bu süreçlere bağlı olarak çevrimizde olup biteni çözümlemek adına bazı açıklamalar yapmayı dener, durumu salim bir noktaya ulaştırmaya niyetleniriz… Hep tekrar edenler üzerinden bizdeki eğilim, kendimizden çok ya etrafımızdaki gelişmeleri, ya gözümüze kestirdiğimiz bazı kişileri suçlamaktır haksızca…

Sonuç: Organize bir Dünyanın Anlamı

Bütün mevcut “içe yönelik açıklamalar”, ister istemez karmaşık yapılardır; ama çelişkiye düşmeden dışarıda gelişene içerde gelişeni katarak bir yorum getirebilirsek, kuram diline bağlı bir iş yapabildiğimizi iddia edebiliriz…

Kuram, günlük hayatı dışlayamaz; bu sebeple kurama, kısaca deneyimlerin dilidir, diyebiliriz… O dil birinci olarak, eylemlerimizden, hiç yoksa hissettiklerimizden; geçmişimizin yoğurduğu katmanlardan, hepsinin ördüğü kıyas ağlarından türer, gelişir… İkinci olarak o dil, tecrübeden arınmış dış olayların açıklanmasına dair bazı genel düşüncelerle şekillendirilmiştir…

İster birinciye bağlı, ister ikinciye bağlı olsun; hepsinde esas kendimize dair bazı yapılar kurmak amacıdır… Bunun adı, “organize bir dünyada yaşama arzusu veya çekimi”dir; ki yoruma açılan bir düşünce evreninde, “paradigma” denen şey; dünyanın nasıl bir içerikte olduğuna dair bize yerel bir çerçeve veren şeydir… Bu kuram dili, deneylerle sınanmış uygulama şekillerine ve araçlarına bağlıdır… Tartışmaya açık kurallarla ilerlemektense, yorumlayıcı bir çözümleme eşiğinden ilk hareketin alınması her zaman daha iyidir; çünkü yorumlama gücü sayesinde görünmeyen gerçekliğin çizgisi biraz daha öteye çekilebilir…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kuram Dilinden Yorumlama ... - Sayı 61
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Bayramlar da insan ilişkilerinin koparılması için bir vesile haline getirildi. Yakında bayramlar da “bayram tatili”ne çıkarsa hiç şaşmayın!...
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15276942
 Bugün : 7029
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 647452
 Bugün : 889
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim