3'ler 7'ler 40'lar Dergi Editörü Sayı:
44 - Nisan / Haziran 2004
Kişinin içinde yetiştiği kültüre hayranlığı tabiî olacağına göre, bunu ifade etmesi yadırganabilir belki ama aksi fikirlerin de dile getirildiği bir zeminde bunu söylemeden edemiyor insan: Ben Türk kültürüne hayranım…
Üçler, yediler, kırklar… Duamıza, şiirimize, hikâyemize, masalımıza, mekânımıza kadar işleyen şu rakamların sırrını çözenler, çözebilenler meydan yerine çıksın Allah aşkına. Anadolu’nun her köşesinde sadece bu isimlerle anılan nice yerler vardır kim bilir. Kardelen’e can suyunu veren Bilecik’te şehri bir beşik gibi arasına almış, birbirine bakan üç tepeden biri Üçler, biri Yediler biri de Kırklar’dır.
O beşikten sizi her üç ayda bir selâmlayan Kardelen, kırkıncı sayısıyla karşınızda. Üçlerin, yedilerin, kırkların bereketi üzerine olur inşallah.
Yıllardan beri kangren haline gelen bir meseleye, başörtüsüne ayırdık bu sayımızı… Konuşulamayan bir mevzuda yazmanın zorluğunu düşünürken gelen yazıların çokluğu bizi hayrete düşürdü. Demek ki söylenecek çok şey varmış. Çözüm noktasında bulunanlara duyurulur.
Sitemizin değişen yüzüyle birlikte uzun zamandı sayfalarımızda tanıtımları yer alan Kardelen Fikir Meclisi’nin hayata geçmesi sanal âlemden haberlerimiz… Bundan böyle dergimizin basılı haline alt yapı hazırlamak görevi Fikir Meclisi’ne düşüyor. Yine sitemizde yer alan yorum gönderme imkânı ile görüşlerini bizimle paylaşan gönüldaşlarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Daha önceden bu satırlardan belirttiğimiz gibi emsallerimizin aksine biz bu görüşleri tek tek sayfalarımıza taşımıyoruz. Ancak takdir veya tenkit her türlü fikri dikkatle incelediğimizi bilmenizi isteriz.
İnsanlık her ne kadar peşine takıldığı dünyasıyla hızla bilinmeyene doğru ilerlese de, bu gidişin bir yerlerde duvara çarparcasına sekteye uğrayacağı ve insanlığın “ben ne yapıyorum” deyip, her türlü varlık emniyetinden mahrum kalacağı bir günde, dünyaya yine fikrin yön vereceğine inanan Kardelen’den bütün “düşünen adamlara” selâmlar…
|