Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3605 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Hiç bir şey ESKİSİ GİBİ olmayacak
Mustafa Kınıkoğlu

  Sayı: 64 - Nisan / Haziran 2010

Binlerce yıldır devam etmekte olan insanlık tarihi, son birkaç asır içinde çok keskin kırılmalar, değişiklikler yaşadı.  Sanayi devrimi, büyük imparatorlukların yıkılması, milliyetçiliğin ön plâna çıkması, teknolojik gelişmeler, bilek gücünün yerini aklın alması vs...

Bir Allah dostunun, Maide suresinin 54. ayetinde belirtilen topluluklardan biri olarak gördüğü, yıllar boyunca İslâm'ın bayraktarlığını yapmış Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye de bu değişmelerden payını almıştı.

En büyük etki tabiî ki milliyetçilik akımları ile birlikte farklı milletlerden olanların başlattıkları organize isyanlar ve devletin birçok noktadan zayıflatılması ve sonunda... Yıkılması diyemiyorum, çünkü genç Türkiye Cumhuriyet'i gökten zembille inmedi, Osmanlı'nın yaralı çınarından filizlendi.

87 yıllık Cumhuriyet'in, yüz küsur yaşını kutlayan kurumlarının sayısı az değildir.  Yeni kurulan devletin Osmanlı'dan kalan borçları ödemesi de bu fikri pekiştiren ayrı bir örnektir.

Dünyada son bir iki asırda yaşananlar gibi, genç cumhuriyetimizde de son bir kaç yıl içinde büyük değişimler yaşandı. Sebepler bakımından ne sanayi devrimine, ne milliyetçiğin artmasına benziyor ama sonuçlarına baktığımızda en az onlar kadar önemli sonuçlar doğuracak gibi ülkemiz açısından...

Neler olduğuna kısaca bakarsak: İlk olarak darbe günlükleri gündeme gelmişti. Nokta dergisi tarafından gündeme getirilen darbe günlükleri haberi sonrasında, Nokta, sermayedarı tarafından kapatıldı. Şimdilerde Taraf gazetesinin cesaretine ve devamlılığına bakınca, kısa sürede değişen güç dengesini çok açık görebiliyoruz. (Askerliğim sırasında, darbe günlüklerini yazdığı iddia edilen emekli komutanın makamının bulunduğu binada subay olarak nöbet tutardım. O sırada o günlükler yazılıyor muydu acaba?)

Nokta'nın kapatılması ile yine her şey eskisi gibi olacak derken malûm dava başladı. Deliller, tutuklamalar, gizli tanıklar... Bir anda ortalık toz duman oldu.

Davanın uzaması, eleştiriler, tutukluluk süreleri, hastalıklar gibi konular yüzünden davanın ciddiyeti düşürülmeye çalışılsa da, ıslak imza ve balyoz plânı ile ilgili gelişmeler artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını gösterdi herkese.

Artık muhalefet bile, her ne kadar siyasî bir yaklaşım olsa da, 80 ihtilâlinin müsebbiplerinin yargılanması gerektiğini söylüyor.

Bir yandan askerî açıdan normalleşme sürerken, diğer tarafta hükümetin güneydoğu sorunu ile ilgili çözüm çabaları gündeme geldi: “Açılım”.

İki konu keskin çizgilerle birbirinden ayrılmıyor, hattâ dava dosyalarındaki iddialara bakılırsa kesiştikleri çok yer var.

Güneydoğu sorununun memleketimize maddî manevî ne kadar zarar verdiğini tekrar belirtmeye gerek yok.. Bu nedenle bu “açılımdan” ümitliyim, ümitli olmak istiyorum. Yıllardır sonu gelmez biçimde yapılan mücadele ile -belki de bilinçli olarak- bir yerlere varılamıyor. O yüzden bu niyeti önemsiyorum. Siyasetin bu düşüncemle ilgisi yok, Allah bilir, iktidarda CHP olsa (olmaz ya) o bu şekilde samimî bir gayrete girse, onları da desteklerdim.

Bu konu gerçekten çok hassas... Hayatların söz konusu olduğu bir yerde, üçüncü kişilerin söz söylemesi hiç kolay değil. Acılı bir annenin gözlerindeki bir bakış sizi allak bullak etmeye yeter, ama bu tür sorunlar duygusallıkla çözülemiyor.

Osmanlı'nın nüfusunun yüz milyonu aştığı zamanlarda bu nüfusun yaklaşık yüzde onunun Türk olduğunu duyduğumda şaşırmıştım. Herkes huzur içinde yaşıyordu, Osmanlı'nın çıktığı topraklarda şimdi onlarca devlet var ve her birisi sorunlarla boğuşuyor. Her şeyde olduğu gibi burada da dengenin tutturulması çok önemli... Herkesin vatandaşı olduğu devlete karşı bazı hakları vardır, bunlarda sorun varsa iyileştirilmelidir ancak devletin de vatandaşın üzerindeki hakları unutulmamalıdır. Osmanlı, vatandaşlarına gerekli olan hakları verirken devletin hakkını da gözetmiş, bu hakların gözardı edildiği yerlerde gerekli önlemleri kesin olarak almıştı.

Şu anki durumda bunu sağlamak keşke bu cümleleri yazmak kadar kolay olsa... Olmadığı çok açık, iki ucu keskin bıçak adeta... Başarıldığı takdirde ülkenin geleceği noktayı hayal ederseniz, neden yıllardır bu belânın memleketin başına sarıldığını daha iyi anlarsınız.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
"O"... - Sayı 99
Necip Fazıl hakkında iki ... - Sayı 92
Bir Derviş Sultan Ulu Hak... - Sayı 91
Dua, kulun acizliğini gös... - Sayı 89
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Sonsuz karanlıklarıma gömülüşümü anlamayıp bilmeden kendi karanlıklarına denk sayanlar tarihin karanlığında boğulmaya mahkûmdurlar.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14591339
 Bugün : 1880
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630705
 Bugün : 351
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim