Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3178 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

ŞİİRDE HAZ
Nihat Kaçoğlu

  Sayı: 64 - Nisan / Haziran 2010

Her zaman “şiirde anlam olmalı mı, olmamalı mı; şiir ölçülü mü yazılmalı, ölçüsüz mü yazılmalı; şiir öz Türkçe ile mi, yaşayan Türkçe ile mi yazılmalı” sorularını sorduk kendimize. Bu poetik soruların yanıtlarını uzun uzun tartıştık. Elbette bu sorular sorulacak, yanıtları verilecektir. Edebiyat adına, şiir adına bu konular gereklidir; ama hemen hemen hiç tartışılmamış bir konu, şiirde haz konusudur. Ben okuduğum şiirden haz alıyor muyum, almıyor muyum? Bu soruyu kendimize hiç sorduk mu? Şiirde haz konusu, üzerinde asıl düşünülmesi gereken ve tartışmasız çok önemli bir konudur. Falan şair serbestle yazmış, falan şair heceyle yazmış, falan şair anlamsız bir şiir yazmış” diyeceğimize, “falan şairin şiiri gerçekten kendini okutuyor, o şiirden gerçekten haz aldım” diyebiliyorsak işte gerçek, halis şiir o şiirdir.

Biz, Sefa Koyuncu ile birlikte Birinci Yeni, İkinci Yeni şiirine tepki olarak Üçüncü Yeni diye bir şiir akımına yelken açtık. Sefa Bey'in dediğine göre kendisi yakında Türkiye Gazetesi'nde Üçüncü Yeni ile ilgili bir yazı dizisine başlayacakmış. Umarım bizi ciddiye alırlar. Değerli şair Abdülkadir Budak, bana “daha önce de Üçüncü Yeni diye birileri akım başlatmıştı, sizinki de silinir gider onlar gibi” demişti. Zaman her şeyi gösterecek. Üçüncü Yeni'ye göre şiir hece ve aruzla, nesir kurallı yazılmalıdır. Eski olan, yeni olanın içinde verilmelidir. Sefa Bey “serbest vezinle yazılanlara şiir değil, şairane nesir yani şiirce diyelim” görüşünü savunur. Ben de hececiyim, şimdiye kadar şiirlerimi hep hece vezni ile yazdım, hece ve aruzu sonuna kadar savunurum; ama şiir-şiirce konusunda kendisinden farklı düşünüyorum. Üçüncü Yenici olmam, serbest vezinle yazılmış iyi şiirleri beğenmediğim anlamına gelmez. Orhan Veli'nin “İstanbul'u Dinliyorum”una, Cemal Süreya'nın “Üvercinka”sına, Ece Ayhan'ın “Mor Külhani”sine, Kemal Burkay'ın “Gülümse”sine nasıl “şiir değildir” derim? Ben şuna bakarım: Okuduğum şiirden haz alıyor muyum? Eğer haz alıyorsam o şiir Divan şiiri de olsa, Halk şiiri de olsa, Tanzimat şiiri de olsa, Servet-i Fünun şiiri de olsa, Fecr-i Ati şiiri de olsa, Milli Edebiyat şiiri de olsa, Beş Hececiler, Yedi Meşaleciler, Birinci Yeniciler, İkinci Yeniciler, Üçüncü Yeniciler şiiri de olsa o şiir benim için değerlidir ve daima halis şiirdir... Şiirin akımı, anlamsız veya anlamlı oluşu, imgelerinin seçimi, eski veya yeni tarz oluşu benim için o kadar önemli değildir. Eğer ben o şiirden haz alıyorsam o şiir iyi şiirdir. Önemli olan da iyi yazmaktır. Nedim üstadın,

“Bir söz dedi cânân ki kerâmet var içinde

Dün geceye dâir bir işâret var içinde

Eyvah o üç çifte kayık aldı karârım

Şarkı okuyup geçdi bir âfet var içinde”

Beyitlerinin ihtişamına bakar mısınız? Yine Aşık Veysel'in,

“Bahçede dut iken bilmezdin sazı.

Bülbül konar mıydı dalına bazı?

Hangi kuştan aldın sen bu avazı?

Söyle doğrusunu, gel inkâr etme.”

Dörtlüğündeki güzelliği görmemek için kör olmak lazım değil mi? Tevfik Fikret'in,

“Sarmış yine âfâkını bir dûd-ı muannid,

Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid.

Örtün, evet, ey hâile... Örtün, evet, ey şehr;

Örtün ve müebbed uyu, ey fâcire-i dehr!..”

Mısralarının bulunduğu muhteşem “Sis” şiirine hangi çağımız şairi “eski dilde yazılmış, kötü bir şiir” deme cesaretini gösterebilir? Cemal Süreya'nın,

“Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden

En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye

Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız”

Mısralarıyla başlayan muhteşem “Üvercinka” şiirine hangi kör şair kötü şiir diyebilir? Ece Ayhan'ın,

“1. Şiirimiz karadır ağabeyler

Kendi kendine çalan bir davul zurna

Sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan

Taşınır mal helâlarında kara kamunun

Şeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir

Aşk örgütlenmektir bir düşünün ağabeyler”

Diye başlayan mükemmel “Mor Külhani” adlı şiirine hangimiz “kötü şiirdir” diyebiliriz? Hangimiz bu cüreti kendimizde görebiliriz?

Burada örneklediğim şiirler birbirinden farklı tarzda, farklı poetik yaklaşımlara sahip şiirlerdir; ama hepsinin ortak bir yönü vardır: Güzel şiirlerdir, iyi şiirlerdir. Bu şiirleri okuyunca ben haz alıyorum Eminim şiirden anlayanların hemen hepsi de haz almışlardır. O zaman bir mesele kalmıyor. Sonuç olarak “önemli olan iyi yazmaktır, güzel yazmaktır, okuyucuda haz bırakmaktır” diyerek yazımı noktalıyorum.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Serçelerin sesi... - Sayı 122
Anneannemin Saçları... - Sayı 114
Yıldızlar uyusun... - Sayı 84
Şiire ilişkin nâçizane bi... - Sayı 75
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15274012
 Bugün : 4099
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 647141
 Bugün : 578
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim