Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3080 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

ŞİİRDE HAZ
Nihat Kaçoğlu

  Sayı: 64 - Nisan / Haziran 2010

Her zaman “şiirde anlam olmalı mı, olmamalı mı; şiir ölçülü mü yazılmalı, ölçüsüz mü yazılmalı; şiir öz Türkçe ile mi, yaşayan Türkçe ile mi yazılmalı” sorularını sorduk kendimize. Bu poetik soruların yanıtlarını uzun uzun tartıştık. Elbette bu sorular sorulacak, yanıtları verilecektir. Edebiyat adına, şiir adına bu konular gereklidir; ama hemen hemen hiç tartışılmamış bir konu, şiirde haz konusudur. Ben okuduğum şiirden haz alıyor muyum, almıyor muyum? Bu soruyu kendimize hiç sorduk mu? Şiirde haz konusu, üzerinde asıl düşünülmesi gereken ve tartışmasız çok önemli bir konudur. Falan şair serbestle yazmış, falan şair heceyle yazmış, falan şair anlamsız bir şiir yazmış” diyeceğimize, “falan şairin şiiri gerçekten kendini okutuyor, o şiirden gerçekten haz aldım” diyebiliyorsak işte gerçek, halis şiir o şiirdir.

Biz, Sefa Koyuncu ile birlikte Birinci Yeni, İkinci Yeni şiirine tepki olarak Üçüncü Yeni diye bir şiir akımına yelken açtık. Sefa Bey'in dediğine göre kendisi yakında Türkiye Gazetesi'nde Üçüncü Yeni ile ilgili bir yazı dizisine başlayacakmış. Umarım bizi ciddiye alırlar. Değerli şair Abdülkadir Budak, bana “daha önce de Üçüncü Yeni diye birileri akım başlatmıştı, sizinki de silinir gider onlar gibi” demişti. Zaman her şeyi gösterecek. Üçüncü Yeni'ye göre şiir hece ve aruzla, nesir kurallı yazılmalıdır. Eski olan, yeni olanın içinde verilmelidir. Sefa Bey “serbest vezinle yazılanlara şiir değil, şairane nesir yani şiirce diyelim” görüşünü savunur. Ben de hececiyim, şimdiye kadar şiirlerimi hep hece vezni ile yazdım, hece ve aruzu sonuna kadar savunurum; ama şiir-şiirce konusunda kendisinden farklı düşünüyorum. Üçüncü Yenici olmam, serbest vezinle yazılmış iyi şiirleri beğenmediğim anlamına gelmez. Orhan Veli'nin “İstanbul'u Dinliyorum”una, Cemal Süreya'nın “Üvercinka”sına, Ece Ayhan'ın “Mor Külhani”sine, Kemal Burkay'ın “Gülümse”sine nasıl “şiir değildir” derim? Ben şuna bakarım: Okuduğum şiirden haz alıyor muyum? Eğer haz alıyorsam o şiir Divan şiiri de olsa, Halk şiiri de olsa, Tanzimat şiiri de olsa, Servet-i Fünun şiiri de olsa, Fecr-i Ati şiiri de olsa, Milli Edebiyat şiiri de olsa, Beş Hececiler, Yedi Meşaleciler, Birinci Yeniciler, İkinci Yeniciler, Üçüncü Yeniciler şiiri de olsa o şiir benim için değerlidir ve daima halis şiirdir... Şiirin akımı, anlamsız veya anlamlı oluşu, imgelerinin seçimi, eski veya yeni tarz oluşu benim için o kadar önemli değildir. Eğer ben o şiirden haz alıyorsam o şiir iyi şiirdir. Önemli olan da iyi yazmaktır. Nedim üstadın,

“Bir söz dedi cânân ki kerâmet var içinde

Dün geceye dâir bir işâret var içinde

Eyvah o üç çifte kayık aldı karârım

Şarkı okuyup geçdi bir âfet var içinde”

Beyitlerinin ihtişamına bakar mısınız? Yine Aşık Veysel'in,

“Bahçede dut iken bilmezdin sazı.

Bülbül konar mıydı dalına bazı?

Hangi kuştan aldın sen bu avazı?

Söyle doğrusunu, gel inkâr etme.”

Dörtlüğündeki güzelliği görmemek için kör olmak lazım değil mi? Tevfik Fikret'in,

“Sarmış yine âfâkını bir dûd-ı muannid,

Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid.

Örtün, evet, ey hâile... Örtün, evet, ey şehr;

Örtün ve müebbed uyu, ey fâcire-i dehr!..”

Mısralarının bulunduğu muhteşem “Sis” şiirine hangi çağımız şairi “eski dilde yazılmış, kötü bir şiir” deme cesaretini gösterebilir? Cemal Süreya'nın,

“Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden

En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye

Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız”

Mısralarıyla başlayan muhteşem “Üvercinka” şiirine hangi kör şair kötü şiir diyebilir? Ece Ayhan'ın,

“1. Şiirimiz karadır ağabeyler

Kendi kendine çalan bir davul zurna

Sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan

Taşınır mal helâlarında kara kamunun

Şeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir

Aşk örgütlenmektir bir düşünün ağabeyler”

Diye başlayan mükemmel “Mor Külhani” adlı şiirine hangimiz “kötü şiirdir” diyebiliriz? Hangimiz bu cüreti kendimizde görebiliriz?

Burada örneklediğim şiirler birbirinden farklı tarzda, farklı poetik yaklaşımlara sahip şiirlerdir; ama hepsinin ortak bir yönü vardır: Güzel şiirlerdir, iyi şiirlerdir. Bu şiirleri okuyunca ben haz alıyorum Eminim şiirden anlayanların hemen hepsi de haz almışlardır. O zaman bir mesele kalmıyor. Sonuç olarak “önemli olan iyi yazmaktır, güzel yazmaktır, okuyucuda haz bırakmaktır” diyerek yazımı noktalıyorum.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Serçelerin sesi... - Sayı 122
Anneannemin Saçları... - Sayı 114
Yıldızlar uyusun... - Sayı 84
Şiire ilişkin nâçizane bi... - Sayı 75
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Türkçe’nin kırpıla kırpıla ne hale getirildiğine bakmadan kalkmışız, “eser vermeli, eser vermeli” diyoruz.
Halbuki “Güneş Dil Teorileri”nin temel yapılmak istendiği bir dili kullanarak karşımızdakilerle konuşup, anlaşabildiğimize şükretmeliyiz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi
Tevhid yoksa huzur da yok
İranın neye ihtiyacı var?
Gülerek günah işleyen ağlayarak cehennem


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14509432
 Bugün : 366
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 629101
 Bugün : 12
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 168
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim