SONBAHAR Bilal Yavuz Sayı:
64 - Nisan / Haziran 2010
Mâzi dolu misketler, elimizden kayınca,
Gençliği kovalarcasına, geldi sonbahar!
Biraz daha ölüm, bedene yaklaşınca,
Sonsuzu gösterircesine, geçti sonbahar...
Çığ düşer çığlıklarla, soğuk tenli iklim de,
Bambaşka fırtınalar, kopar yüreğimizde,
Karanlık aydınlanır, gelen seher vaktinde,
Hasrete hasret katar, ibret dolu sonbahar...
Bir tarafta yalanlar, bir tarafta kananlar,
Neyi anlatayım ki; az kalmış sevdâlılar,
Yapraklar gibi bir bir, doğruluktan düşenler,
Bilseler yapmazlardı, hey gidi hey sonbahar...
Sesim kısık mı geldi? Bak; gâfiller duymuyor!
Gâfiller duyamaz ki; gönülleri sağırdır!
Mevla'ya boyun eğmek, bu kadar ağır mıdır?
Ağır değildir; hayır! Geçicisin sonbahar...
|