Hatırlıyor Musun Anne? Mehmet Şar Sayı:
65 - Temmuz / Eylül 2010
Hatırlıyor musun anne? Hani seninle hayvanat bahçesine gitmiştik. Arslanı görünce çok korkmuştum. Hemen ağlamaya başlamıştım. Bana korkmamamı söylemiştin, kafesten çıkamazlar demiştin. Gözyaşlarımı al renkli mendilinle silmiştin. Çünkü ağlamama dayanamazdın.
İlk doğduğum günü anlatmıştın ya hani. Ben ağlayınca dayanamayıp sen de ağlamışsın. Oradakiler de kızmışlar sana, ağladığın için. Bilemediler anne, nerden bilsinler içindeki şefkati. Anne olmayan bilemezdi ki bu duyguyu.
Okula ilk gittiğim günü hayal meyal hatırlıyorum anne. Sen hatırlıyor musun? Gitmek istemeğim halde yalvar yakar götürmüştün beni okula. Okulda da bir ağlama tuttu beni. Sen yine ağlamaklıydın anne. Belli etmemeye çalışıyordun. Gözyaşlarını tutuyordun seni ele vermesinler diye. Ben farkettim anne, benim ağlamama dayanamadığını biliyordum. Neden ağladığımı sormuştun ya. Yalan söylemiştim sana anne. Okulu sevmediğim yalandı. Senden ayrılmak istemiyordum. Çünkü seninle ilk ayrılmamızdı bu. Bana oku, büyük adam ol diyordun hep. Okudum, büyük adam oldum anne.
Büyüdüm anne. Yıllar su misali aktı gitti. Lise çağına gelmiştim hani. Ergenlik dedikleri hatalar dönemine. Ben unutmadım anne sen unuttum desen de. Sana çektirdiklerim unutulacak gibi değil. Seni üzmek en büyük hatamdı anne. Sana karşı isyan ederdim. Beni hiç anlamadığını sanırdım. Beni hiç sevmediğini düşünürdüm. Meğer ne kadar da yanılmışım. Beni anlamayan sen değilmişsin anne, seni anlamayan benmişim. Beni ne kadar sevdiğini, o buhranlı gençliğimde bana sahip çıkışını yanlış anlamışım anne. Beni affet demiyorum. Eminim beni affedersin.
Hangi anne oğlunu ateşe atmak ister ki? Sen affedersin anne çünkü şefkatlisin. Ama ben affetmem kendimi, affetmeyeceğim de. Askere gidecektim anne hatırlıyor musun? Seni yine bir hüzün sarmıştı. Merak etme askere gidiyorum, vatan borcu dedim. Sen de bendeki ana yüreği dedin. Ben ağlarım ama sen git dedin bağrına taş basarak.
Yemedin yedirdin, içmedin içirdin, giymedin giydirdin. Sensiz bir lokma dahi boğazımdan geçmiyor derdin. Gittiğin ev ziyaretlerinde ev sahibine rica ederdin, çocuğuma da biraz götüreyim mi diye? Boğazından geçmiyordu anne. Şimdi de benim boğazımdan geçmiyor anne. Seni düşündükçe yutkunamıyorum. Boğazıma takılıyor tüm kelimeler. Sensiz hiçbir şeyin tadı yok anne. Sensiz tuzsuz bütün her şey. Kıymetini bilemedim anne. Şimdi anlıyorum ama neye yarar. Başımı taştan taşa vuruyorum ama neye yarar. Seni geri getirmez ki. Seni çok özlüyorum. Resmine bakıp onunla avunuyorum.
|