RUHANÎ DOKTORLAR Bedran Yoldaş Sayı:
39 - Ocak / Mart 2003
Gözlerini açamadı; yattığı yerden gördüğü rüyadan. Uzatarak ellerini pencereye boşlukta gezinerek. Uzun bir kavis çizen elleri yaramadı menzile. Karanlık bir atmosfer kıvrılarak başucuna oturdu. Demir çubuklardan uğultu da yerini aldı başucunda. Kaynayan kazan sanki kafasındaki iz düşümler… Yaralı ceylân gibi sekerek ormanda; yeşil örtülü alanda. Korunmaya çalışarak çalı çırpıdan. Yorgunluk tüm benliğine bir balyoz gibi abanırken gözlerini anlamaya çalışıyordu. Nafile açılmayan kapaklar hayal âleminde bir ışık gibi gezinmekteydi. Uçsuz bucaksız ufukta yol alırken ışık hızıyla nice olaylar canlanmakta hafızasında o an…
“Belki” diye başlayan cümleler hep üzüntüyle noktalanıyordu hıçkırıklar ve gözyaşı seli arasında kaybolarak.
Görünmeden gözlere, usulca oturdu yanı başına müjdeyi getiren.
Biraz kendine gelir gibi oldu.
“Bugün günlerden perşembe mi?
“Evet” cevabını alınca;
“Hazırlanın yarın eve gidiyoruz”
Sevinç gözyaşlarını tutamadılar etrafındakiler. Şaşkın ve donmuş bakışlarla… Ne demek istiyordu?
“Geldim ve gidiyorum. Ardımdan ağlamayın”
Belki diye yorum yapanlar, eş dost şaşkın ve mutlu. Gülücüklere dudak arasından tüm vücutlarına serin birer meltem gibi yayıldı. Belki diye başlayan cümlelerin sahiplerine diyeceklerini şaşırdılar. Ne oluyordu acaba? Kendine mi geldi, yoksa kendinden mi geçti? Bir türlü karar verememenin sıkıntısını da yüklenerek…
“Kapılar kapanıyor, açın pencereleri. Temiz hava soluyalım biraz da…”
Sevindiler etrafındakiler, gülüştüler üzerlerindeki şaşkınlıktan kurtulmadan. “İyi… İyileşiyor belli ki… Baksana kendine geldi bizimle konuşuyor.”
“Açın pencereleri”
Günlerdir başında bekleyen kardeşleri, hanımı, babası mutlu bir haber almışçasına sevindiler. Açılan gözler ve kıpırdanan dudaklar en iyi haberciydi onlar için…
“Açın pencereleri, ruhanî doktorlarım geldi. Artık onlar beni tedavi edecekler.”
Şok geçirdiler etrafındakiler.
“Arkadaşlarıma haber verin yarın gidiyoruz. Siz de burada perişan oldunuz.”
İkinci şoku yaşıyordular. İyileşme ve delirme belirtileri arasında kalarak. Tam anlamasalar da delirme belirtisi olarak algıladılar söylediklerini. Birden doktorlar odaya doluştular. Hepsini alel acele dışarı çıkardılar… Ruhanî doktorlar iş başındaydı… Çok uzun bir yolculuğa hazırlamıştılar hastayı… Çok uzun…
|