Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     8219 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

"Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz"
Mustafa Gül

  Sayı: 69 - Temmuz / Eylül 2011

“Yiyiniz, içiniz israf etmeyiniz.” (Araf: 31)

Allah'ın ayeti ne kadar açık, ne kadar net değil mi?

O'nun tükenmez hazinesinden bize sunulan bin bir nimet. Usulünce, adabınca harca. Ye, iç. Sakın savurganlık yapma.

İnsanoğlu ne yapıyor? Aksırıncaya, tıksırıncaya, patlayıncaya kadar yiyor, içiyor. Harcıyor. Tüketiyor. Gezmek- tozmak, yemek- içmek, giyinmek- kuşanmak, evlenmek-boşanmak, evde-arabada, yatta-katta, hazda-hızda ölçü tanımıyor.

Peki sonra. Sonra denge bozuluyor. 1,1 milyar insan lüks içinde yaşarken, 1,1 milyar insan da yoksulluk sınırının altında kalıyor.

Ölçüyü kaçıran Batılı, evcil hayvanların mamasına 17 milyar dolar harcıyor. Halbuki yoksulluk ve kötü beslenmenin ortadan kaldırılması için 19 milyar dolar yetiyor. Amerikalı ve Avrupalı yılda 18 milyar dolar makyaja, 15 milyar dolar parfüme harcarken, dünyada kadın sağlığı için 12 milyar dolar, okur-yazarlık için 5 milyar dolar yetiyor.

Sadece Avrupalı 11 milyar dolarlık dondurma yiyor. Zenginlerin lüks okyanus gezileri 14 milyar dolar tutuyor. Yoksul ülkelerdeki temiz su için 10 milyar, çocuk aşısı için 1,5 milyar gerekli.

Peki bu savurganlar, müsrifler, ölçüsüzler, bencil yaratıklar, parfüm parasını, makyaj parasını, kedi-köpeğine mama parasını nereden buluyor? Alın teri karşılığı mı?

Bu aç gözlüler, yoksullaştırdıklarının etini, kemiğini, derisini soyuyor olmasınlar.

Kimse, sömürge çağları geride kaldı. Amerika yerlilerinin katledilmesi eski devirlerin yüz karasıydı diye düşünmesin. Eski zalimlerin çocukları, şimdi günah çıkarıyor, diktatörlüğü ortadan kaldırmak için; zalim yöneticileri defetmek için; her toplumun hakkı olan demokrasiyi yerleştirmek adına, rahatlarını bozup, o kadar para harcayıp, Orta Doğu'ya, Uzak Doğu'ya, Kara Afrika'ya yardıma koşuyorlar demesin. Gülerler insana.

Şimdiki sömürü, demokrasi adına, insan hakları adına, terörden kurtuluş adına, özgürlük adına yapılıyor… Çünkü toplumları kandırmak, böyle daha kolay oluyor.

Biz de sınırı aştık, işin kolayına kaçtık. Başkalarını eleştirmeyi konu edindik. Bırak onları, sen ne yapıyorsun ey Müslüman? Fert ve toplum olarak ne kadar uyuyoruz bu ayete? Yememiz, içmemiz ölçülü mü? Korktuğumuz kilolar neyin sonucu? Sağlığa harcadığımız paralar, bu ölçüsüzlüğün bedeli olmasın? Uzun yaşamak istiyorsun da, kaç tane tombul teyzeler ve amcalar gördün çevrende?

Giyim-kuşamla aran asıl? Elbise dolaplarını büyütüyorsun da yine de boş yer kalıyor mu? Ailende kaç telefon, kaç televizyon var, saydın mı?

Evdeki eşyalar, en eskisi kaç yıllık? Perdelerin modası geçti, daha değiştirmedin mi? Tanıdıklar ne der sonra. Ya arabalar!.. Oğlunun ayrı, kızının ayrı, eşinin ayrı, senin ayrı. Güzel de, sizin ayrı yolunuz mu var?

Evler mi? Artık bu mahallede de oturulmaz ki. Hanımın arkadaşının gittiği siteden daha iyi bir yere gitmeli. İşler de iyi değil ama olsun. Bankaların kredileri sağ olsun!..

Ne oluyor arkadaş? Hani israf haramdı? Yeme, içme, giyinme, barınma ihtiyaç içindi? Bir zamanlar nasıl da kızıyordun, bugün senin gibi olanlara. “Ah, biraz param olsun, nasıl yardım ederim, ihtiyaç sahiplerine.” diyordun. “Başımı sokacak bir evim olsun, yeter.” derdin. Ne oldu, unuttun mu o günleri?

Zaten hep öyle olur. Çıktın mı rahata, unutursun geçmişi. Sıkıştın mı, Allah'a sığınırsın, rahatladın mı kendini kendine yeter sanırsın.

“Bunlar benim için değil.” diyen okuyucu, sakın kendini masum sayma. Düşün bakalım boşa harcadığın zamanları. Boş kabul etmediğin o zamanlarda ne ürettin? Ne koydun torbana? Hangi yeni fikri yerleştirdin hafızana? Televizyon başında, kahve köşelerinde, stadyumun tahta koltuklarında geçirdiğin zamanlardan ne kaldı elinde? Hadi eşin, çoluk çocuğun sormaz bunu. Yarın, Yaratıcına ne cevap vereceksin? “Can sıkıntısını gidermek, tasalarımı dağıtmak için, başka ne yapardım?” demek seni suçsuz kılacak mı?

Ömür boyu hep başkalarını suçlamak olmaz ki. Günler hep dedikoduyla geçmez ki. İnsan biraz da kendisine bakmaz mı? “Acaba bende de hata yok mu?” demez mi? Yani anlayacağınız varlıklı da savurgan, yoksul da. Biri varlığını hor kullanıyor, biri ömrünü ve zamanını.

Peki aile ilişkilerinde bir denge var mı? Nerede o bir ömür boyu aynı yastığa baş koymak. İyi günde, kötü günde bir arada olup birlikte bir ömrü tamamlamak. Boşanma sayısı her yıl katlanarak niçin artıyor?

Çılgın gençlik nereye gidiyor? Hiç mi değer bilmez, hiç mi utanma arlanma kalmadı? Ortada gıpta ile bakılacak bir Ferhat ile Şirin yok, fakat ortalık terkedilmiş binlerce sevgiliyle dolu… Seviyeli birlikteliğin süreleri, artık çok seviyesizleşti…

Binlerce dul. Binlerce yaşı ilerlemiş kadın erkek. Binlerce eş arayan bekâr. Binlerce boşanma kuyruğunda bekleyen evli… Nedir bu dengesizlik?

Yok mu bunun bir sebebi?

Nerelerde hata yaptık?

Ölçülü, dengeli hayata bir dönsek mi?

Daha açıkcası yolculuğumuza KUR'ÂN'LA devam etsek mi?

“Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz.” emrini iyice anlasak mı?

Ne dersiniz?

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Mekkenin fethinden çıkara... - Sayı 96
“Zulmedenlere meyle... - Sayı 78
Şaşkın insan... - Sayı 76
Kur'ân'la Kur'ân... - Sayı 75
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Hislerin hissizleştiği noktada, onlarda kalan aklın varlığını sürdürebilmek için o noktaya varışın yaratıcısını bile inkâr edebilecek kadar “bencil”leşmesine kılıflar uydurarak (bunu) üstünlükmüş gibi gösterenleri iyi tanımak gerekir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16365677
 Bugün : 765
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 699243
 Bugün : 270
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1672
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim