Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     6965 kez okundu.     2 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Kütahya'da Ramazan 2011
Turgay Ertem

  Sayı: 70 - Ekim / Aralık 2011

Bir ramazanı daha sağlıkla oruç, dua ve ibadetle geçirdik. Bu ramazanda da Kütahya'da idik... Kütahya'nın çok canlı, sevimli, neşeli bir ramazan geleneği vardır. İftardan sonra teravihe koşan müslümanlar, teravih namazı çıkışında sohbet edecekleri, çay içecekleri mekânlar arar. Esnaf, dükkânlarını bayrama yaklaştıkça neredeyse sahura kadar açık tutar. Eski Cumhuriyet Caddesi; şimdiki “Sevgi Yolu” yukarı aşağı yürüyen, gezen, alışveriş eden insanlarla dolar. Sadece orası değil elbette: “aşağı çarşı” dediğimiz Sevgi Yolu'ndan Analcı mescidine ve oradan da tahıl pazarına doğru giden yol da aynı şekilde yoğundur. Ulucami önü ise çaylı sohbetin en koyu olduğu mekânlardandır. Orası da araba trafiğinden âzâde artık…

Eskiden ramazan günlerinde Kütahya'da açıkça orucunu yiyen neredeyse hiç kimseye rastlanmazken maalesef o hassasiyet ve saygı kalmamış görünüyor. Kellifelli adamlar herkesin önünde sigara, çay içmekten hiçbir eziklik duymuyor. Onların bu halini içim burkularak izledim. Bir de Kütahyalı bir kısım erkeklerin ramazanda büyük bir görev aşkıyla yaptıkları bir uygulama var ki çocukluğumdan beri sevmedim: Sahura kadar bir kahvede oturup oyun oynamak... Teravih namazına giderler mi? Bazıları gidiyordur, ama bu kıymetli vakti, oyunla hatta kumarla katledenler kendilerine yazık ettiklerinin maalesef farkında değiller. Sonra bu insanlar eve sahur vakti gider, evdekiler kalkmadıysa onları kaldırırlar sahur yemeklerini yerler ve yatarlar. Birçoğu ertesi gün işe gider, oruçlarını tutmayı da ihmal etmezler.

Buna karşılık camiler ve evler; Kur'ân okuyan, ibadet eden, mukabele adını vermekle birlikte aslında okunan Kur'ân'ı takib edenlerle doluydu. İstenilen her vakitte Kur'ân takip etme imkânı vardı. Biz de annemle bilgisayarımdan takip ettik. Allah, Kâbe imamlarından razı olsun. Ne de güzel okuyorlar. Ankebut.net sitesinden indirmiştim. Aynı zamanda mealinden anlamını da öğrenmeye çalıştık okuduklarımızın...

Televizyonlarda iftar ve sahur programları, camilerde vaazlar ramazanın güzellikleri idi. Her televizyon kanalı diğerlerinden daha iyi programlar yapmaya çalıştı. Hele ramazan dolayısıyla kıyafetlerini daha kapalı giyen sanatçıların, ramazana hürmeten Allah'ın emrine yönelmeleri, ne kadar manidardı. Allah hidayet etsin.

Kütahya'da bizim çocukluğumuzda yaşadığımız bir başka iftar sonrası güzellik "küpecik" adını verdiğimiz tekerlemelerdir;

"Hey küpecik küpecik,

Yağdan baldan küpecik,

Yağ olmazsa bal olsun

Ev sahibi sağ olsun.

       Ev sahibi evde misin,

       Evde değil damda mısın?

       Damda yılanlar kışlasın,

       Allah çocuklarınızı bağışlasın...

Diye başlar. "Al yanaklı yenge (teğze), şu bizim parayı al da ge." diye biter, para gelmezse bir daha söylenirdi. Bu tekerlemelerin bir kısmını öğrenmiş olan çocuklar guruplar halinde evimize geldiler ve "hey küpecik" söylediler. Bana da onların söylemedikleri tekerlemeleri öğretmeğe çalışmak düştü!

Kütahya'da belli mekânlarda iftar öncesi ve iftar sırasında tasavvuf müziği, ilâhîler, ezanlar okundu ve dualar edildi. Teravih sonrasında da türküler, şarkılar söylendi (Tarihî Konaklarda). Maltepe Parkında ise Kütahya Belediyesinin de katkılarıyla oldukça usta bir ekip tarafından orta oyunları, karagöz- hacivat, ilâhiler, türküler, şarkılar, mehter müziği izleme imkânı sağlandı. Eski otobüs terminalinin olduğu yerde ise lunapark ve iftar çadırı ayrıca görülmeğe değer mekânlardı.

Ramazanın son günlerinde kaybettiğimiz Yeşil Camii imamı, hocalarımızdan Mehmet Dumlu, Kütahya' nın gerçek değerlerindendi. Her ortamda İslâm’ı ve Allah'ı hatırlatan bir müslümandı. Cenaze namazı da kendisine verilen değeri gösterdi. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun…

Her zaman ve mekân ramazanın ayrı bir güzelliğini soludu. Rabbim, sevabını kendinden umarak salih ve samimi ibadet edenlerden eylesin. Rızasına, âfiyetine, rahmetine kavuştursun…

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : oğuz yurdakul    01.08.2013
Yorum : Turgay bey, çok güzel yazmışsınız. Okuken çocukluğumu hatırladım. 1940'lı yılların sonu ve 1950-51-52 yıllarında hey küpecik'i biz de her ramazan söylerdik. Benim hatırladığım tam metni şuydu: Hey küpecik, küüüpecik, Yağdan baldan küüüpecik. Yağ olmazsa bal olsun, Ev sahibi sağ olsun. Ev sahibi evde misin, Evde değil dağda mısın, Dağda yılan kışlasın, Allah bir tanecik kızınızı (oğlunuzu) bağışlasın, Dişi dişi yılan dişi, Vermezseniz çalarım taşı. Ambar altında kuzuyum, Molla beyin kızıyım, Çağırın gelin Ahmet paşayı, Gelin edelim Ayşe’yi Al dudaklı yenge, mor dudaklı yenge Bizim nasibimiz al da ge. Saygılar.




Ekleyen : Faide Kaymaz    24.12.2011
Yorum : Turgay bey kaleminize sağlık. Beş yıl kaldığmız Kütahya'da bu güzellikleri biz de yaşadık hamdolsun. Zamanımızın büyük değerlerinden Mehmet Dumlu Hocamızın sohbetinde bulunmak da nasip oldu. Kütahya'nın maddi ve manevi gelişmesinde ve bugünkü duruma gelmesinde öncülük etmiş büyük bir değerdir. Kütahya, hocamızın değerini zamanla daha iyi anlayacaktır Kendisine Allah'tan rahmet diliyoruz.





 
Benim de söyleyeceklerim ... - Sayı 92
Çanakkale şehitlerine ith... - Sayı 84
Ertuğrul bey ve Osmanlı s... - Sayı 84
Türk milletinde devlet ve... - Sayı 82
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Öğretmen ve öğrenciye “okul sigortası” hakkı verilmiş. Pek yerinde, artık disiplinsizlik yüzünden okutmak da, okumak da “risk unsuru” taşır oldu. 
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592517
 Bugün : 3058
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631011
 Bugün : 657
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim