Sussam artık yazmasam Mesut İlkay Yanık Sayı:
75 - Ocak / Mart 2013
Bana her gün yeni şeyler öğreten de sensin,
Bildikleri mi unutturan da…
Karanlıklar içinde, yol gösteren de sensin,
Işık kaynağım umut “Kur'ân”da.
Bu zorlu yokuşta derdi yükleyen de sensin,
Çık deyince düze çıkaran da.
Evvel, ahir, sonsuz, bilinmeyen de sensin,
Mümin kulun kalbine sığan da…
Dileyince kurdu ite yediren de sensin,
Teraziyi dengede tutan da...
Çöl içinde mavi güller bitiren de sensin,
Yaradan da, can da, sultan da...
Beni hiçlikten çıkarıp var eden de sensin,
Yüreğimi aşkla kaplayanda…
Hak yoldan saptığımda akla gelen de sensin,
Tek esirgeyen, tek kollayan da…
Sussam artık yazmasam, bak titreten de sensin...
Güneşi korkudan donduran da…
Kalbi yaşatıp, hareket ettiren de sensin…
Vakti geldiği an durduran da.
Karıncaya rızkı gönderen “Mukît” de sensin,
Şüphesiz tek yüce “Vehhâb” da.
Cömertliği, dürüstlüğü seven “Muksit” de sensin,
Pişmanları affeden “Tevvâb” da.
Boşluktayım tek tutunabildiğim de sensin,
Boşluğu, varlığı yaratan da…
Sade benim anlatabildiğim mi sensin?
Hayır. Tariflere sığmayan da…
|